Bir Tutam Sarı... #Wattys2015

10.Bölüm - Kediler Pastayı Çok Sever

Bir Tutam Sarı...

10.bölüm

Bölüm çook geç kaldı farkındayım. Ama bilgisayarım bozuk olduğu için yazdığım bölümü sildi ve sınavlarım başladığı için iki haftadır bölümü tekrar yazamadım. Şu anda bilgisayarımla büyük br savaş vererek bölümü yayınlamaya çalışıyorum. ayrıca yorumların hepsine cevap veremedim. Kusura bakmayın bilgisayarım yorumlara yazdığım cevapları göndermiyor. 

Yazım yanlışları için kusura bakmayın. Bilgisayar bozuk olduğu için düzeltmedim.

****

Akaz

Kafenin kapısından girdiğimde gözlerimi içeride dolaştırdım. Kafeye girişimiz her zaman ki gibi bir çok kişinin dikkatini çekmişti. Özellikle genç kızların ama biz buraya tek bir kız için gelmiştik. Özllikle mutlu olmayı gerçekten hak eden birisini bulmaya gelmiştik. En azından o burdaki kızlar gibi yalandan değil gerçekten bizi önemsiyordu.

Poyrazın sesiyle ona bakışlarımı kafede dolaştırmak yerine ona çevirdim. "İşte orda! Armaya hiç gerek yok. Süper dedektiflik yeteneğim sayesinde onu elimle koymuş gibi buldum." dediği yere baktığımda ilerieki masada oturan üç kızı gözterdiğini gördüm. İçlerinden biri kahverengi birisi ise siyah kafanın tekiydi. Üçüncü kızın ise sarı saçları vardı ve ardağımız kıza ikizi kadar benziyordu. Ama yine yanlış kişiydi.

Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım. "Evet. Senin dedektiflik yeteneğini biliyoruz. Az önce taksideyken yolda gördüğümüz kızada o demiştin." dedim. Poyraz biraz bozulsada hiç belli etmeden -en azından belli etmemeye çalışarak- kendini savunmaya geçti.

"Ne yapabilirim. Ona çok benziyordu." O kızın aradığımız kızla alakası yoktu ki. En basit özelliği bile ona benzemiyordu.

"Kız siyah saçlıydı." 

"Saçlarını boyatmış olamaz mı?" Şu vardı ki haklıydı. Saçlarını boyatmış olabilirdi.

"Hadi tamam. Saçlarını boyattı diyelim. Gösterdiğin kız esmerdi. Bence daha dün gördüğümüzde beyaz olan bir kızın bir anda o kadar esmerleşmesi imkansız. Ayırca o saçlarını boyatmaya karşı." Daha dün onunla internt üzerinden görüntülü konuşmuştuk ve eminim teni süt kadar beyazdı bir günde karamel gibi esmer olamazdı. En azından ben öyle umuyorum.

"Onun saçları zaten boya değil mi?" Kız daha kaç defa saçlarım boya değil diyecek?

"Hayır o doğuştan sarı. Bir de o gösterdiğin kız o değil." daha fazla onunla laf yarıştıramıyacaktım. Özelliklede kafenin ortasında malak gibi dikiirken.

Kafdeki garsonlardan birin yanımıza gelmesi için elimi kaldırdım. Erkek olan garson harakete geçmden geçmeden bayan garson önce davrandı ve hemen yanımıza geldi. Yanımıza gelen garsona aradığımız kızı tarif ettim. Garson hemen az önce Poyraz'ın gösterdiği masayı işaret etti. 

Sinirlerimi yatıştırmak adına derin bir nefes aldım. Neden herkes bu kızla onu karıştımak zorundaydı ki? Hem zaten o olsa giderdik yanına sana mı sorardık. 

Kıza kibarca o kızın aradığımız kız olmadığını söyledim. Sinirliyken ne kadar kibar olunursa artık.

Kız bu hareketime biraz bozlsada belli etmmeye çalışarak onu takip etmemizi söyledi.