●HELLO BU SEFER ÖZEL BİR HEDİYE GETİRDİM!!●
●yasayannezu ÖZEL 5000 KELİME!!●
●DİKKAT:DOUMA AŞK DUYGUSUNU BİLMİYOR!!●POV:Douma
O gün hep düşünmüştüm. Hep onu düşünmüştüm. Onu aklımdan çıkaramıyordum. Onu gördüğümde içimi birşeyler kaplıyordu, ama n'olduğunu bilemiyordum. Onun hakkında çok fazla şey düşünüyordum. Evet o bana göre tanrıça gibiydi, ama sanki böyle düşünmemi tetikleyen bir duygu vardı. Bu duyguyu anlayamıyordum. Hiç duymamıştım. Sadece onun yanında olmak istiyordum. Onunla beraber olmak sanki beni çok rahatlatacakmış gibiydi, öyleydide, onunla olmak beni rahatlatıyordu. Onun sesi sanki dünyadaki en huzurlu sesti. Onun bedeni sanki ona özel bir şekilde yapılmıştı, ona tam uymuştu. Saçları sanki asla ama asla bozulmayacakmış gibi, asla ama asla kötü olmayacakmış gibiydi. Saçları kalındı, yumuşaktı ve güzel di.
"Akaza-san!!"
"Ha? Mizuki-san!! Sonunda dönmüşsün!!" Akaza-dono ona yaklaşınca içimde Akaza-dono'ya karşı bir öfke birikmeye başlıyordu.
"Kusura bakma, işim uzadı."
"Sorun değil Mizuki-san!" Akaza-dono ona biraz daha yaklaşınca gözlerimi Akaza-dono'nun üstüne diktim. Sanki mıknatıs gibiydi. Mizuki-chan'a yaklaşan kişiye anında bakıyordum. Akaza-dono fark etmesede Mizuki-chan fark ediyordu. Akaza-dono gittiğinde ise benimle konuşuyordu. Konuşmaları genelde bana soru sormasıyla ve abartmamamı söylemesiyle geçiyordu. Yine o konuşmalardan birini yapacaktık.
"Douma-kun, neler oluyor, 3 gündür böylesiniz. Akaza-san her geldiğinde ona garip garip bakıyorsunuz. Nedenini sorabilir miyim?" Ben ona neler hissettiğimi söylemiyordum, onun bilip beni kendisinden uzaklaştıra bileceğinden korkuyordum.
"Bilmiyorum, Mizuki-chan. Sadece bakıyorum, o kadar." Derin bir nefes aldı ve oturduğu yerden kalkıp önümde dikildi. Ona bakınca o eğildi ve bana sarıldı. Bende kafasından ve belinden tuttum. Saçlarını kokladım. Çok güzellerdi, onunla sonsuza dek böyle kalabilirdim. Çekilince samimiyetle bana baktı. Oysaki ben ona daha fazla sarılmak istiyordum, onu koklamak, saçını okşamak, ona dokunmak istiyordum. Aklımda sadece o vardı. Onu düşünmeden edemiyordum. Bazen o Akaza-dono ile konuşurken ona bakıyordum. Bazen ona görev vermek için gelen kişilerle konuşurken ona bakıyordum. Gözleri çok güzeldi ve sadece benimle konuşurken parlıyordu. Mizuki-chan'ın bu duyguyu hissettiğinden şüpheliyim. Hissediyorsa ne olduğunu biliyor muydu ki? Yanımdan ayrılmadan önce ona seslendim.
"Mizuki-chan!!"
"Efendim Douma-kun?" Onun bana Douma demesi bile çok güzeldi.
"Gelebilir misiniz?" Yanıma doğru geldi. Ayağa kalktım, yapmak istediğim şeyi sorguladım.
"Birşey mi oldu Douma-kun?" Yapmak istediğim şeyi bulunca ona doğru eğildim.
"Bunu neden yapacağımı sorgulamayın, tamam mı, Mizuki-chan?"
"Pekii..." Yanaklarından tuttum ve alnından öptüm. Öperken terlediğimi hissettiğim için kafamı yukarı kaldırdım. Ellerimle kafasını kendime yasladım. Biraz şaşırmış gibiydi. Gözlerini kapattığını gördüm. Elleriyle sarıldı. Ellerini sırtımın biraz üstüne koymuştu. Ellerinin sıcaklığı vücuduma kadar geliyordu. Daha da terlemeye başladım.
"Dou...ma!!" Kafasını çok sert tutmuştum ama ben farkında bile değildim. Ellerimi hemen kafasından çektim.
"Ü-Üzgünüm Mizuki-chan!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Douma x Reader | Oni Ni Naritai~ (TAMAMLANDI)
FanfictionDouma hep kadın yiyor ancak bir gün bir kadın, hayır... bir Hashira karşısına çıkıp "BEN İBLİS OLMAK İSTİYORUM!!" dese? Douma sizce kabul eder miydi? Kabul ediyorsa buyrun bu kitap'ı okuyunuz.~