4.Bölüm "Yardım Etmek"

29 3 0
                                    

"
Çaresiz bir kadına yardım etmek sana mı kaldı Toprak bey. Bir çıkarın olmasa kılını kıpırdatmazsın sen.

"

×××

Hala yoldaydık. Toprak müzik açmıştı sıkılmayayım diye. Ama daha da sıkılmıştım. Birşeyler düşünüyor gibiydi.

Gittiğimiz yolda, dümdüz otobandı.
Kerim'de hala uyuyordu. Arada bir, 'anne pamuk şeker,' diye sayıklıyordu. Gülümsüyordum, galiba Toprak'ta.

"Bir yer bulalım, dünyadan uzak..."

Toprak bana baktığında göz göze geldik. Ben zaten Toprak'a bakıyordum. Şarkı daha da değişik hissettirmişti.

Kafamı çevirip yola baktım. "Yola bak, öldürecek misin bizi," dedim hemen sonra. "Bakıyorum," diye ekledi.

"Yine gözümüz yükseklerde. Hayat geçiyor, perde perde. Doydum artık bana müsade. Bir yer bulalım, dünyadan uzak."

×××

Toprak arabayı durdurduğunda benzinlikteydik. Doğrulup Toprak'a baktım. Birazcık uyuyakalmıştım. Toprak bana baktığında nefesini verdi. "Daha yolumuz çok," dedi. Kafamı salladım, daha sonra Kerim'e baktım. Hala uyuyordu.

Toprak'ın telefonu çalmaya başladı daha sonra. Kafamı çevirip baktım. Bana baktı, daha sonra arabadan indi kapıyı kapattı. Nefesimi verdim. Cebimdeki telefonu çıkarıp ekrana baktım. Saat 22.00' dı tamda.

Telefonu daha sonra kapatıp torbidonun üzerine bıraktım. Arabadan indiğimde yavaşça kapıyı kapattım. Toprak'ın bana arkası dönüktü, biraz da ilerideydi. Çalışanın biri benzin dolduruyordu. Sessiz ve yavaş adımlarla Toprak'ın yanına ilerledim.

"Herşey yolunda Metin bey. İnşallah 5,6 saate oradayız."
Kaşlarımı çattım. Metin? Metin kim? Babamın da ismiydi. Bundan 8 yıl önce, hiçbir nedeni olmadan annemle gitmişlerdi. Giderken de haber falan vermemişlerdi. Durduk yere kaybolmuşlardı, bir daha da haber falan alamamıştım.

"Tamam. Merak etmeyin."
Anlamadım şimdi ben? Nereye gidiyoruz? Herşey yolunda derken?

Göz göze geldiğimizde kaşlarını çattı. Yeni yeni kendime gelmiştim. Nefesimi verdim.

"Ne oldu," dedi. Tekrardan nefesimi verdim. "Nefes alıyım dedim."

"Çok alma," dedi uyarıcı bir tonda. Kaşlarımı çattım. "Metin kim?"

Nefesini verdi. Gözlerini kıstı. "Sen beni mi dinledin?"
Kafamı salladım. "Evet."

Kafasını salladı hafifçe. Dudaklarını birbirine bastırdı. "Bari açık sözlüsün," dedi daha sonra. Gülümsedim hafifçe. "İltifat mıydı bu?"
Kafasını salladı. "Bilmem. İltifat mıydı?"

Kafamı salladım. Kerim'in sesiyle hemen dönüp baktım. Arabadan inmişti. Bize bakıyordu.
"Anne tuvalete gidelim."
Nefesimi verdim. Hızla yanına ilerledim hemen. "Tamam oğlum. Gel gidelim."

Elini tuttum daha sonra. Hızla markete doğru ilerlemeye başladık. Galiba Toprak da arkamızdan geliyordu.

İçeriye girdiğimizde direkt tuvalete ilerledik. Otomatik olarak kapı açıldığında içeriye geçtik. Kerim'in elimi bıraktı. Tuvalete girip kapıyı kapattı. "Oğlum-"

"Büyüdüm artık ben anne. Hallederim."
Gülümsedim hafifçe. "Halledersin tabi anneciğim."

Aynadaki yansımamda kendime baktığımda kaşlarımı çattım. Çok kötü görünüyordum. Normalde düz olan saçlarım, kıvırcık olmuştu.

Topraktan Yağmura Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin