Yeni bebiş🌸
İyi okumalar.🍑Öğretmen olarak atandığım küçük köye gelmiştim.Uzun süren yolculuğun ardından böyle güzel yeşil bir köy görmek içimi ısıtmıştı. Okulların açılmasına vardı ben yerleşmek ve alışmak için daha öncesinden gelmiştim. Doğrusu zaten küçük bir köydü hemen öğrenirdim burayı.Beni karşılamaya gelen muhtarla bana ayrılmış olan eve gitmeye başladık.Çok heyecanlıydım,yeni atanmıştım ve ilk öğretmenliğimi burada yapacaktım. Küçük bir köy olduğu için çok fazla öğrencim olmayacaktı ama benim için yeterdi.Onlarla tek tek ilgilenebilmek çok iyi olacaktı.
Eve giderken gördüğüm kadarıyla köyde sadece küçük bir bakkal vardı.Muhtarın söylediğine göre hastane ve diğer şeyler için ilçeye gitmek gerekiyormuş.Köy çok tenhada kalmıyordu zaten küçük dağlar vardı etrafında yeşil yeşil.Muhtarla kalacağım eve gelmiştik. Yolda gelirken birkaç öğrencime denk gelmiş onlarla tanışmış sohbet etmiştim.Onlarla yakın olmak istiyordum zaten fazlaca insanlara yakın olan hemen ilişki ve samimiyet kurabilen bir insandım.Buradakilere alışmakta onlarla anlaşmakta benim için zor olmayacaktı.Sıcak kanlı bir insandım.
Geldiğim eve baktığımda diğer evlerden farklı iki katlı bir evdi küçük ama iki katlı.Bu ev bana fazla diye düşünürken içine girdiğimde öyle olmadığını gördüm.Aşağı katta mutfak, salon,tuvalet varken yukarıda sadece bir oda vardı,yatak odası.Benim için idealdi.Şirin temiz bir evdi.Valizlerimi yatak odasına çıkartmıştım.Köyü iyice gezdikten sonra yerleştirmeyi düşünüyordum.Heyecandan yorgunluğumu bile unutmuştum ama zararı yoktu.
"Ali amca köyü şimdi gezebilir miyiz?"
"Taylan oğlum sen yorulmadın?"
"Yok Ali amca yorulmadım,sen bana köyü gezdir yeşilliklerin olduğu yere gidelim güzel gözüküyordu hemde köydeki insanlarla tanıştır beni,tanımadığım bir insan bile kalmasın."
"Ey tamam oğul sen nasıl istersen."
Ali amcayla çok iyi anlaşmıştık ilk başka öğretmen desede ona bana ismimle seslenebileceğini söyledim o da samimiyetimizin verdiği hisle oğul demeye başladı bende kabul ettim çok hoşuma gidiyor öyle seslenmesi.Hiç baba görmeyen ben oğul kelimesinin bana karşı hissettirdiği heyecanla uçuyordum.Köylü zaten bana öğretmen dediği için bu değişiklik iyi gelmişti.
Ali amcayla anlaşıp tek tek köylü insanların evlerini dolaşıp hem öğrencim olan çocuklarla tanışmıştım hem de onların aileleriyle. Kimisinin babası yoktu kimsinin de annesi kimisi dede ve ninesiyle yaşıyordu.Köy şartları şehirlerdeki gibi olmadığı için hastalıktan ya da doğum esnasında ölen kadınlar çoktu. Zaten köyde toplasan on on beş ev vardı bazıları yaşlı kesimdi.Tanıştığım çocukları saydığımda on beş tane öğrencim vardı. Hepsi de şirin mi şirin çocuklardı aileleri ise iyi insanlardı beni de çok sevmişlerdi.Dediğim gibi sıcak kanlıydım,insanlar beni hemen benimseyip severlerdi,tabi şirin bir yüzüm olduğu içinde olabilir.
Ali amcayla köy gezimiz bitmiş hayvanların otlandığı tepelere çıkmıştık.Mis gibi köy havası, hayvanlar küçük baş olduğu için köyün kokusunu değiştirecek bir etken bırakmıyorlardı. Zaten çokta yoktu hayvan. Köyün bir tane çobanı varmış.Ali amcanın dediğine göre yapayalnız bir adammış,kulübesi koyunları otlattığı dağdaymış ve köye hiç inmiyormuş ihtiyaçlarını Ali amca götürüyormuş.Mağara adamı gibi mi yaşıyordu anlamamıştım.Birazdan gidip onunla tanışacaktım.Kimseyle konuşmadığı için konuşuyor mu konuşmuyor mu diye düşünüyordum şuan ve beni yine heyecan basmıştı kimseyle muhattaplığı olmayan birini görecektim.Acaba nasıl görünüyordu bunları merak ediyordum.
Ali amcayla tepeye tırmanmış ve koyunların olduğu yere gelmiştik,çobanı hala görememiştim.Önümde ki küçük kuzulara doğru çömelip bir tanesini elime alıp sevmeye başladım,çok tatlıydılar eğer izin verirlerse sürekli gelip sevmek isterdim kuzuları.Terapi gibiydi.Ben kuzulara kendimi kaptırmışken Ali amcanın sesini duydum.
"Keyhan gel bak yeni öğretmen oğulla tanış, herkesle tanışmak istiyor."
Elimdeki kuzuyu yere bırakıp yanımıza gelen çobana baktım.Elinde bir kuzuyla yanımıza doğru geliyordu.Gerçekten çoban mıydı bu adam.Tamam,sürekli güneşin altında durduğu için normal olan kavruk teni,siyah hafif uzun saçları,siyah sık sakalları,kehribar büyük gözleri,şekilli kırmızı dudakları,kuzuyu tutan ellerine baktığımda geniş ama uzun olan elleri,uzun kalıplı bir vücudu,baktığımız da köylü insanı dersiniz ama çekici bir havası vardı kısacası tanrının boş zamanında yarattığı bir insandı.El değmemiş yaban gülüm yapacaktım ben onu.Çünkü böyle bir insanı asla kaçırmazdım.Öyle dolambaçlı yollar seven bir insan değilim. Eşcinseldim, köküne kadar hem de,kendimi hiçbir zaman saklamadım zaten o yüzden babam beni ve annemi terk etti annem ise aynı evde yaşamamamıza rağmen yüzüme bile bakmadı.Çokta umrumda değildi açıkçası,beni böyle sevmeleri gerekirdi ama yapmadılar. Neyse şuan sadece onunla tanışıp belkide o güzel ellerini avucumun içine almak istiyordum.
Elindeki kuzuyu yere bırakan çoban yanımıza gelmişti,şimdiden ona bakarken göz bebeklerim titriyordu.Bu adamın kimseyle iletişim kurmayışını şimdi anlıyordum belkide köydeki kızlar onu bilse ne olurdu acaba.Neyse köyde kızlara yem olmamıştı şimdiye kadar ama bana olurdu umarım.Bir erkekle birlikte olma düşüncesinde olduğunu tabikide düşünmüyordum ama.
"Merhaba ben köyün yeni öğretmeni Taylan."
Elimi uzatıp kendimi tanıtmıştım,umarım elimi tutardı umarım çok insan canlısı durmuyordu çünkü.
"Hoş geldin öğretmen ,Keyhan ben."
Bozuk Türkçesiyle konuştuktan sonra uzattığım elimi çekimser bir şekilde sıktı. Sıktığı anda içimden bir elektrik akımı geçmişti.Elinin sıcaklığı elime geçmeden elini çekmişti.Nolur biraz daha tutsaydın ya.Ama bende Taylan değilsem bu elleri o ellerden asla çekemeyecek hale getirecektim.Sinsi Taylan bu adamın üzerinde işler mi bilmiyorum ama yapacaktım gerekirse bolda kuyruk sallayacaktım.
"Keyhan,yaşını bilmediğim için sana nasıl seslenmem gerektiğini bilmiyorum ama buraya kuzuları sevmek için gelmek istiyorum izin verirsen."
Ve seni baştan çıkartmak için tabikide diyemedim.Umarım izin verirdi yoksa nasıl onunla yan yana gelecektim köye bile gelmiyordu.
"Yaşım otuz beş öğretmen,nasıl seslenmek istersen öyle seslen,kuzuları sevmek istersen gel."
Aha şimdi oldu,dibinden ayrılmayayım da gör sen.Şuan mutluluktan zıplamak istiyordum,geldiğim ilk dakika birine tutulmam benim şansımdı sanırım çünkü yolda gelirken ahlanıp vahlanıyordum ne yapacağım ben köyde diye.Partner bile bulamazdım ki şehire insemde bulamazdım. Ama şimdi buldum Keyhan'ımı buldum. Umarım üzerine oynadığımda beni bu dağda öldürüp aç ayılara vermezdi.Ürkek duruyordu insanlarla temaslarda ve bu beni dahada heyecanlandırıyordu.
"Teşekkür ederim Keyhan geleceğim."
Benden on dört yaş büyük olması çokta umurumda değildi.Ona Keyhan diyecektim ve ona dokunan tek kişi ben olacaktım.Bir aklını alayım kollarının arasından çıkarsam ne olayım.Şimdiden sürekli onun altında ezilme hayalleri kurmaya başlamıştım.Son kez Keyhan'a bakıp zar zor yanından ayrılmıştım. Yarın yine gelecektim okullar açılana kadar onu benim yapmalıydım.Bol bol vakit geçirmek için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban bxb
Teen Fiction"Bende seni seviyorum dağ çiçeğim ama ağlama,neden ağlıyorsun." "Mutluyum ama neden ağlamayayım.Senin gibi bir sevgilim olduğu için çok şanslıyım ve bu beni duygulandırıyor." "Bende çok şanslıyım bir tanem senin sevgilin olduğum için.Şimdi ağl...