Giriş

3 0 0
                                    

 ‘’Ayvaz!’’

  Ağzımdan çıkan inleme vari söz boş depoda yankılanmıştı. Ayvaz’ın ağzından akan kanı gördüğümde kendimi sıkmama rağmen hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Hayır. Olmaz, olamaz. Ayvaz ölemez...

  Boş depoda gözlerimi gezdirdiğimde ağlamamak için kendini sıkan Didem’i, sakince göz yaşı döken Aslı’yı, bağlandığı sandalyede tepinen Mert’i ve yarı açık bilincine rağmen sandalyeden kurtulmayı deneyen Hakan’ı  gördüm.

  Sakin kalmalıyım. Ayvaz için, ekibim için. Derin bir nefes çektim içime. Burnuma gelen kan kokusu bende kusma isteği uyandırsa da kendimi dizginledim. Ona güçsüzlüğümü göstermeyecektim.

  Göz yaşlarımı zorda olsa dindirdiğimde Ayvaz’ın bedenine bakmamaya çalışıyordum. Eğer bakarsam ağlardım. Ağlarsam kazandığını düşünürdü. Bir kere ona güçsüzlüğümü göstermiştim. Bu bir daha olmayacaktı.  Ayvaz’ın bana bakan açık gözleri beni zorlasa da direndim. Benden bunu isterdi.  Ve ben ona layık olacaktım. Katilinden intikamını alacak, her şeye rağmen dimdik ayakta kalacaktım. Çünkü ben Ezlem Akay’dım. Benim gücüm adımdan geliyordu. Ve Ben buna mecburdum.

...

141 kelime.

Mükemmel bir serinin ilk kitabı.

İsim çalıntı değildir! Kitabı daha iyi yansıtan bir isim yoktu.
 

BalcaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin