arkadaşlar son 2 demiştim kıyamadım son 4 çsmwlwjslwmwşmsejsls
İyi okumalar!
**
Mangal ateşini yakmıştık. Ben ve Beril salatayı hazırlarken erkekler mangalın başındaydı. Tek kişinin yapabileceği işi üç kişi yapmaya çalışıyorlardı.
"Beril, tavuklar nerede?" diye seslendi Çağın.
"Burada biriniz gelip alın." diyerek yanıtladı Beril.
Çağın, Berk'e bir şey söyleyerek buraya yolladı. Muhtemelen tavukları almasını söylemişti. Berk oflayarak masadaki tavuğu alıp yanlarına geri döndü.
Gülerek işime geri döndüm. Çağın ve Berk birbiriyle pek anlaşamıyorlardı. İkiside beni kıskanıyordu. Daha çok Berk kıskanıyordu çünkü ablasını kimseyle paylaşmak istemiyordu.
Çağın bu duruma alışması ve aradaki soğukluğu gidermek için bu günü planladı. Her şey Berk içindi ama onu sinir etmekten başka bir şey yapmıyordu.
Beril'in bana seslenmesiyle daldığım düşüncelerden çıktım.
"Daldın gittin, ne düşünüyorsun?" omuzlarımı silkerek ona cevap verdim.
"Hiç, sadece Çağın ve Berk birbiriyle anlaşabilecekler mi diye düşünüyordum."
Doğradığı marulları kaba döktükten sonra bana döndü.
"Merak etme, ilk zamanlar biraz zor gelir sonuçta ablasısın kıskanması normal." bakışlarını onlara çevirdikten sonra gülümsedi. "Hem baksana gayet iyi anlaşıyorlar gibi."
Beril'in dediğini yaparak bakışlarımı onlara çevirdim. Çağın mangalı yellerken Berk gizli gizli yerden aldığı kumları Çağın'ın saçına koyuyordu. Evet kesinlikle çok iyi anlaşıyorlar!
Birkaç saniye sonra Çağın arkasına dönmüş Berk'i tam saçına kum tanelerini bırakırken yakalamıştı.
"Lan!" diye bağırarak çömeldiği yerden kalktı Çağın. Berk yakalanmanın verdiği korkuyla arkasını dönerek ormana doğru koşmaya başladı. Çağıl elindeki yelpazeyi Berk'in arkasından atmış, kafasına isabet ettirmişti. Sanırım Çağın annemi örnek alıyor, bunun başka bir açıklaması olamaz.
Berk kafasına aldığı darbeyle yerinde durmuş, eliyle kafasını kontrol etmişti. Herhangi bir hasar almadığını görünce yerdeki yelpazeyi alıp Çağın'a fırlattı. Çağın kadar yetenekli olmadığı için yelpaze hedefini şaşırmış, gizlice pişen etleri yiyen Ege'nin kafasına gelmişti.
"Ne oluyor hı amına..." ağzında yemek olduğunu hatırlayınca sözünü bitiremedi. "Çok tövbe Allahım. Ben değil onlar yaptı." ağzı dolu olduğu için yanakları çok tombul gözüküyordu. Görüntünün komikliğine ve tatlılığına gülmeden edemedim.
"Yavrularımın rızkını mı yiyorsun sen?!" diyerek Ege'nin kafasına vurdu Çağın.
"Oğlum! 2 tane beyin hücrem vardı, birini yelpaze diğerini de sen öldürdün. Çok sağol gerçekten." dedikten sonra Çağın'ların yanından ayrılıp bize doğru yürümeye başladı.
"Yenge bu Çağın'ın eli çok ağır aman ha." dedikten sonra bana yaklaştı ve sessizce konuştu. "Hiçbir şey için geç değil."
"Ege." Çağın tam Ege'nin arkasında durmuştu. "Ne dedin, tam duyamadım da."
"Çisem'i ne kadar çok sevdiğini söylüyordum Çağıncığım."
Gözlerini üzerimde hissedince Çağın'a baktım. Göz kırparak neden baktığını anlamaya çalıştım. Omuz silkerek Ege'nin tişörtünden tutup onu geri çekti. Çağın'ın bu hareketiyle Ege bizden uzaklaşmıştı.
Çağın masadan uzaklaşarak kafasını aşağı eğdi ve kafasını eliyle sirkeleyerek kafasındaki kumların yere dökülmesini sağladı. Kafasını sirkeledikçe daha fazlası dökülüyordu. Sessiz sessiz söyleniyordu.
Berk'e baktığımda sırıtarak Çağın'ı izliyordu. Sebep olduğu manzaradan çok zevk alıyordu. Kaosla besleniyordu çocuk.
