sevilmeye ihtiyacım var |texting✓

3.0 (FİNAL)

son kez.

İyi okumalar!

**

Hep birlikte bizim evin arka bahçesinde toplanmıştık. Çağın, Beril, Berk ve Ege.  Hepimiz bir aradaydık.

"Önce ben başlıyorum!" diyerek eline kartı aldı Beril.

Tabuu oynamaya karar vermiştik. Ben ve Beril takımdık. Üçü de bizden ayrı takım olmuşlardı. Aslında bu grubu Berk ve Çağın'ın aralarındaki buzları eritmeleri için kurmuştuk.

"Başla."

Benim komutumla Ege süreyi başlattı ve Beril'in yanına geçti. Yasaklı kelimeleri söyleyip söylemediğini kontrol etmek için yanında duruyordu.

"Bu şey, Cem Yılmaz'ın bir filminde de geçiyor. G.O.R.A var ya o filmde." durup düşündü.  "Sigarayı neyle yakarız?"

"Çakmak."

"Çakmağı yakınca ucunda ne çıkar?"

"Ateş."

"Heh işte, ateş, toprak, tahta. Diğeri ne?"

"Su!"

"Doğru!" yerinde zıplayarak sevindi.

"Çabuk diğerine geç." kafasıyla beni onaylayıp yeni bir kart aldı.

"Çok eski zamanlarda simyacılar her şeyi neye çevirmeye çalışıyorlardı?"

"Altın!"

Yeni bir kart daha aldı.

"Telefon değil."

"Bilgisayar."

"Evet bu bir bilgisayar. Bacağımda eklemin buluştuğu yer."

"Diz. Dizüstü mü?"

"Evet, o ne işte?"

"Laptop!" diye bağırdım.

Telefondan gelen sesle Beril'in elinden kartları aldı Ege.

"Süre bitti!"

3 tane bilmiştik, bizim için yeterdi.

"Şimdi sıra bizde." diyerek oturduğu yerden kalktı Çağın.

"Kim anlatıyor?" diye sordum.

"Çağın anlatacak, sonuçta ben daha çabuk anlıyorum." Çağın'a laf soktuğunu sanarak benim kalktığım yere oturdu.

"Hazır olduğunuzda başlatıyorum." dedi Beril.

"Ben hazırım da Berk hazır mı bilemiyorum."

Gözlerini devirerek "Hazırım." dedi Berk.

Ve süre başladı.

Çağın önündeki karttan bir tane çekti. Gözleri kocaman açıldı.

"Üst değil?"

"Alt."

"Annelerimiz nereye oturmayın karnınız ağrır der?"

"Yere."

"Bu ikisini birleştir." dedi iki elini birbirine vurarak.

"Yer altı!" diye el çırptı Berk.

"Dur daha bitmedi. Yer altından çıkıyor bu. Soğuk olmayan su."

"Jeotermal." dedi Berk.

"Doğru!"

Oha lan nasıl bildi? Kimin kardeşi sonuçta.

"E yuh ama amasının anı." diyerek karta baktı Çağın. Gülerek onu izledik.

"Anlat süre geçiyor!" diye hırsla yerinden kalktı Berk.