Maç bittiğinde Jungkook ve takımı galibiyetini kutluyordu. Biz ise içtiğimiz içeceklerin çöplerini topluyorduk. Jennie koluma girdiğinde, "Burada bir boklar dönüyor," dedi.
"Nasıl yani?"
"Şurada ki çocuğu görüyor musun?" Başımı oraya çevirdiğimde Eunwoo'yu gördüm. Hala daha bana bakmaya devam ediyordu ve bu gerçekten sinir bozucuydu.
"Ne olmuş o çocuğa?"
"Jungkook'la sürtüştüler daha demin. Kavga ederlerse şaşırmam. Umalım ki öyle bir şey olmasın."
Jisoo yanımıza geldiğinde biraz gergindi. "Birazdan kafeye geçeceğiz, sizde gelmek ister misiniz?"
Jennie hemen atladı ve teklifi kabul etti. Benim ise dikkatim Eunwoo denen çocuktaydı çünkü bana doğru yaklaşıyordu.
"Biraz konuşabilir miyiz?"
Sorusunu yönelttiğinde Jisoo sert bakışlarıyla Eunwoo'ya döndü. Hiçbir şey demeyip göz devirmesi beni şaşırtmıştı.
"Tabii," diyerek peşinden ilerledim. Hiç tanımadığım bir insanın benimle konuşmak istemesini garipsesem de, Jennie'nin bir kaç metre uzağımda olması beni rahatlatıyordu.
"Kusura bakma, bir anda konuşmak istedim. Yani tanışmadan garipsemiş olabilirsin."
Yüzüne baktığımda samimi bir endişeyle bana bakıyordu. Pek rol yapıyor gibi değildi ama ben yine de mesafemi korumam gerektiğini biliyordum.
"Önemli değil, bir sıkıntı mı var?"
Eunwoo tam konuşacakken aramıza giren bir beden, adımlarımın gerilemesine sebep olmuştu. "Evet var," diyerek Eunwoo'nun karşısına dikilen Jungkook ne yaptğının farkında mıydı?
"Eunwoo için büyük bir sıkıntı var," diyerek cümlesini yenilediğinde Eunwoo sırıttı ve kendini bir adım geri çekti.
"Sadece konuşacaktım, neden aramıza girdin?"
Ortamda ben yokmuşum gibi konuşmaya başladıklarında sinirim iyice bozulmuştu.
"Bana hiç güven vermiyorsun Eunwoo. O yüzden çevremdeki insanlardan uzak durman gerektiğini sana yine ve yine söylüyorum."
Eunwoo odağını bana çevirdiğinde ister istemez gerilmiştim.
"Jungkook'un çevresine girebildiğine göre, sende de vardır bir şeyler."
Ne demeye çalıştığını anlamasam da tepkimi göstermekten çekinmedim.
"Jungkook'un çevresine girmedim. Onlar beni davet ettiler ve geldim. Artık şu konuşmayı yapmaktan vazgeçin. Ben Jisoo hariç hiçbiriyle de doğru düzgün muhattap olmuyorum."
Hızlı konuşmamdan ötürü Eunwoo şaşkın şaşkın bana bakmaya devam ediyordu.
"Seni kızdırdıysam özür dilerim, amacım o değildi."
İkili oynuyordu resmen. İkisini de arkamda bırakarak çıkışa doğru ilerlediğimde arkamdan bağıran Jennie'ye cevap vermedim.
Yola doğru ilerlediğimde bileğimde hissettiğim elin Jungkook'a ait olduğuna adım gibi emindim.
"Kaçma."
"Bir şeyden kaçtığım yok. Sizin anlamsız cümleleriniz umrumda değil. Ben sizin oyuncağınız değilim. Ya bana neler olduğunu anlat ya da bir daha karşıma çıkma Jungkook."
Derin bir nefes aldı ve bileğimi bıraktı.
"Eunwoo beni hiç sevmez tamam mı? Sebebini sorma, anlatabileceğim bir şey değil. En azından şimdilik. Buraya benim için geldiğini düşünüyor ve ilgini çekmeye çalıştı. Onu senden uzak tutmaya çalışmamın sebebi ise ona güvenmemem. Açıklayıcı oldu mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
constellation | liskook
Fanfiction"Kalbimdeki acının bir gün dinecek olması beni korkutuyor. O acı dindiğinde yanımda olacak mısın?" Lalisa Manoban x Jeon Jungkook