Bölüm 26

160 17 1
                                    

Bölümü elimden geldiği kadar uzun tutacağım. İyi okumalar.

Beste'den...

Kiminin karanlığı, kiminin aydınlığıdır...

'Seni bekliyorum. Acele et, bekletilmeyi sevmem.'

Mesajı okuyup göz devirerek arabayı durdurdum. Beklemek seni öldürmez sonuçta. Alt tarafı biraz bekledin. Ölmedin ya. Görende saatlerdir bekliyor sanacak. Sanki ben geç kalmayı çok seviyorum da.

İçimden bir ses onu biraz daha bekletmem gerektiğini söylüyor ama ben onu dinlemeyeceğim. Bugün iyi bir insan olacağım. Bunun için çok geç kaldım ama olsun. Olabilir. Her insan geç kalabilir. Gerçi ben her insan değilim.

Bugün Aras'a buluşmayı teklif etmiştim. Atlas'a kitap götürmeye gitmiş, orada Sıla ile karşılaşmış ve ona Aras'a beni araması gerektiğini söylemesini söylemiştim. Aras beni arayınca ise birlikte öğle yemeği yemeyi teklif etmiştim. Ve sonuç, buradayım. Aras ise beni bekliyor.

Arabadan inip kapıyı kilitledim. Restorandan içeri girip özgüven dolu adımlar ile Aras'ın olduğu masaya ilerledim. Bir telefon görüşmesi yapıyordu. Beni görünce bakışları bende kilitlendi. Telefonla konuşmayı kesmedi. Onun yanına ilerleyip masaya oturdum.

"Tamam Ali." dedi ve telefonu kulağından indirip masaya bıraktı. Hiçbir şey demeden gözlerime baktı. İnsan bir hoş geldin der odun. "Hoş buldum Aras." dedim göz devirerek. Aras gözlerime bakmayı bıraktı. "Beni buraya çağıran sendin. Ne oldu?"

Bu adam kesinlikle öküz.

Öküzlerin liderisin Arsa.

Ya insan bir selam verir. Odun. Tanıdığım tüm erkekler odun ya da öküz. Bende mi sorun var onlarda mı? Bence onlarda. Bende bir sorun olması imkansız. Ben harika bir insanım. Kusursuz insan olmaz derler, ama ben öyleyim.

"Barışmak isteyen ise sizsiniz. Ama, eğer şuan istemiyorsanız giderim Aras Bey." Aras tek kaşını kaldırdı. "Yani sonunda kendine geldin?" başımı yavaşça iki yana salladım. "Sadece bu saçmalık bitsin istedim."

"Şimdi bırak saçmalığı falan. İşimiz var." dediğinde anlamadan ona baktım. "Fatih'in anma gecesini ertelemek zorundayız. İşimiz var. Beyza'yı ara sana geçsin. Bende Ali ve Bora'ya haber vereceğim."

Neden böyle bir şey yapacağız ki? Fatih öldü ve onun için bir anma gecesine ihtiyacımız var. Bunun öncelikle olması gerekmez mi?

"Neden?" dedim kaşlarımı çatarak. "Orada anlatırım. Yürü."

Restorandan çıkıp arabaya geçtik. O kendi arabasına ben kendi arabama. Beyza'ya gelmesi ile ilgili bir mesaj attıktan sonra arabayı çalıştırdım.

"Birde emir veriyor. Pislik." söylene söylene park yerinden çıktım. Hayatımdaki Atlas ve babam dışındaki tüm erkekler öküz. En azından Atlas ve babam var. Onlarda olmasa ben ne yaparım? Gerçi babam yok artık, ama Atlas var. O bana yeter.

Bir saat on dakika sonra evde olmuştum. Diğerleri bizi kapıda bekliyordu. Aras arabasını benim arabamın yanına park etti ve indi. Arabadan inip yanlarına gittim. Ama Kumru'da oradaydı. O neden geldi ki?

"Kumru?" dedim anlamadan. "O da plana dahil." dedi arkamdan Aras. Kumru plana nasıl dahil olabilir ki? O çok hassas, Defne gibi. Planı bilmiyorum ama tehlikeli bir şey olduğunu biliyorum. Kumru plana dahil olamaz. O bu kadar güçlü değil.

"Sanmıyorum." dediğimde Kumru çekingen bakışlarla bana baktı. "Kişisel algılama Kumru, sen sadece bu tarz şeylere uygun değilsin." dediğimde Kumru yutkundu. "Ya şey... Ben-" Beyza onun sözünü kesti. "Bir şans verelim Bessie."

İntikam (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin