•Hatırladım, insan hâlimi...•

652 49 70
                                    

Oyasuminasai, konbanwa, konnichiwa. Herneyse hoşgeldiniz, 44 vote olmuş kitap... mutluluktan ölwek ;v;

"DOUMA-KUN!! GEÇMİŞİM HAKKINDA BİRŞEYLER BİLİYORSUN DEĞİL Mİ!!"

"H-Hayır, sadece... küçükken seni görmüştüm." Onu sadece küçükken görmüştüm, Mai denilen kadın onu öldürmeye çalışırken, onu kurtardığımda, onu görmüştüm. Birde, kasabadakiler küçük bir kıza s*rtük dediklerinden dolayı o kızı bulduğumda onu görmüştüm. O günden sonra abisiyle konuştum, iblis olmayı kabul etti, ama Mai denilen kadın onu öldürmüştü. Sonraki günler onları izledim. Mai'nin bir iblis tarafından tehdite uğradığını görünce sonraki günlerde daha da dikkatli izlemeye karar verdim. Ve evet, Mai denilen kadının onu öldürmeye çalıştığını görmemle, ona hızla saldırdım. İblisin neden Gen'i öldürmeye çalıştığını bilmiyordum.

Sonraki günlerde ona hiç ulaşamadım, Hashira olup o kasabaya gelene dek... o gece, eğer ki gelmeseydi muhtemelen ben hâlâ duyguları hissedemeyecektim, özellikle aşkı hissedemeyecektim, Ai'nin nasıl biri olduğunu öğrenemeyecektim. Onu o gece, orada gördüğümde, içimde aşkı hissedebilmiştim, ama anlayamamıştım, onunla zaman geçirdikçe, ona her sarıldığım zamanda ona olan aşkım büyüdü, en sonunda Akaza-dono bana ona karşı neler hissedebileceğimi söyledi, ve ona âşık olduğumu öğrendim...

"Mizuki-chan... sadece çocukken, seni izliyordum, sana yardım etmeye çalışıyordum... ama nedenini bilmiyordum. Sadece yardım etmek istemiştim, o gece sana âşık olduğumu anladım." Bana baktı, gözleri hüzünle bakıyordu. Üstüme atladı.

"Douma-kun... iblis olmandan, iblis olmamdan... çok memnunum, teşekkür ederim!!" Saçlarını okşamaya başladım. Yanağına bir öpücük kondurdum.

"Herşeyi... hatırladın mı?"

"Evet... Mai-nee'yi, abimi, herkesi... herşeyi."

"Geri unutacaksın ama..."

"Ama sen biliyor olacaksın. Ve artık bildiğime göre o anılar gözümün önünde canlanmaya başlamayacak." Geri çekildi ve gülümsedi. Kafasını tuttum ve kendime doğru çektim. Tam onu öpecektim ki içeri Akaza-dono girdi.

"Ha..."-Akaza

"Akaza...san..."-Mizuki

"Akaza-dono..."-Douma

"Gelmese miydim?"-Akaza

"Yalnış bir zamanda gelmiş olsanız bile önemli birşey olmalı değil mi?"-Mizuki

"Evet, o sizi çağırıyor."-Akaza

"Oh... iblisler... sanırım sevgili olamaz... Peki, teşekkür ederiz Akaza-san."-Mizuki

Akaza-dono odadan çıktı. Maalesef onu öpememiştim. Sonsuzluk Kalesine ışınlanmıştık. Muzan-sama karşımızdaydı, ikimizde hemen eğilmiştik.

"Siz... n'aptığınızı biliyorsunuz, değil mi?"

"Biliyoruz, Muzan-sama." Mizuki'nin konuşmasına izin vermiyordum. Muzan-sama şu an sinirliydi, ve Mizuki konuşursa kafasını koparabilirdi.

"Mizuki... hatıralarını hatırlamaman gerekirdi..."

"Üzgünüm Muzan-sama, gözümün önünde canlanıp duruyordu... her şekilde hatırlayabilirdim..." Muzan-sama derin bir iç çekti. Mizuki-chan'a yaklaşıp parmağını ona batırdı. Ona hücrelerinden verdi. İşi bitince gitti.

"S-Sonunda..."

"Korktun mu, Mizuki-chan?"

"Onun yanında kim korkmaz ki?! Onun gücünü... hissedebiliyorum, o herkesten daha güçlü..." Nakime bizi geri konağıma ışınladı. Mizuki-chan'ın kalkmasıyla ona yapıştım. Bir elimle elinden tutup kendime çekmiştim, diğer elimlede çenesinden tutmuştum. Kendime yaklaştırdım. Elleriyle kafamı tutmuştu. Dudaklarımız birbirine deydiğinde biraz sert bir şekilde öpmeye başlamıştım. Ağzından hafiften iniltiler kaçırıyordu, hoşuma gitmişti doğrusu... geri çekilmeye çalışıyordu. Son kez dillerimiz birbirine deydi ve ayrıldık. Gülümsedi, o gülümsemesi... çok güzeldi, her seferinde büyüleniyordum.

"Hatırlamıştım, ama geri unuttum... ama artık anılarımı görmeyeceğim... mutluyum..."

"Bende mutluyum, Mizuki-chan." Mizuki parmak uçlarına basarak ona yetişmeye çalıştı, Douma pnun için biraz daha eğildi ve geri öpüştüler. Her ikiside gözlerini kapatmıştı. Ağızlarından damlayan salyayı umursamadılar, sadece o ânın tadını çıkardılar. Her öpüştükleri zaman diğer öpüştükleri zamandan daha farklı olacaktı. Geri çekildiler ama çekildikleri anda geri öpüştüler. Douma onu kucağına almıştı. Mizuki bacaklarını Douma'nın beline, kollarınıysa boynuna dolamıştı. Geri çekildiler. Douma kafasını eğip Mizuki'nin boynundan öpmeye başladı, bir süre öptükten sonra geri çekildi.

"Mizuki-chan..."

"Efendim, Douma-kun?"

"Belki de sen olmasaydın... ben hâlâ hissedemiyor olacaktım."

"Ve belki de ben iblis olmasaydım gerçek aşkımla karşılaşamayacaktım..." Douma çekilip Mizuki'nin gözlerine baktı. Onun güzel, sarı ve mor renkte olan gözlerine baktı. Ay ışığının altında tekrar öpüştüler, ve güzel bir gece geçirdiler...

Bai bai DoumaxReader... bitti... bitirdim... güzel bitti mi bilmiyorum, sever misiniz bilmiyorum, sevmez misiniz bilmiyorum. Ama ben seviyordum, yazarken ilham gelebiliyordu, düşünebiliyordum, yazarken baya bi' ilham geliyordu... ağağağağ. En kısa bölüm oldu, ama işte bitti. Buraya kadar okuyup vote ve yorum atan, ve bu kitabı seven herkese teşekkür ederim♡❤♡❤♡•

•SİZLERİ DİĞER KİTAPLARIMDADA GÖRMEK İSTERİM!!•

•Ve eğer gerçekten kitaplarımı okurken mutlu oluyorsanız bir takip alabilir miyim- herneyse bai bai reader'lar♡•

Kelime:649

🎉 Douma x Reader | Oni Ni Naritai~ (TAMAMLANDI) hikayesini okumayı bitirdin 🎉
Douma x Reader | Oni Ni Naritai~ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin