Yandere Muzan.

1K 43 54
                                    

Evet yine biraz yazmam uzun sürdü ama değdi diye düşünüyorum.
Hadi bölüme geçelim.
İyi okumalar.

En yakın arkadaşın elini tuttu ve hafifçe sallayarak ısrarına sevimlilik katmaya çalıştı.
- Hadi ama.
Noluuurr.
Onu bir kez daha red ettin.
- Dedim ya evde işlerim var.
Gözlerini doldurup sana yavru köpek gibi bakmaya başladı.
- Lütfeeğn.
Çok güzel bir festival olucak.
- Ah hadi ama orada harcıyacak paramızın da olmadığını biliyorsun deģil mi?
Arkadaşın dudağını büzdü ve burnunu çekti.
- Ama ilk defa ailem izin verdi.
Tek olmak istemiyorum.
Onun bu baskısına daha fazla dayanamadın ve kabul ettin.
Birden modu düzeldi ve sana sımsıkı sarıldı.
O kadar sıkmıştı ki kaburgalarını kırabilirdi.
- Agh beni öldüreceksin.
Geri çekildi kıkırdayarak.
- Ah pardon.
Heyecanlandım.
- Ee ne zaman bu festival?
- Bügün.
- Bügün mü?
Cidden mi?
Para biriktirebileceğimi sanmıştım.
- Sorun değil ki.
Bence sadece dolaşarak da eğlenebiliriz orada.
Omuz silktin.
Akşama annenden izin koparabilmek için ev işlerinin hiç birini ona bırakmaman lazımdı.

Arkadaşın hazırlanmak ve evdeki işleri halletmek için erkenden ayrıldı.
Sen de hemen ayaklandın ve evi toparlamaya başladın.
Annen,tarladaki işleri bitirip gelene kadar her şeyi halletmen ve yemek yapman gerekiyordu.
Baban öldüğünden beri üzerinize çok yük binmişti.
Üstelik burada kadınlara iş verme olasılığı çok az olduğundan kıt kanât geçinebiliyordunuz.
Sen de evdeki işlerle hep yanlız ilgilenmeye başlamıştın.
Bu zaman zaman zor olsa da annen kadar yorumluyordun.
Hiç bir şeye izin vermeyen bir kadın değildi annen.
Ama şuan biraz zor bir zaman geçirdiğinizden belki izin vermeme durumu yaşanabilirdi.
Zaten çok eşya bulunmayan evinizi toplamak uzun sürmemişti.
Sabahtan ve dünden kalan bılaşıkları yıkamaya başladın.
Lekeler kuruduğu için onları çıkarmakta zorlanıyordun.
Onları bitirdikten sonra kirli çamaşırları bir leğene doldurdun ve az bir deterjanı suyla birleştirerek üzerlerine serptin.
Hepsini teker teker çitileyip ,kalın çamaşır ipine astın.
Çamaşır asmayı bitirdiğinde,doğruldun.

Elinin tersiyle alnını sildin.
Gökyüzü kızıla boyanıyordu.
Yüzüne esen rüzgarla içine temiz hava çektin ve eve döndün.
Evde olan birkaç parça malzemeyle akşam yemeğini hazırlamaya başladın.
Sofrayı kurmayı bitirmeye yakın kapı aniden açıldı.
Annen gelmişti.
Hemen yanına gidip onu karşıladın.
- Hoşgeldin.
- Hoşbuldum canım.
Günün nasıldı?
- İyiydi.
Arkadaşım buradaydı.
- Anladım.
- Yorulmuşsundur hadi otur.
- Evet biraz.
Kadın sofrayı süzdü.
- Ellerine sağlık.
Lezzetli duruyor.
Annenin karşısına oturdun.
- Afiyet olsun.
Beraber sohbet ederek yavaş yavaş yemek yiyordunuz.
Sonra durdun.
Konuya nerden gireceğini bilemiyordun.
Artık yemediğini fark eden annen; iç çekti ve çubukları bırakıp meraklı bir şekilde sordu.
- Sorun ne tatlım?
- Şey ... arkadaşım dedi ki... bu akşam bur festival varmış ve beni de götürmek istiyor.
Annen yüzündeki üzüntüyü fark etmişti.
Kaybınızdan sonra ikinizde baya streslenmiştiniz.
Özellikle de sen hiç arkadaşlarınla vakit geçirememiştin.
Bu yüzden seni de anlıyordu.
Uzun zaman sonra ilk defa kendin için bir şey yapacaktın.

- Anlıyorum.
Tabii ki gidebilirsin tatlım.
Aniden başını kaldırdın ve çok heyecanlı bir şekilde sordun.
- Cidden mi?
Annen kıkırdadı.
- Elbette tatlım.
Ellerini uzatıp seninkileri tuttu.
- Artık kendin için bir şeyler yapmalısın.
Hadi git hazırlan.
Ben buraları toplarım.
Ona minnettar bakışlar atarak odana geçtin.
Büyük,ahşap sandığın kapağını kaldırıp içlerinde en güzel olan kıyafetlerini çıkardın ve üzerine geçirdin.
Nasıl gözüktüğünü göremiyordun ama annen hep çok yakıştığını söyledi.
Hazırlandığında,içeri geçtin.
Annen seni süzdü.

Yandere anime senaryoları .Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin