Tehdit~

684 48 50
                                    

POV:Mizuki-Y/N

Douma-kun beni rahatlatmak için beni kucağına aldı, koltuğuna oturdu ve başımı okşadı. Rahatlamıştım, en azından öncekinden daha sakindim. Gözyaşlarım yüzümde kurumustu. Gözlerim ve burnum ağlamaktan kızarmıştı. Hâlâ başımı okşuyordu. Kafasını kafama yasladığında bile tepki vermemiştim. Birşeyler mırıldanmaya başladığında onu dinlemeye başladım. Benim farkında olmadan mırıldandığım müziği mırıldanıyordu. Farkında olmadan onunla mırıldanmaya başladım.

"Mizuki-chan..." Cevap veremiyordum. Sadece insanken neler yaşadığımı düşünüyordum.

"Mizuki-chan!!"

"H-Ha?"

"Sonunda! Sonunda cevap verdiniz!! Az önce yaptığımı unutabilir misiniz?"

"T-Tabii."

"Teşekkür ederim!!" Sevinçle sarıldı. Douma-kun'un duyguları geri dönüyordu. Bunun için mutluydum ama, duyguları tamamen geri döndüğünde ya yine aynı şeyleri yaparsa? Çoktan gece olmuştu. Görev için Douma-kun'un kucağından indim. Görev için Beppu'ya gidecektim. Bu sefer Matsudo şehrinden biraz daha büyük bir şehirdi. Orayı tek başıma arayacaktım.

Beppu'nun yakınlarına gelmiştim. Işıkları görebiliyordum. Oraya doğru yönelecektim ki, gözlerim kararmaya başladı. Adımımı atamadan ileriye doğru düşmüştüm. Bu sefer başım ağrımaya başladı. Ellerimle başımı tuttum. Sonra ise sadece bayıldığımı anlayabiliyordum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Uyandığımda bir yere bağlanmıştım ve bedenim uyuşmuştu. Gözlerimi açtığımda karşımda bir iblis avcısını gördüm. Yoksa Beppu'da olan iblis avcısı o muydu? Gözlerim arkadan bağlanmaya başladı. O iblis avcısı ne yaptığını sanıyordu?! İstersem şu an buradan kurtulabilirdim. Ama bedenim bir şeyden dolayı uyuşmuştu, hareket edemiyordum.

"B-Burda kalacaksın!! Katana'm mor salkımlarla yapılmış zehirle kaplıydı. Onu sana sapladım. Şu an kıpırdayamazsın!!"

"Huh? Demek o yüzden bedenim uyuşmuş. Akıllısın. Ama bir iblisi öldürmezsen sana zarar verebilir, bunu biliyorsun değil mi?"

"Şu anda hareketsiz olduğun sürece zararsızsın!! S-Sen benden güçsüzsün artık!!" Ben hiç birşey yapamasam bile sesi titriyordu. Eğer buradan kurtulacağımı düşünebiliyorsa hem çok korkaktır hemde yanılıyordur. Bedenime saplanmış katanası wisteria zehiri ile kaplı olmasaydı kolayca kurtulabilirdim. Ama zehirlere herkesten daha az dayanıklıydım. Ai bile benden dayanıklıdır.

"Peki buradan kurtulamayacağımı düşünüyorsan neden korkuyorsun?"

"Ç-Çünkü..." Biraz bekledi ve devam etti. "Çünkü karşımda üst ay seviyesi kadar güçlü olan bir iblis duruyor... ama sen değilsin."

"Hmm? Hayal mi görmeye başladın? Burada benden başka iblis mi var?"

"Var..."

"İblisin adını söylemeden önce, ben burda ne zamandır baygınım?" Avcı yerine karşısındaki iblis cevap verdi.

"Tam olarak 12 saattir." Ve o ses çok tanıdıktı. Tanıdığım iblisleri sayalım mı?

Douma-kun.
Akaza-san.
Ai.
Ai'nin bahsettiği Daki.
Nakime.
Kokushibo.
Ve son olarak Muzan-sama. Size göre beni kaçıran hangisi? Yada size göre tüm iblisler arasında kim beni kaçırmış olabilir? Gerçekten tüm ama tüm iblislerden bahsediyorum. Alt aylar, üst aylar, yetenekli iblisler, yeteneksiz iblisler, kontrolden çıkan iblisler, iblis kan sanatı olmayan iblisler, anormal iblisler, Muzan-sama'nın kontrolünden çıkan iblisler. Tüm iblisler, tanımadığınız iblisler bile. Sizce o kadar iblisin arasında kim beni kaçırmış olabilir? O kadar iblis varken tek birini seçmek zor. Ama eğer ki beni kaçırabilecek birini biliyorsanız veya beni kaçıran kişinin p*çlik seviyesini anlarsanız elbette beni kaçıran iblisi bulursunuz.

Douma x Reader | Oni Ni Naritai~ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin