28-kaisoo final

294 26 41
                                    

"mocha, gel kızım buraya"
kyungsoo bahçede koşturan köpeğe seslense de köpek kuyruğunu sallayarak koşturmaya devam ediyordu.

doğumda kaybettiği annesinden sonra kardeşleri sahiplendirilmiş fakat o çelimsiz göründüğü için kimse tarafından istenmemiş, en nihayetinde kendisini bu evin bahçesinde bulmuştu. belki de kardeşleri arasında en iyi yaşama sahip olan mocha'ydı, kendisini seven iki babası vardı. tüylerine konan en ufak toz tanesine bile dikkat kesilen, birazcık ürperse anında sıcak kollarıyla onu sıkıca saran, nereye giderlerse gitsinler yanlarında götüren ve koşulsuz sevgi gösteren babalarına aşıktı. fakat uzun boylu olan babasını biraz daha çok seviyordu çünkü onunla kaderlerini benzetiyordu. o da kendisi gibiydi, ve beyaz tenli kısa boylu babasının sevgisine tıpkı esmer babası gibi muhtaçtı. yine de ona şımarmaktan kendini alamıyor, onu peşinde koşturmaya ve onun şakacı kızmalarına bayılıyordu.

"yakaladım seni haylaz köpekcik. bu gece seni içeri almayayım da gör bakalım. hiiiiç öyle kuyruğunu sallama bana. kulakları düşürmek de yok. hayır mocha bana öyle bakamazsın. hayır"

kucağındaki köpekle inatlaşan sevgilisini izleyen jongin, beline sarıldığı sevgilisinin boynuna dudaklarını bastırdı.
"üzdü mü yine seni"

kyungsoo başını hafifçe sağa döndürerek jongin'in dudağına küçük bir öpücük kondurdu.
"mamasını yemiyor, sonra bizim yemeklerimize sulanıyor. ama zaten ona mamanın en kalitelisini alıyoruz niye bu kadar şımarık oldu bu anlamıyorum."

jongin kahkaha atarak mocha'nın başını öpüp kyungsoo'nun elleri arasından aldı ve yere bırakıp kollarını sevgilisinin beline sardı.
"tıpkı benim gibi, en çok seni seviyor mocha. ve senin de onu çok sevdiğini bildiğinden tüm şımarıklığı sana. ne yaparsa yapsın, ne kadar kızsan da onu sevmekten vazgeçmeyeceğini biliyor. beş ay oldu bebeğim. beş aydır bizimle ve senin eve geç geldiğin günlerde sen gelene kadar kapının önünden ayrılmıyor. ailenle büyükbabanın yanına gittiğiniz haftasonu tam iki gün boyunca ağzına yemek sürmedi, sen yoksun diye."

birkaç adım ötelerinde oyuncak topuyla oynayan mocha'ya şefkatle bakarken gülümsedi kyungsoo.
"çok seviyorum sıpayı. çok tatlı."

kendisinden bahsedildiğini hissetmiş gibi jongin ve kyungsoo'ya bakan mocha havlayarak zıplayıp olduğu yerde dönüp sevinç gösterisi yaptığında jongin ve kyungsoo kahkaha attı.
kyungsoo eğilerek kollarını açtığı anda koşarak kucağına atlayan mocha heyecanla babasının yüzünü yalarken jongin de onların bu hallerini büyük bir keyifle izliyordu.

günlerdir cebinde gezdirdiği kutu aklına gelince onu çıkarıp kyungsoo'nun yanına diz çökerek kutuyu açtı. kyungsoo mocha'dan dönebildiği kadarıyla jongin'e döndüğünde elindeki kutuyu görünce anlamayarak yüzüne baktı.

"mocha, babacım hadi in kucaktan."
jongin'in komutuyla anında kyungsoo'nun kucağından inen köpek ikisinin ortasında dururken jongin kutudaki yüzüklerden küçük olanı aldı.
"canım sevgilim, aylar önce 'henüz kısa süredir tanışıyor olmamıza rağmen, seni gördüğüm ilk anda biliyordum doğru kişi olduğunu. bu yüzden seneler sonrasının hayalini kurarken zorlanmıyorum. yine böyle bir akşamda, balkonda oturmuş içkimizi içerken, sarıldığımız, seviştiğimiz anlar hep gözümün önünde canlanıyor.' demiştin. ve devamında 'sen de ister misin bilmiyorum ama bir de köpeğimiz olduğunu hayal ediyorum her seferinde' diyerek ailemizin hayali resmini çizmiştin. bu hayali gerçekleştirmek, seninle ve kızımızla bu evde aile olmak istiyorum. sen de istersen tabii. yani ister misin? hımm?"

kyungsoo tanıştıkları ilk aylarda kurduğu cümlelerin hâlâ jongin tarafından hatırlandığını görünce duygulanıp başını hevesle salladı.
"tanrı aşkına nasıl hatırlıyorsun söylediklerimi"

kurye | chanbaek - kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin