love is a game

536 67 13
                                    

Yatağa uzandığımda gözyaşlarımın akmasına izin verdim. Canım çok yanıyordu. Bir oyunun içinde olduğumu her zaman biliyordum ama bununla onun duygusuz gözleri sayesinde yüzleşmem beni mahvetmişti.

Jennie ve annemin sesleri salondan fısıltı halinde geliyordu. Bugün yaşanan şeyleri onlara en basit şekilde anlatmıştım. Annemin dönüşüne bile sevinemeyecek bir haldeydim.

Hayal kırıklığını en küçük yaştan beri tanıyan biriydim. Babam bana bunu acımasızca öğretmişti. Karşılıksız sevdiğim ilk insandı. Zaman geçtikçe sevgim nefrete, nefretim duygusuzluğa dönüşmüştü ve ben ister istemez babamı hayatımdan çıkartmıştım.

Ama Jungkook... Onu hayatımdan kolay kolay çıkaramayacağımın farkındaydım. Bana ne yapmış olursa olsun, bundan nefret etsem bile ona deli gibi aşıktım ve duygularımın önüne geçemiyordum. Kendi içimde büyüttüğüm ve yaşattığım o aşk, beni çıkılamayan bir yola sokmuştu. Kendimden vererek geldiğim bu günlere büyük bir kalp ağrısı ile devam ediyordum.

Her şeyle savaşabilirdim. Herkese meydan okuyabilirdim. Ama ona yenilmiştim. Kapıyı tıklatan Jennie sakince içeri girdi ve hiçbir şey demeden yanıma kıvrıldı. Elleriyle bedenimi sararken gözyaşlarım daha hızlı akmaya başladı ve hıçkırıklara dönüştü.

Uzun bir süre sakinleşmemi bekledi. Saçlarımı okşadı, öptü ve sımsıkı sardı beni. Ne ile mücadele ettiğimin farkındaydı. Konuşmadan, beni saran o desteği daha iyi hissetmeme yardımcı oldu. Kendimi uykuya bırakırken, "Seni çok seviyorum," dediğini duydum.

Jungkook

"Çık lan dışarı!"

Kapımın tekmelenmesine daha fazla izin vermedim ve kapıyı açtım. Bambam karşımda sinirden köpürmüş bir şekilde duruyordu.

Beni göğsümden itti, geriye doğru savrulurken tepki vermedim.

"Ne yaptın lan Lisa'ya?"

Sessiz kalışım onu daha fazla sinirlendirmişti ama bu bilerek yaptığım bir şey değildi. Verecek ne bir cevabım ne de yüzüm vardı.

Yüzüme yediğim yumruk dudağımın içinden gelen kan tadına sebep oldu.

"Konuşsana oğlum," dedi ve beni yakalarımdan tutarak ileri geri itti. Sakinleşmesini mi beklemeliydim bilmiyordum ama ben bu dayağı çoktan hak etmiştim.

İki yumruk daha yedikten sonra, daha fazla direnmeden yere attım kendimi. Gözlerimi kapadığımda karanlığın içinde beliren Lalisa'nın gözleri canımı yaktı.

Beni seviyordu.

Ben bununla nasıl yüzleşebilirdim ki?

"Ne bok yedin lan sen? Yaptığın şeyin farkında mısın?"

Gözümü açtığım zaman başımda dikilen Bambam'i umursamamaya çalışsam da, "Bilmiyordum," diyebildim.

Bambam nefesini sesli bir şekilde verirken arkasını döndü. Ne dese haklıydı.

Sakinleştiğinde bana döndü ve elini uzattı. Onun sayesinde yerden kalktığımda salondaki koltuklara geçtim. Peşimden gelirken olduğumuz durumu yadırgamıyordum.

Orta sehpada duran viskimden yudum aldım.

"Lalisa... Nasıl?"

Sorduğum soruya alaylı bir şekilde güldü ve elimde ki bardağı alıp dikledi. Boğazında oluşan o acı tat yüzünü buruşturmuştu.

"Üniversitenin ikinci ayı, tabii o zamanlar çok yakın değiliz. Jennie ve Lisa kahve almaya gitti. Döndüklerinde Lisa'nın yüzünde daha önce hiç görmediğim bir gülümseme. Jennie ona sürekli adını öğrenelim diyor, Lisa reddediyor. Kantinde seni fark etmiş, gülüşünü görmüş, unutamıyorum diyor. Destek çıkıyoruz, araştırıyoruz seni. Grubun var, Chaeyoung denen o kızla çok yakınsın. Sevgilin sanıyoruz kızı, irdelememeye karar veriyoruz. Lisa uzak duracağını, bir daha konuyu açmayacağını söylüyor. Bizde öylece mesele kapandı sanıyoruz. Hala seni beğendiğinin farkındayız ama bir kere meseleyi kapadık ya soramıyoruz. Bu sene geliyorsun kıza laf atıyorsun. Şaşırıyor, günlerce sırıtıp sırıtıp okulda geziyor. Belli etmediğini sanıyor ama nasıl mutlu, nasıl heyecanlı. Meğerse sana olan sevgisini yıllarca saklamış. Günler geçtikçe daha çok muhattap oluyorsunuz. Bir sürü sorunun arasında sana tutunuyor. Belli etmese de seninle görüşebilmek için olduğun mekanlara geliyor. Tüm riskleri alıyor. Uyarıyoruz, niyetini bilmiyoruz uzak dur diyoruz. Sonra bir gün Jennie beni arıyor, Lisa çok kötü yanımıza gelmen lazım diyor. Gidiyorum. Oyun oynamışsın ona."

constellation | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin