Byeol-ji: Hyerim izin veriyor ama birbirinize göz kulak olun, yola da dikkat edin dedi. Anasınıfından shin kyu-jin ve annesi de oradaymış zaten. O yüzden onlar gidene kadar oynayabilirsiniz.
Minho: TEŞEKKÜRLERR
Jisung: Tamam anne dikkat ederiz.
İki çocuk heyecanla küçük plastik topu alıp dışarı çıktı. Kyujini görünce ona selam verdiler. Kyujin tek başına oynadığı için onu da yanlarına aldılar. Ama parktaki tüm oyuncaklar iki kişilikti. Sallıncak, tahterevalli, yan yana olan iki tane zıpzıp at hatta spor aletleri bile iki kişilikti.
Kyujin: MINHO MINHO sen küçükken sallıncakta yeterince sallanırsak ağacın yaprağına dokunabileceğimizi soyluyordun ya. Yarışalım mı şimdi?
Minho: Ben kazanacağım ki.
Kyujin: Göreceğiz. Jisung sen de... Sen de hakem ol!
Jisung: tamam.
Kız heyecanla sallıncağa koştu, onun aksine Minho çok sakindi. Kısa ağacın uzun dalları aşağı doğru sarkıyordu. Minho kazanacağına emindi.
...
Jisung: Minho kazandı.Kyujin: ama haksızlık, minhonun kolu daha uzun.
Minho: yarışı sen teklif ettin.
Kyujin: o zaman koşu yarışı!
Minho: tamam, jisung da katılsı-
Kyujin: Ama jis katılırsa kim hakem olacak?
Minho: Biz jisungla yarışalım sen hakem ol, ben zaten seni yenerim.
Kyujin: HAYIR
Jisung isteksiz olsa da kızın susması için 'Ben hakem olabilirim' dedi ve cevap beklemeden uzun taş yolun sonuna gitti.
--
Jisungun günü Kyujin yüzünden sıkıcı geçiyordu ve aklına kenara koyduğu topu geldi, tek başına yapabilecegi en iyi şey onunla oynamaktı.Etrafa baktı ama bulamadı, sonra uzun boylu ve jisungdan yaşça büyük olduğu belli olan bir çocuğu küçük topla oynarken gördü. Yanına gidip topu almaya çekiniyordu ama o tek topuydu ve onu başkasına kaptırmayı da hiç istemiyordu.
Jisung parlak sarı saçlı çocuğun yanına adımladı, ona ne söyleyeceğini bile düşünmemişti. Çocuğun yanına varınca ellerini önde kenetlemişti ve sarışın çocuğun yanında öylece bekliyordu.
Çocuk izlendiğini fark ederek soluna baktı.
Çocuk: merhaba.
Jisung: şey... merhaba.
Çocuk çekingen olmasına rağmen yanına gelen bu yabancı çocuğun nedenini sadece bir şeye bağlayabildi. Eline aldığı topa baktı ve Mahcup bir şekilde sordu 'acaba top senin mi?'
Jisung: evet.
Çocuk açıklama yapma gereği duydu 'sallıncağın yanında yuvarlanıyordu, sahibi yok sandım. Özür dilerim.'
Jisung: sorun değil.
Çocuk: şey arkadaşlarım evine gitti de, yalnız kaldım. Beraber oynasak olur mu?
Jisung bir oyun arkadaşı bulduğuna sevindi, gözünün içi gülüyordu resmen. Gecikmeden diğerini cevapladı 'Olur, çok isterim'
-
Mimi için yeni bölümü hizli aticam