Jisung odasından annesinin verdiği fotoğraf makinesini alıp geldi.
Jisung: fotoğraf albümü yapacaktık, ihtiyacımız olur diye anneme sordum. O da bana gençliğinde kullandığı kamerayı verdi.
Minho: çok güzelmiş ver bakayım.
Minho jisungdan aldığı kamerayı çalıştırdı ve etrafa baktı, eski olmasına rağmen güzel bir kalitesi vardı. Camın yanında oturan jisung kadraja girince minho tuşa bastı.
Minho: Çok güzel çıktın. Gel biraz daha çekelim.
Jisung: kamerayı bir yere sabitleyelim, ard arda çekime açarız.
Minho: bunda o da mı var, çok iyiymiş gerçekten.
Jisung kamerayı alıp camın önüne koydu ve yeri sayımı başlattı.
Jisung: 3 2 1
Birkaç fotoğraf çektikten sonra pastayı yemeye başladılar.
----------
----------
Jisung: Hyung nasıl oldum.
Minho: iyi olmuş. o tulumun içine çizgili tişörtünü giysene.
Jisung: Burada çizgili tişörtüm yok ki hyung.
Minho: ben geçenlerde hediye almıştım, vermeyi unuttum. Çekmecende.
Jisung: haa tamam o zaman ve teşekkür ederim hyuung.
Minho: rica ederim.
İki çocuk Minho'nun evinde lunaparka gitmek için hazırlanıyorlardı. Minho koridordaki aynada saçına şekil verirken jisung minhonun odasından ona seslendi.
Jisung: Hyung, burada yok.
Minho: geliyorum.
Minho dolabındaki jisungun çekmecesine eğilince arkalarda katlı tişörtü buldu.
Minho: burada.
Jisung: vaay çok güzelmiş hyung.
Minho: beğenmene sevindim.
-
02.40
Salonda oturup televizyona bakan çocuklar yola çıkmak için zamanın gelmesini bekliyorlardı.
Jisung: SIKILDIIIM
Minho: ben de... çatıya çıkalım mı?
Jisung: evett
Asansörle son kata geldikten sonra merdiveni çıkıp eve girdiler. Agi çocukların sesini duymuştu, yuvasında koşa koşa tur atıyordu.
Jisung: Agiii, şuna bak hyung pıtı pıtı yürüyor bir de.
Jisung Aginin yanına gidip onu kucağına aldı. O ara Minho aginin azalan yemini ve suyunu doldurdu.
Jisung: hiii Agi sen cidden çok hızlı büyüyorsun. Senin mamalarından yesem ben de öyle olur muyum?
Minho: han jisungu büyü bile büyültemez. Sen hep küçük kalacaksın.
Jisung: ne küçüğü, geçen yıla kıyasla 2 cm uzadım.
Minho: Peki boyun kaç?
Jisung: 2 cm uzadım.
Minho: 1.52 HAHAHAHAH minik tırtıl jisungiee
Jisung: Ya annem daha uzarsın dedi.
Minho: Bi zahmet boyle kalma jisung.
Jisung: zorbasın hyung.
Minho: hayır sadece cok miniksin.
Jisung: Ben agiyle konuşuyorum bizi rahatsız etme aginin minho hyungu.
Minho: Yine hyung olduk.
Jisung: şşt.
--------
-03.00
Felix: neredesin?
Hyunjin: Ben seni gördüm, tam karşına bak.
Felix: hah tamam, geliyorum.
Felix yolun karşısına geçti.
Felix: Minho hyung ve Jisung nerede?
Hyunjin: şimdi evden çıktılar, birazdan gelirler. Ha bu arada, test olmaya gitmiştin ya sonucun ne?
Felix: omega.
Hyunjin: şaşırmadım ben hep öyle düşünüyordum.
Felix: Aslında ben kendim için hiçbir şey düşünmüyordum ama bence sen de omega olabilirsin.
Hyunjin: nereden çıkarttın şimdi?
Felix: kemik yapın pek güçlü gözükmüyor, boyun da çok uzun değil.
Hyunjin: gelişme çağındayız! Annem uzarsın dedi.
Felix: bakacağız artık.
Minho ve jisung ikilinin yanına geldiler.
Minho: hadi gidelim.
Beraber durağa doğru yürürken hyunjin minhoya döndü.
Hyunjin: Hyung sence ben ne olurum?
Minho: nasıl ne olursun?
Hyunjin: ikinci cinsiyet olarak.
Minho: hmm... omega ya da beta.
Hyunjin: ya jisung bunlar bir şey anlamıyor, sen söyle.
Jisung: Bana bakma, daha kendi sınıflandırmamı bile anlayamadım.
Hyunjin: a evet sen de test olmuştun ne oldu?
Jisung: bir sorun olmuş sanırım, daha sonra tekrar gideceğiz.
Durakta bu dört çocuk haricinde kimse yoktu. Otobus gelene kadar durakta oturup konuştular.
Felix: otobüs geliyor.
Hyunjin: çok doluu.
Minho: yapacak bir şey yok.
Jisung ayağa kalktı ve telaşla ceplerini aradı. O sırada otobüs yaklaşmıştı.
Minho: kartını mı arıyorsun?
Jisung: evet hyung, aldığıma eminim ama bulamıyorum.
Minho jisungun tulumunun önündeki cebi işaret etti.
Minho: orada
Jisung minhonun ardından otobüsün merdiveninden çıktı ve Minho'nun işaret ettiği cepteki kartını çıkartıp bastı. Daha ilerlemediler çünkü ilerleyecek yer yoktu. Merdiven kısmında otobüsün ön camından etrafı izleyen jisung gayet rahattı ama hyunjin tarafından ezilen minho hiç öyle değildi.
Minho: yapışmasana
Hyunjin: yer mi var da gideyim
Minho: gayet var ben jisungu ezmiyorum.
Hyunjin: banane be ez o zama-
Şoför yoldaki kasisi geç gördüğünden aniden yavaşlamıştı. O sırada hiçbir yere tutunmayan Minho jisungu ön cama yapıştırmıştı.
Minho: Özür dilerim, iyi misin?
Jisung: iyiyim hyung.
Hyunjin Minho fark etmesin diye Felix'in tarafına dönüp gülmeye başladı. Konudan kopuk olan çocuk hyunjin'in gülmesine anlam verememiyordu.
Felix: ne oldu?
Hyunjin gülmekten cevap veremiyordu.
Felix koluyla Hyunjin'i ittirip bir daha sordu 'ne oldu hyunjin?'.
-------
Tam 666kelimedebirakiom