"Dua et Çisem'in kardeşisin." dedi Çağın.
Berk, Çağın'ı taklit ederek, "Dua et Çisem'in sevgilisisin." dedi. Söylediği şeyin ardından kusuyormuş gibi yaptı. "Çisem'in sevgilisi. Küfür gibi."
Beril, Berk'e doğru adımladı ve yanına gidince ağzını kapatarak ormana doğru sürüklemeye başladı. Berk karşı koymaya çalışsada Beril'de Hulk gücü vardı. Uzaklaşırlarken gördüğüm son şey Beril'in Berk'in ensesine vurmasıydı.
Çok iyi bir abla olduğum için zevkle izlemiştim.
"Ne zaman pişecek bunlar?" diyerek dudak büzdüm.
"Acıktı mı senin minnoş miden?" yüzümü buruşturarak Çağın'a baktım.
"Yalnız minnoş deme alınıyor."
Söylediğime gülerek mangalın olduğu yere baktı. Ege mangalın başındaydı ve etleri ters düz ediyordu. Arada ağzına birkaç parça et atıyordu.
"Bu gidişle minnoş olmayan miden için et bırakmayacak bu çocuk." mangala doğru ilerledi ve bende onu takip ettim.
"Ege." ağzına tam et atarken bizim gelmemizle eti hiçbir şey olmamış gibi tencereye koydu.
"Efendim canım arkadaşım."
"Sen kalksana ya oradan." dedi Çağın.
"Neden ki?" gözlerini üzerimizde gezdirerek anlamamazlıktan geliyordu.
"Sadece bizim değil,Afrikalıların rızkını da yedin kardeşim. Hadi kalk, hadi." mızmızlanarak oturduğu yerden kalktı. Çağın, Ege'nin kalktığı yere oturdu. Mangalla o ilgilenmeye başladı.
Bir süre sonra Beril ve Berk yanımıza gelmişti. Beril ne yapmıştı ya da ne söylemişti bilmiyorum ama Berk muma dönmüştü. Çağın'ın dediklerini ikiletmeden ve sızlanmadan yapıyordu.
Beril'i dürterek bana bakmasını sağladım. "Çocuğa ne yaptın da bu hale geldi?" diye sordum.
Saçlarını geri savurarak beni yanıtladı. "Üzümünü ye bağını sorma demişler. Unutma ki ben ne istersem yaptırırım."
Cidden öyleydi. Beril'in üzerinde şeytan tüyü vardı. Çok fazla üzerinde duramadım zaten etler pişmiş hep birlikte masaya yerleşmiştik.
Bardaklara içecekleri doldurduktan sonra ben de oturmuştum. Herkes tabağını doldururken benim tabağımı Çağın dolduruyordu. Bu hareketi çok hoşuma gitmişti. Gülümsemeden edemedim. Beril'de fark etmiş bizi gülümseyerek izlemişti.
"Bu etler aldığımızda bu kadar az değildi sanki ya." diyerek suratı asık şekilde tabağına baktı Ege.
"Allah rızası için zaten yarısını yedin. Ne olmasını bekliyorsun?" dedi Beril.
"Sen benim lokmalarımı mı sayıyorsun?"
"Evet."
"Keşke biraz düşünüp cevaplasaydın direkt söyleyince daha ağır oldu."
Beril umursamadan yemeğine gömüldü. Ege bu sırada Beril'in arkasından el hareketi çekti. Beril kafasını kaldırdığı an hiçbir şey olmamış gibi ona gülümsedi.
Berk kimseye karışmadan yemeğini yiyordu. Benim de işime geliyordu.
Daha fazla kimseyi izlemeden bende yemeğimi yemeye başladım. Gerçekten güzel olmuştu ve ben mangala bayılırım.
Bu etkinliği her zaman yapmamız gerektiğini aklıma koymuştum.
**
bölüm sonu.
normalde bu bölümü çok fena final yapmak istedim ama kıyamadım en azından birkaç bölüm daha okuyalım dedim.
Berk ve Çağın'ın arasını kitap bitmeden düzeltmek istiyorum, böyle bitmesinler
seviliyorsunuz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sevilmeye ihtiyacım var |texting✓
Ficção Adolescentetamamlandı. Bilinmeyen Numara: 1 kilo pambıq mu 1 kilo dəmir mi yoksa mənə yaşatdığın ızdırab mı daha ağır? şeref'siz: sana yaşattığım ızdırapların daha ağır olmasını dilerim Bilinmeyen Numara: kaydettiğim ismin hakkını veriyorsun gerçekten Bilinme...