Yandere anime senaryoları .

Yandere Douma.

Büyükannem ile pazara gitmiştiniz.
Kazandığınız üç beş kuruş ancak yetiyordu.
Birkaç parça sebze alıp sepete koydun.
Neredeyse hiç paranız kalmamıştı.
- Büyükanne?
Dedin endişeli bir şekilde.
Kadın yavaşça arkasına döndü ve sepete baktı.
Burukça gülümsedi.
- Hadi eve gidelim canım.
Sen de ona gülümsedin.
Büyükannen'in koluna girdin.
Yavaş yavaş ilerlemeye başladınız.
Tabii o gün pazara gitmenin ne kadar büyük bir hata olduğunu sonradan öğrenecektiniz.

Sen ve büyükannen küçük kulübenizde akşam için bir şeyler hazırlarken, orta yaşlı bir adam Ebedi Cennet Tarikatının kapısından içeri girdi.
Çok heyecanlıydı çünki, saygı değer liderlerine harika bir av bulmuştu.
Pazarı birbirine katmaktansa,önce liderlerine bu güzel haberi vermeyi tercih etmişti.
Bir övgü cümlesi hakettiğini düşünüyordu.
Ayrıca onun için bizzat bu göreve gönüllü olacak ve gelip seni alacaktı.
Adam, kendinden aşağı gördüğü diğer tarikat üyelerine üstten bakarak ilerledi.
Onların içerisinde Doumanın sağ kolu olmaya en çok kendini layık görüyordu.
Bu avla birlikte kanıtlayacaktı.
Sen çok güzeldin.
Hemen dikkat çekiyordun.
Doumaya seni götürdüğünde,terfiği alacağının garanti olacağını düşünüyordu.
Douma'nın taht odasına girip,saygıyla eğildi.
Douma söylemeden de başını kaldırmadı.
- Kalk bakalım.
Dinlenme saatimi böldüğüne göre önemli bir şey vardır diye umuyorum.
Elindeki kan dolu kadehten dolu bir yudum aldı.
Adam,gerine gerine konuştu.
- Elbette çok önemli efendim.
Sizin için mükemmel bir av buldum.
Douma neredeyse kadehi düşürüyordu.
Öne eğildi.
- Gerçekten mi?
Uzun diyebileceği bir zamandır güzel ve taze bir av bulamamışlardı.
Douma hiçbirini kabul etmemiş,öldürüp bir köşeye atıyordu.
Adam,başıyla onayladı.
- Nerede ?
- Köy merkezinde bir pazarda gördüm efendim.
O kadar güzel ki hemen dikkat çekiyor.
İzin verin sizin için alıp geleyim.

Douma kocaman sırıttı.
Adamın ne istediğini biliyordu.
Ondan ödül almak için altına bile yatardı.
Ödül olsun da ne yapılacağı önemli değildi onlar için.
Sonra gülümsemesi ciddi bir ifadeye dönüştü.
Adam kıkırdamayı bırakıp sustu.
- Çok konuşma.
Getirdiğin zaman görücez onu.
Daha önce de getirilenler hakkında öyle denmişti.
Getiren de getirilen de öldü.
Git hallet şunu.
Adam korkuyla odadan çıktı.
- Hemen efendim.

Akşam yemeğini yemiştiniz.
Büyükannen erkenden yatağa gitmişti.
Artık seninle sohbet etmeye kalamayacak kadar yaşlıydı.
Sen de tek başına bahçede oturup gökyüzünü izlemeye alışmıştın.
Bılaşıkları yıkamış,ellerini kurtuluyordun.
" Biraz sonra dışarı çıkarım."
Düşüncesiyle,biraz etrafı toparlıyordun.
Bahçeden gelen büyük gürültüyü duyana kadar başını sildiğin masadan kaldırmamıştın.
Gürültüyü duyunca irkilerek etrafa baktın.
Gaz lambasını aldın.
Tedirgince cama doğru ilerledin ve dışarı baktın.

Bir süre zar zor görebildiğin manzarayı süzdün.
Ne bir iz ne bir ses hiç birşey yoktu.
Rahat bir iç çektin.
Sessizlik seni rahatsız etmezdi.
Tam tersine huzur verirdi.
Gürültünün kaynağının yaramaz bir tilki olduğunu düşündün ve camdan çekilmeye yeltendin ancak,aniden camı parçalayan pençemsi ellerle boynundan yakalandın.
Direnecek ne zamanın vardı ne de gücün.
Yabancı iki eliyle seni sıkıca kavradı ve omuzuna attı.
Büyükannen ise senin attığın çığlığa uyanmıştı.
Tabii yaşlı olduğundan ancak senin odana gelebilmişti.
Geldiğinde ise boş oda ile karşılaşınca, yere oturup ağlamaya başladı.
Seni koruyamadığı için af diledi yaradandan.
Senin hayatta kalman ve iyi olman için sabahın ilk ışıklarına kadar durmadan dua etmişti.

Yavaşça gözlerini açtın.
Gözüne güneş geliyordu.
Işıktan rahatsız olup başını çevirdin.
Yavaş yavaş gözlerini açtın, etrafa göz gezdirdin.
Oldukça lüks bir odadaydın.
Sanki kraliyetten birisinin odasına benziyordu.
Başının ağrısından algılayamadığın durumun jetonu aniden düştüğünde, yataktan kalkmaya çalıştın.
Ancak seni engelleyen zincirler vardı.
Çok fazla hareket edemiyordun.
Çekiştirdikçe bileklerin ağrıyordu.
Üzerindeki lüks kıyafetleri fark edince şaşkınlıkla bakakaldın.
" Neden ? "
Diye düşündün.
" Neden böyle bir yerde tutuluyordun?
Kimin ne problemimi olabilir di ki seninle? "