kurye | chanbaek - kaisoo

20

19'uncu bölümü atlamayın lütfen
iyi okumalar 🫶🏻
_______

kar tatilinin üzerinden aylar geçti, chanyeol ve baekhyun kyungsoo ile jongin'in arasındaki mesafenin farkında olamayacak kadar aşık hallerine devam ederken baekhyun'a bir mesaj geldi kibum'dan.
"belgeleri gönderdikten bir ay sonra gideceksin. yedi mayısta."

baekhyun yutkundu bu mesajı okuduğunda. doğum gününden yalnızca bir gün sonraydı bu.
"zaten hayat ne zaman bana adil oldu ki?" diye geçirdi içinden. elini yüzünü yıkayıp, her sabah olduğu gibi chanyeol için kahvaltı hazırlamaya devam etti.

kar tatilinden döndükleri hafta bir liste yapmıştı chanyeol ve baekhyun. birlikte okuyacakları kitaplar, izleyecekleri filmler ve gidecekleri müzeler ile ilgili. müzeleri neredeyse tamamlamışlardı, filmlerin üçte ikisini izlemişlerdi ve kitapların yarısını okumuşlardı.
"mayısa kadar bu listeyi bitirmeliyiz" diye mırıldandığı anda beline sarılan kollarla irkildi.

"neden mayısa kadar bitirmeliymişiz listeyi bakalım"
chanyeol küçüğünün boynuna öpücükler kondururken sorduğunda baekhyun, belli etmemeye özen göstererek yanıtladı.
"yeni bir liste yapalım istiyorum hem yaz geliyor. evde kalkmaktansa yeni şeyler denemeliyiz birlikte, sence de öylesi daha iyi olmaz mı sevgilim"

baekhyun'un dudaklarını öpen chanyeol gülerek başını salladı.
"çok güzel olur ama bir daha sevgilim desene bir. bakalım nasıl yiyeceğim o ağzını."

baekhyun kıkırdayarak geri çekilip kahvaltıyı hazırlamayı tamamladı.
"kahvaltını et hadiii~ sonra donghae hyung bana laf atıyor seni işe bilerek geç gönderiyorum diye"

chanyeol omuz silkip tekrar öptü baekhyun'u.
"umrumda değil kimin ne düşündüğü. benim güzelim öyle tatlı ki onun yanından ayrılıp onların meymenetsiz yüzlerini görmeyi istemiyorum. ne kadar geç gidersem o kadar az görüyorum onları."

baekhyun şakayla "tch tch ne ayıp sözler bunlar sevgilim, hiç sana yakışmıyor" derken chanyeol dişlerini sıkıp baekhyun'u ısırmamak için kendini zor tutuyordu.
"tanrı şahit baekhyun, eğer bu fantastik kurtlar alemi gerçek olsaydı, seni gördüğüm ilk anda mühürleyip bana bağlı kılardım. eğer bir vampir olsaydım, kanına muhtaçlıktan ölmeye en çok yaklaşan vampir olarak tarihe geçerdim. öyle bir şeysin ki, sen olmadan yaptığım hiçbir şeyin anlamı yok artık. içim dışım seninle dolu. iyi ki varsın güzelim."

baekhyun sıkıca sarıldı sevgilisine, "sen de iyi ki varsın sevgilim. iyi ki..."

kibum'un belgeleri göndermeye başladığı günlerin sonunda, öfkeyle geldi eve chanyeol. öyle öfkeliydi ki baekhyun bir an için öğrenildiğinin korkusunu yaşadı.
fakat chanyeol kendisine sıkıca sarılıp kokusunu derince içine çektiğinde, titrek bir nefes verdi.

"ne oldu sevgilim" diye sorarken sesi fısıltıdan farksızdı. chanyeol bu korkuyu yanlış anladı.
"özür dilerim güzelim, korkuttum seni. gel oturalım içeri. sana anlatacaklarım var."

baekhyun başıyla onaylayarak içeri geçtiğinde chanyeol göğsüne çektiği sevgilisinin saçlarını öperken anlatmaya başladı.
"içimizdeki hain sehun'muş! bir sürü sebep saydılar yok şöyle yok böyle. bir sürü... ne olursa olsun mesleğine ve bizlere yaptığı ihaneti affedemem! diğerleri hazmedip sehun'a iyi davranma kararı alsa da onu gördüğüm ilk anda yumruklayacağımı söyleyip oradan ayrıldım! asla ihanete göz yumamam! asla!!"

yutkundu duyduğu sözlerle baekhyun. chanyeol o'nu öğrendiğinde ne tepki verirdi, düşünmek dahi istemedi o anlarda.

"yine de fevri değil misin sevgilim. sebebi neymiş de mesleğine, size ihanet etmek zorunda kalmış"