Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Duygularımız karşılıklı minho."
Jisung tekrar gülümseyerek dilini oldukça sertleşmiş penise değidirdi.
Bacağına sarılı kollarla zorlanırken minho'nun üzerinde hiçbir kıyafet kalmayacak durumda karşısında pozisyonunu aldı.
Ucundan zevk suyu akan penisini avucu arasında alıp çekti ve göğüslerine eğilip dudaklarını küçük çıkıntılara yasladı.
Dilini değidirip dişleri arasında sıkarken minho sesli bir inleme bırakarak jisung'un memnun olduğunu anlamasını sağladı.
Jisung, minho'nun göğüs uçlarını emerken yavaşça öpücüklerle iyice aşağı indi.
Kasıklarına kadar olan kırmızı izlerle devam ederken durdu ve penisini ağzına alıp emmeye başladı.
Minho inlemeleri arasında jisung'un saç köklerine kadar sıkarken jisung dişlerini temas ettirmemeye çalışıyordu.
Penisini ağzından çıkarıp dolu gözler ve kızarıp şişen dudakları ile karşısındaki adama baktı.
"Gördüğüm ilk gün bunu yapmak istemiştim."
Gülerek söylerken minho kahkahasına engel olamadı ve jisung'un en sevdiği gülüşünü sundu.
Jisung, minho'nun bacaklarını iki yana ayırıp deliğini görünür şekle getirdiği ve kendi parmağına tükürüp kasılıp gevşeyen deliğe sürttü.
Minho ıslaklık ile derin sesi ile inleyerek tırnaklarını jisung'un tuttuğu koluna batırdı.
Jisung parmağını iyice deliğinin çevresine dağıtırken işaret parmağını dar deliğe gönderip ufak hareketler etti.
Parmağının tamamını sokunca minho kasılmış ve nefesini tutmuştu.
Yüzünün kıpkırmızı olduğunu gören jisung eğilip dudaklarına ıslak bir öpücük kondurdu.
"Kendini sıkma, nefes al... iyi hissedeceksin."
(La bişi dicem ben bekleyip bekleyip yazdığım için ve geri dönüp okumaya üşendiğim jisung'un üstünde kıyafet var demi? Galiba neyse soyak onu da. Tövbe ya)
Jisung eşofmanının iplerini tek eli ile çözüp bacaklarından sıyırdı. Sadece çamaşır ile kaldığında minho biraz kalkarak jisung'un altında kalan son kumaş parçasını indirip jisung'un çıkarmasını sağladı.
"Jisung biraz... birazdan boşalacağım acele etsen iyi olur."
Jisung ıslanmış penisini elinde birkaç kez çekerek minho'nun kalçalarınına sürttü ve minho'nun inlemesini sağladı.
Minho onu hemen içinde isterken jisung onunla oynuyor gibiydi.
Minho elini penisine atmaya çalışmıştı ancak jisung onun bileklerinden tutup kafasının üzerinde birleştirdi.
"Hop, güzellik kontrol bende biraz zorlanmaya dayanamadın mı?"
Minho başını hayır anlamında saklarken yutkundu.
Vücudundaki hatlar o kadar güzel görünüyordu ki jisung her yerini öpmek istiyordu. Ancak şu an onun deliğine odaklanmalıydı.
Minho'nun bacağının birini omuzuna koyarak kendisine daha fazla alan tanıdı ve yavaşça kendisini içine itti.
Minho dudağını ısırmış hafif kan tadı almışken jisung onun kollarını serbest bırakıp baş parmağını dudağında gezdirdi.
Minho ile dudaklarını birleştirip ıslak Öpüşme başlatırken içine tamamen girip hareket etmeye başlamıştı.
Minho acı ile jisung'un dudağını dişlerken jisung bunu umursamadan içinde hareket ediyordu.
Minho jisung'un omuzlarını tutup kendisini itmeye çalışırken jisung içinde daha hızlı ve sert hareket etmeye başladı.
Minho'nun gözleri dolmuştu ancak yüzünde arsız bir gülümseme vardı, Jisung'un hoşuna giden de buydu.
Minho, jisung'u uzaklaştırıp jisung'un sırtını yatakla buluştururken birden kucağına oturup Penisi içine aldı.
İlk saniyeler sızlansa da içine tamamen alınca üzerinde hızlı şekilde hareket etmeye başladı.
Jisung, minho'nun göğüs uçlarını parmakları arasında ezerken minho'nun parmağını emiyordu.
Birkaç kez daha kucağında zıplarken jisung, minho'nun yorulduğunu anlayarak onu kalçalarından tutup aynı hareketi tekrarlamasını sağladı.
Jisung'un mavi saçları terden alnına yapışmışken minho onun saçlarını geriye atıp dudaklarını öptü.
Jisung minho'nun penisini tutup çekerken Odayı dolduran ses gittikçe yükseliyordu. Minho içinde hissettiği doluluk, penisinde hissettiği sıcaklık ve göğüs ucunda oynayan el ile dayanamayıp titreyerek boşalmıştı.
Jisung onun ardından kendisini birkaç kez daha minho'nun içinde hareket etturdi ve içinden çıkıp yatağa boşaldı.
İkisi de yorgunlukla kendisini yatağa atarken jisung'un yüzünde kulaklarına kadar olan bir gülümseme vardı.
