kurye | chanbaek - kaisoo

27

kyungsoo ile jongin'in her şeyi konuştukları günün üzerinden haftalar geçmişti. artık ikisinin de yüzünde sahici gülümsemeler vardı.

"soo, yemek hazır"
jongin, tencereye daldırdığı kaşıkla tadına baktığı sostan memnun olmuş halde sevgilisine seslendiğinde kyungsoo hızlıca mutfağa geldi.
"sana güzel bir haberim var"

yemekleri tabaklara koyarken gülümseyerek baktı kyungsoo'ya,
"böyle parladığına göre eminim güzel bir haber vereceksin"

kyungsoo, jongin'in elindeki tabakları masaya bırakıp kollarını beline sararak başını hafifçe geri çekip jongin'e baktı alttan.
"cezan biter bitmez emniyette işe başlayabileceksin. herhangi bir soruşturma ya da sorgulamaya girmeyeceksin ve daha da önemlisi, eğer görevde olduğun bir yıl boyunca hiç ceza almazsan, buna trafik cezası da dahil, sicilindeki ev hapsi dahil tüm suçlamalar silinecek. diğer devlet memurları gibi tamamen temiz bir sicille hayatına devam edeceksin."

jongin göreve hemen başlayabilecek olmasına sevinmişti ve sicilinin temizlenecek olmasına da... çünkü kyungsoo ile birlikte olduğu hayatta hiçbir leke olsun istemiyordu.
"sonunda korkmadan ve çekinmeden tutabileceğim elini yani"

kyungsoo bir cevap vermek yerine parmakları ucunda yükselerek öptü sevdiği adamı. aralarında gereksiz sözlerin yaratacağı kalabalığa dahi tahammülü kalmamıştı. bundan sonra yalnızca sevgilerine odaklanmak ve o sevgiyi yaşamak istiyordu.

jongin ile kyungsoo'nun barışmasına sevinen baekhyun, ertelediği baro sınavına haftalardır yoğun bir şekilde çalışırken chanyeol çalışma odasına geldi.
"güzelim telefonun çalıyor"

baekhyun kendisine uzatılan telefonu alırken gözlüğünü parmağıyla ittirdi. arayan numara kayıtlı değildi.
merakla açıp telefonu kulağına koydu, bu esnada chanyeol de çalışma masasının kenarına oturmuş sevgilisinin saçlarını okşuyordu.
"efendim"

"baekhyun, merhaba ben profesör woobin'in asistanı haein. nasılsın?"

"iyiyim efendim, teşekkür ederim. siz nasılsınız"

"ben de iyiyim teşekkürler. baekhyun, mezuniyet için yazdığın tezi profesör kurula sunduğunda kuruldan oldukça iyi yorumlar aldı ve kurulun ortak kararıyla, güz dönemi boyunca masterına ağırlık vermeni, bahar döneminde de çalışmak istediğin profesörün asistanı olarak göreve başlamanı teklif ettiler. bunu düşünüp bana iki gün içerisinde geri dönüş yaparsan çok memnun olurum."

gelen teklife şaşıran baekhyun ne diyeceğini bilemeyerek başını sallayıp ardından iyi günler dileyerek telefonu kapattı.

"neden bu kadar şaşırdın birtanem"

baekhyun telefonu masanın üzerine koyup gözlerini kırpıştırdı.
"profesör tezimi kurula sunmuş. kurul da çok beğenmiş, güz döneminde master için gitmemi, bahar döneminde de istediğim profesörün asistanı olmamı teklif ettiler."

küçüğünün çenesini tutup başını kaldırdıktan sonra nazik dokunuşlarla gözlüğü gözlerinden ayırdı, yanağını okşarken burunları birbirine değecek kadar yakınlaştı chanyeol.
"bu çok güzel bir haber meleğim."

yüzüne değen nefesle gözlerini kapatan baekhyun derince yutkundu,
"öyle mi dersin"

"evet sevgilim, hem profesörlerini ne kadar çok sevdiğini de sürekli anlatıyordun. onlarla çalışmak seni mutlu edecektir."
biraz bile geri çekilmeden, ve elinin altındaki bedenin ne denli etkilendiğini bilerek konuşan chanyeol cümlesi bittiğinde tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu baekhyun'un burnuna.

baekhyun titrek bir nefes verip başını salladı yalnızca, sevgilisi ona bu kadar yakın olduğu anlarda düşünme yetisini tamamen kaybediyordu.
chanyeol küçüğünü oturduğu yerden kaldırıp kendisi yerleşti ve baekhyun'u kucağına alarak sırtını tamamen arkaya yasladı.
"güzeller güzelim"