5

197 25 22
                                    

Jisung ve çocuk topla oynamak için parkın içindeki taş alana gitmişlerdi. Paslaşırlarken çocuk ayağına gelen topu durdurdu ve konuştu 'Bu arada adın ne?'

Jisung: Han Jisung, senin?

Çocuk: kim min-hyun, kaç yaşındasın?

Jisung: 6 yaşındayım.

Minhyun: daha küçük gözüküyorsun, tek mi geldin?

Jisung: Hayır, Minho hyungla geldim.

Minhyun: abin mi? o kaç yaşında?

Jisung: hayır arkadaşım, 8 yaşında.

Minhyun: hmm

Jisung: Sen kaç yaşındasın?

Minhyun: 9

Jisung: O zaman sana nasıl hitap etmeliyim?

Minhyun: hyung desen yeter.

Jisung: tamam hyung.

Bir süre daha topu birbirlerine attılar, Jisung artık paylaşmaktan sıkılmış olacaktı ki gelen topu durdurdu.

Jisung: Hyung, başka bir şey yapsak?

Minhyun: Ne gibi?

Jisung biraz düşündü
körebe ama... o oyun ikiden fazla kişiyle oynanıyordu. Ebelemece? Olabilir... başkaa EVET koşu yarışı. Kesinlikle ben kazanacağım.

Jisung: Tamam karar verdim.

Minhyun düşünme sürecini izlediği çocuğu komik ve şirin bulmuştu 'Ne yapacağız'

Jisung: Koşu yarışı.

Minhyun: Emin misin?

Jisung: eminim, taş yol boyunca.

Minhyun: Tamam o zaman ama dikkat er.

Jisung: Ben rakiplerime merhamet etmem hyung asıl sen dikkat et.

Jisungun büyük bir ciddiyetle söylediği şey büyük olanı güldürmüştü.

Minhyun: O zaman yolun başına geçelim.

İki çocuk yolun başına geçti

Minhyun: 3 2 1

Koşmaya başladıklarında büyük olan öne geçmişti.
---------
Kyujin: görüşürüz Minho.

Minho yorgun bir şekilde kızın artık gitmesine sevinerek görüşürüz demişti.

Bayan choi(kyujinin annesi): Minho Jisung'u da alıp eve gidin birazdan yağmur başlayacak tamam mı? Ben anneni aradim.

Minho: Tamam, biz şimdi eve geçeriz. İyi akşamlar size

Bayan choi: iyi akşamlar.

Minho etrafına bakıp jisungu aramıştı. Çok da büyük olmayan parkta koşan iki çocuğu görmüştü, jisungun yanindakinin kim olduğunu bilmiyordu. Bir Yabancıyla konuşmaması gerekirdi, bunları düşünürken kaşları çatılmış bir şekilde taş yola doğru yürümeye devam etti.

Yolun başına gelen minho Jisungun düştüğünü gördü. Yürüyen adımlarının ve çatık kaşlarının yerini hızla koşan adımları ve endişeli bakışları almıştı. Öndeki çocuk da Jisungu Minho gibi fark etmişti bu yüzden hemen arkasına dönüp jisunga doğru koşmaya başladı.

Minho: ji-

Minhyun: Jisung

Minhyun düşen çocuğu kaldırdı ve hemen kenardaki banka götürdü. Minho olduğu yerde dikiliyordu, nefes nefese kalmıştı.

Karşımda ama ben ona yardım bile edemiyorum.

Minho çok yakındaydı ama Jisung onu fark etmiyordu, Minho onları izlerken yabancı çocuk cebinden bir yara bandı çıkartıp jisungun dizine yapıştırdı. Bir şeyler söyledi ve ona sıcak bir gülümseme verdi. Jisung da bu gülümsemeye karsilik vermişti.

Minho bu görüntüden hiç hoşlanmamıştı. Jisunga sadece kendisi yardım etmek istiyordu, Jisung sadece onun arkadaşı olsun istiyordu. Hiç düşünmeden banka, onların yanına gitti. Jisungun omzunu tutup konuştu.

:Yağmur yağacak, eve gitmeliyiz.

Ve çocuğu çekiştirip kaldırdı. Yabancı olanın yüzüne bile bakmıyordu.

Jisung şaşırsa da minhyuna veda etmeden gitmek istemedi. Minho tarafından sürüklenirken arkasına döndü

Jisung: Hyung! Görüşürüz.

Minhyun: Görüşürüz Jisung, kendine dikkat et.

Jisung Gülerek önüne dönmüştü.

Minho: Neye gülüyorsun?

Minho parktan çıkmak için hızla yürüyordu. Jisung bir anda durdu, artık gülmüyordu. Kolunu Minhonun elinden sertçe kurtardı 'Biraz yavaş ol, dizim acıyor'

Minho: Demin gülüyordun, hoşuna giden neydi? Hem sen neden tanımadığın kişilerle konuşuyorsun?

Artık parktan çıkmış eve doğru yürüyorlardı. Jisungun duyduğu soruyla gözleri dolmuştu.

Jisung: Neden mi tanımadığım kişilerle konuşuyorum? ÇÜNKÜ BENİ YALNIZ BIRAKIYORSUN!

Jisung artık ağlamaya başlamıştı.

Jisung: Ben buraya seninle oynamak için geldim ve, ve sen Kyujinle ilgilendin. Ne yapsaydım?

Minho pişmanlıkla jisunga doğru bir adım attı 'jisung ben'

Minhyun: Jisung!

Sarışın çocuk elindeki topla jisunga doğru koşuyordu. Jisungun yanına gelince topu ona uzattı 'Parkta unutmuşsu- sen neden ağladın?'

Jisung duyduğu soruyla daha çok ağlamaya başlamıştı. Minhyun minhoya ayıplayarak baktı ve jisunga sarıldı.

Minho bu bakışların anlamını biliyordu, gelen çocuktan rahatsız olmuştu. Jisunga yaptığının yanlış olduğunu bilse de bu hatayı kendisi düzeltmek istiyordu bir yabancının düzeltmesini ve Jisungu ondan uzaklaştırmasıni değil.

Minho: Jisung eve gitmeliyiz artık.

Jisung sarıldığı çocuktan ayrılıp elindeki topu aldı 'Teşekkür ederim hyung, görüşürüz'

minhyun:görüşürüz.
-----
Binaya gelene kadar hiç konuşmamışlardı. Minho kapıyı anahtarla açtı

Jisung: Bizim eve gidecektik.

Minho: almam gereken bir şey var.

İçeri girdiler. Asansöre bindiler ve minho 6. Kata bastı.

Jisung: minho eviniz 3. Katta.

Minho: biliyorum.

6ya geldiklerinde asansörden indiler ve binanın çati katına çıkmak için bir merdiven daha çıktılar. Minho oranın da kapı kilidini açarken jisung merakla sordu.

: Neden buraya geldik?

Minho: Sen geç içeri.

Minho emir cümleleri kursa da sesinde bir burukluk vardı. Çünkü kızgın olduğu kişi jisung değil kendisiydi. Kendi ihmal karlığı yüzünden bunlar olmuştu.

---
Bu bolum de bitti
Asırlardır bunu yaziyorum


Minsung - L to F -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin