>>Semesung-oralet<<MİNSUNG

2- uzun kirpikleri...

Jisung okulun arkasındaki bankta oturmuş sigarasını içine çekerken uzaklardan dağ ayısının sesine benzer bir ses geldi ve huzurunun içine sıçtı.

"HANJİİİ!!!!"
Hyunjin koskocaman sırıtarak Hanjisinin yanına zıplıyordu ama kucağında birşey vardı sanki.
Jisung gözlerini kısarak ne olduğunu anlamaya çalıştı ancak sarı bir şey olması dışında bir bok  çözemiyordu.
Ki- Hyunjin yakınlaşana kadar... Hayır hyunjin. Rezil ettin bizi hyunjin.

Jisung'un yanına gelip kolları arasındaki bedeni Sincap Suratlı çocuğa doğru uzattı.

"Bizim olsun muuu?"

Jisung artık arkadaşının salaklıklarına alışmışt. Sinirle nefes alıp verdi ve karşısından kendine civciv gibi bakan çilli çocuğu Hyunjin'e geri uzattı

"Geri koy lan onu yerine kırılır falan bir de parasını ödemeye gitmeyelim"

Çilli çocuk sanki cansız eşya gibi oradan oraya savrulurken çığlık attı.

"AGAGAGAAAA BIRAK LAN BENİ!"

Hyunjin korkarak geri çekildi.

"O ses senden mi çıktı be!?"

"Lan kantin sırasında bekliyordum ne diye kucakladın da koştun beni!? Param gitti be!"

Hyunjin şaşkınlığı kenara bırakarak sarışın çillinin  boyuna gelecek şekilde eğildi.

"Ya sen acıktın mı? Alırım sana ağlama bebiş.."

Çilli çocuk derin nefes alarak içinden sabır çekti... Bugün katil olmazsa bir daha asla olmazdı sanırım. ALLAH'IM AFFET.

Çilli çocuk Hyunjin'in kolunu tutup çimdik attı.

"Aaagagagga kolum koptu-"

Jisung bir an nasıl bir ortamda olduğunu fark etti ve sigarasını izmaritini yere atıp üzerine bastı, siyah kapşonlusunu kafasına atarak okulun ön bahçesine ilerledi. Gidip kendine ORALET alacaktı.

Kantina girdiğinde sıra beklemesine gerek kalmadan insanların kenara çekilmesini bekledi. Beklediği gibi de olmuştu. Kimse belaya bulaşmak istemezdi. Çünkü nasıl oluyorsa jisung iyi bir yalancıydı ve her işten yakasını kurtarıyordu... Gerçi işin içinde baba parası varken.

"Bir portakallı ORALET bir meyve suyu"
Meyve suyunu Hyunjin'e alıyordu hep.

Adam jisung'a elmalı meyve suyu uzatırken jisung eliyle itti.

"Abim elmalı olmasın yaramıyor bizimkine... Vişne de olmasın..." Adam sonunda şeftali aromalı meyve suyunu uzattı.

Hyunjin her seferine elma suyunu içki içiyormuş gibi içiyordu ve harbiden de kafa buluyordu. Vişne suyu içince kendisini şarap içen mafyalardan sanıyordu... Bu çocuk ne zaman gerçek hayata dönecek diye düşünmeden edemiyordu jisung.

Sonunda önüne uzatılan ORALET'i alıp arka bahçede kedi sever gibi çilli çocuğu seven Hyunjin'in yanına geldi.

Çilli nasıl ikna oldu da Hyunjin'in kucağında yatıyo- evet bu Hyunjin... Ondan herşey beklenir.

Jisung meyve suyunu Hyunjin'e uzatıp kafasına fırlattı.

"Ah! Ya neden elmalı almadın?!"

"Sence" jisung portakallı ORALET'inden bir yudum alarak kaşlarını kaldırdı.

"Ne vardı sanki? İki eğleniyoruz gözüne batıyor be."
Dudak büzerek söylenirken meyve suyunun pipetini çıkarıp kutuya geçirdi ve bir yudum alıp gerisini kucağında kedyy gibi yatan çocuğa içirdi.