Gözlerim kuş sesleriyle birlikte açıldığında, Jungkook'un yatağında uyandığımın farkına vardım. Oda da tektim. Üzerime örtülen krem rengi battaniyeyi kaldırdım ve ayaklarımı yataktan sarkıttım.
Dün geceye dair hatırladığım tek şey, arabada gözlerimin kapanmasıydı. Muhtemelen Jungkook beni buraya kadar taşımış ve üzerimi örtmüştü.
"Ama ablam haşlanmış yumurta sevmiyor, benim aksime."
Hoon'un sesi kulaklarıma dolduğunda odanın içindeki tuvalete girdim.
Odadan çıktım ve merdivenlerden inmeye başladım.
"O zaman ona omlet sana da haşlanmış yumurta yaparım."
Jungkook'un sesini duyunca içimdeki heyecan büyüdü.
İkiside benim uyandığımı görünce, "Günaydın," dediler.
"Günaydın."
Jungkook masaya tabakları diziyordu, Hoon ise playstation oynamakla meşguldü. Bu haline gülümsedim. Babam yine alkollü geldiği bir gece onun playstationını kırmıştı.
Jungkook bana odaklandı ve gözleri yüzümü taradı.
"Dudağındaki şişlik inmiş. Ağrın var mı?"
"Biraz karnım acıyor ama onun haricinde gayet iyiyim. Yardım etmemi ister misin?"
"Hallettim ben her şeyi. Hoon annen ile konuştu, senin burada olduğunu biliyor. Dünden ikisine de bahsetmedim. Sende anlatma, üzülmesin kadın."
Başımı salladım ve sandalyeye oturdum.
"Bugün okula gidecek misin?" diye sorduğumda omleti çevirmişti.
"Sen gidersen gideceğim, gitmezsen seni eve bırakıp spora geçerim."
"Pek gidesim yok aslında."
"Derslerinden kalma sonra?"
Omzumu silktim. Telefonuma gelen arama sesi ikimizinde telefonuma bakmasına sebep olmuştu. Jackson'ın beni aramasına mı şaşırsaydım, Jungkook'un bunu görüp hızlıca arkasına dönmesine mi bilemiyordum.
Aramayı cevapladım.
"Lalalalisa nerelerde bakalım?"
"Sesin keyifli geliyor."
"Tabii öyle gelecek kızım, yarışmayı kazandık. Hep birlikte yemek yiyelim diyoruz akşam için. Okula gelirsen beraber geçeceğiz."
"Pek keyfim yok aslında. Hoca da gelecek mi?"
"Evet, hesaplar ondanmış."
"O zaman bu teklifi geri çeviremem. Saat kaçta demiştin?"
"En geç biten ders Jisoo'nun. Akşam beşte bitecekmiş. Ondan sonra hep birlikte geçeriz dedik. Uygun mudur?"
"Okula gelmem yüksek ihtimal, adresi atarsınız bana."
"Tamamdır, görüşürüz."
"Görüşürüz."
Jungkook bu konuşmamdan sonra sessizleşmiş, hiçbir soru sormamıştı. Hoon'u masaya çağırdıktan sonra yumurtamı yemeye başladım.
Yeme faslı bitmişti, ortalığı da toplamıştık. Artık eve dönme zamanım gelmişti. Jungkook sessizliğini koruyordu. Morali bozulmuştu. Jackson'ın araması neden onu bu kadar etkiliyordu? Gerçekten onu sevmekten vazgeçip, başka biriyle sevgili olabileceğimi mi düşünüyordu?
Evet ona net bir cevap vermemiştim çünkü biraz da olsa meraklanmasını istemiştim.
"Gidelim mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
constellation | liskook
Fanfiction"Kalbimdeki acının bir gün dinecek olması beni korkutuyor. O acı dindiğinde yanımda olacak mısın?" Lalisa Manoban x Jeon Jungkook