7.BÖLÜM

30 4 8
                                    

İşte çözülmesi gereken yeni bir karmaşa daha. Gökkuşağının renklerine boyanmış hayatımızın ucu bucağı yoktu. Konu benimle ilgili değildi. Hiçbir zaman da benimle ilgili olmamıştı ama olayların benim etrafımda dönüyor olması, gerçekten bir tesadüf müydü yoksa beni yeni şeylere hazırlayan etken miydi? Belirsizlik, karmaşa ve güvensizlik hepimiz için ortak temalardı.

Kendimi sorgu sahnesinde gibi hissediyordum. İlk defa sorgulanan kişi ben değil, bir başkasıydı ve üstelik ilk defa sorgulanan suçlunun koruyuculuğunu üstleniyordum. Her şey cam bir fanusun içinde gerçekleşiyor gibiydi ve ben, o fanusun dışından kocaman gözlerle yaşananları izliyordum. Bana göre işin eğlencesi kalmamıştı, dışarıdan sadece bir izleyici olmak zoruma gidiyor, göz önünde olmak istiyordum. Hadi ama herkes sorgu sahnelerinin ve sorgu odalarının vazgeçilmez kahramanı olduğumu biliyordur. Dikenli, güvensiz bakışlar altında alaylı hareketlerimle insanları soğutmak en büyük eğlence kaynağım olmuştu. Şu anda da eğlence kaynağım iznim olmadan el değiştirmiş, beni kendinden yoksun bırakmıştı.

"Adını bilmiyorum. Onunla şahsen tanışmadım, sadece onu görmüştüm." Kendini açıklamaya çalışan Alina, sudan çıkmış bir balık gibi çırpınıyordu adeta. Gözleri kederle gölgelenen puslu bir denize dönüşürken sesindeki tatlı tını yerini huzursuzluğa bırakmıştı.

"Nerede gördün?" Duman'ın keskin bakışları sadece Alina'nın üzerindeydi. Her hareketini izleyip analiz ediyordu. Sanki en ufak hareketinde pilici yakalayıp altına alacak ve hayatına son verecek gibi duruyordu. Sakinliğinin gizlediği saldırgan kısmını hissedebiliyordum.  

"Aile şirketinde, toplantı odasında amcam ve babamla beraberdi. Sadece dışarıdan gördüm." Sesi heyecanlı çıkıyordu. Yüzü kıpkırmızıydı ve mavi gözlerinin puslu görüntüsüne yağmak için hazırlanan yağmur damlalarını anımsatan yaşlar da eklenmişti. 

"Bil bakalım bu akşam Seyit Varol kiminle buluştu?" Duman, öne doğru eğilip gülümsedi. Soğuk ve anlamsız bir gülümsemeydi. "Ivan Markov." Dediğinde, Alina kafasını kaldırarak aniden Duman'a baktı. Bir gariplik vardı. İhanet ya da entrika içerikli bir hikâye ortaya, saklandığı köhne yerden çıkmak üzereydi. Bu olaylara ben de karışmış olmasaydım, inanın bana keyifle patlamış mısırımı yiyerek olayları çözmeye ve hikayenin kahramanlarının amansız mücadelesini izlemeye başlardım. Benim açımdan kesinlikle, keyifli bir aktivite olurdu.

"Amcam mı? Amcamın o adamla ne işi olabilir ki?" Bunu ben de merak etmiştim. Elimi sakalıma götürüp sıvazlarken düşünceli bakışlarım Duman'ı buldu. Gözleri gözlerime kenetlenirken kısa bir an gözlerinde sakladığı hayal kırıklığını görür gibi oldum. Bu neydi ve nedendi? En önemlisi de neden bu bakış beni rahatsız etmişti?

"Bunun cevabını sen vereceksin, cici kız." Duman'ın sesi buyurgan ve otoriterdi. Sevmediğim ciddiyeti üzerine giymiş ve asil bir edayla onu üstünde taşıyordu.

"Ben, bir şey bilmiyorum. Sadece iş için görüşürken görmüştüm, bir daha da görmedim." Dedi çaresizce.

"Bu demek oluyor ki ailen birbirine ihanet ediyor ama neden?" Bu sefer konuşan kişi bendim. Varsayımlarımı duyurmak istiyor ve bir sonuç arıyordum. Çözülmeyi bekleyen bir düğüm daha eklenmişti. Acaba Albay biliyor muydu? Aklımı kurcalayan bu rahatsız edici düşünceyle sinirlerim gerildi. Albay'la derin bir konuşma yapma vakti gelmişti. Bu konuşma, biralarımızı yuvarlarken değil de daha çok birbirimize içten içe sövüp sinirden hastanelik oluncaya kadar tartışarak yapılması gereken seviyeli, elit bir sohbetti.

"Para, hırs ve buna benzer bir ton şey." Sıkıntıyla iç geçirdikten sonra, yorgun bakışlarını ben ve Alina arasında gezdirdi. "Eninde sonunda neler döndüğünü bulacağım." Dedikten sonra, parmağıyla Alina'yı göstererek, "Ve sen, cici kız. Sana hiç güvenmiyorum." Dedi. Belirtmeliyim ki hareketleriyle ve konuşma tarzıyla havalı görünmüştü, bir aksiyon filminin seksi oyuncusu havasına bürünmüş olduğunu söyleyebilirdim. Tek eksiği şu havalı, dar, tulum tarzı kıyafetlerdi ve eminim sportif vücudu tulumun içinde muhteşem bir görsel şölen sunacaktı. Geniş bir sırıtışın dudaklarıma yayılmasına izin verirken sıkıntıyla iç çektim. Sanırım kısa süreliğine hayal kurmayı bırakmalıyım. 

LEYLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin