22

60 8 2
                                    

Minho cebinden evin anahtarını çıkardı. Jisung yavaşça onun omuzuna vurup ne zamandır içinde tuttuğu nefesi bırakmıştı. Minho kapıyı açtı ve içeri girdiler.

Salondaki sessizliği bozan kişi jisung oldu.

Jisung: eee şimdi ne yapalım?

Minho: bilemedim.

Jisung: hyung hazır havalar da güzelleşiyor, annemler de yok.

Minho: hayır.

Jisung: ama neden!? Ne olur gitsek ya, lütfeen

Minho: annemlerle gideriz, bir şey olursa sorumluluk alamam ben.

Jisung: ama annemler gelince aqua park için çok sıcak olur.

Minho: şuan mayıs ayındayız jisung. (Bizde ara tatil nisanda ama olsun)

Jisung: e ne güzel işte ferah ferah yanmadan yüzeriz.

Minho: çok mu yüzmek istiyorsun?

Jisung: evett

Minho: git küvete su doldur. Dolapta ördekcikler de var, onlarla yüz.

Jisung: ya hyung.

Jisung odasına gitti ve yatağa uzandı. Minho da o sırada televizyondaki kanallara bakıyordu.
----
2 gün sonra

Felix: o zaman siz hazırlanın 1 saate meydanda buluşalım.

Jisung: tamam.

Jisung telefonu kapatıp Minho'ya döndü. Hyung meydandaki mağazada tuval görmüştüm, dönerken ondan da alırız, nasıl?

Minho: jisung ben gelemeyeceğim sanırım.

Jisung: neden?

Minho: dünden beri çok başım ağrıyor, dinlensem daha iyi ama sen git. Gelirken de tuvalleri alırsın.

Jisung: Yanında kalabilirim istersen, felixle her zaman buluşuyoruz zaten.

Minho: yok, önemli bir şey değil zaten. Sen git eğelenin.

Jisung: tamam.

Jisung hazırlanıp çıktı ve meydana doğru yürümeye başladı. Minho da o sırada çatı katına çıkmıştı. Jisungu aqua parka götüremezdi ama alternatif birşeyler yapabilirdi.

Minho çatı katına çıktı ve salonun ortasını boşalttı elindeki büyük poşetin içinden şeffaf naylonu çıkardı ve yere serdi. Sonra işin zor kısmına başladı, şişme havuzu şişirmeye.

Minho: e burayı ısıtmak da lazım şimdi.

Hava 14 dereceydi, çok soğuk sayılmazdı ama yüzmek için öyleydi. Minho etrafına bakınıp düşünürken gözüne elektrikli ısıtıcı çarptı.

Minho: sonunda bir işe yarayacak.

Zavallı çocuk 10 dakikadır 3 kişilik şişme havuzu tek başına şişirmeye çalışıyordu. Ve çok da yol kat edememişti. Duvardaki saate baktı, jisungun evden çıkmasının üzerinden 1.30 saat geçmişti.

Minho: 4 saat takılsalar sonra sıkılıp salına salına yarım saate gelseler daha 3 saatin var.

O sırada Minho'ya idaretenlik verilmiş olan tuşlu telefon çaldı. Numara Felix'indi.

Minho: alo.

Jisung: hyung biz sensiz yemek yemek istemedik, eve gelsek yemeği eve söyleyip hyun, felix, sen, ben takılsak olur mu? Tabii şuan iyiysen.

Minho'nun planı bozulsa da Jisung'un teklifi cazip gelmişti.

Minho: olur, siz ne zaman gelirsiniz?

Jisung: yarım saate geliriz.

Minho: o zaman ne yemek istiyorsanız şimdi söyleyin ben de film bakıyım.
...
----
Ya bu kitap cok uzuyo ben böyle dusunmemistim.

Minsung - L to F -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin