Motionless In White - Another Life
Üvey ailemi kaybettiğimde, "Belki babam gelir de alır beni." Diye geçirdim içimden, sonra bir üvey dayım olduğunu öğrendim.
İlk başta yine normal bir hayat sürerim sanmıştım.
12.08.2012 tarihi hayatımı mahvedene kadar.
O adam,
Tankut Yanar beni o akşam aldı.
Evine geldim ve yirmi iki yaşına kadar o evde kaldım.
Tabi yirmi iki yaşıma kadar bu adamla kalmadım.
On beş yaşımda ilk cinayetimi bu adamı öldürerek işledim,
yanımda Sıla ve Kerem vardı.
O kadar kusursuz bir cinayetti ki kimsenin ruhu duymadı.
On beşinci yaşım benim hür olduğum yaşımdı.
Ancak cinayetin de pis bir yanı vardı, insanı fil hafızalı bir kontrol manyağı yapıyordu, uykularını esir alıyordu, sonra, tabii bu sana da bağlı bi' anda unutuyordun. Sanki her her şey normale dönüyor,
ta ki biri ya da birşey bu cinayeti tetikliyene kadar.
İçindeki ateş tekrardan harlanıyor.
Onun gibilerini bulup hepsine adaletni yaşatıyorsun.
Vicdanını dinleyip onlara bütün vicdansızlığını gösteriyorsun.
Adalet için vicdanını dinleyip vicdansızlığını göstermelisin.
Gece Yanar~
"B-arış?"
"Efendim Gecem."
Gözlerinde şevkat vardı.
Gözlerim ellerimi tutan ellerine kaydı. Yaralıydı.
Ellerini elime aldım.
"Ne yaptın Barış kendine."
"Sen bu halde benim için mi endişeleniyorsun?"
"Evet Barış, boşver beni şimdi."
Kaşları çatıldı,
"Ne diyorsun sen?! Ne diyorsun Gecem?! Kendi yaralarını sar benimkilerden önce. Asıl sen bırak beni..."
Son cümlesinde sesi titredi.
"Çok korktuk Gecem. Geç kalırız, yetişemeyiz diye. Çok korktum Gece, çok."
Canım çok acısa bile onu kendime çekip sarıldım.
"Canını acıtacaksın Gece."
Kollarını bedenime o kadar temkinli sardı ki sanki bir insana değil de bir kumruya sarılıyordu.
Kokumu soludu, elleri saçımı okşadı, bana sevildiğimi hissettirdi.
Ondan ayrıldım o da benden.
"Diğerleri nerede?"
"Sıla, Gonca, Ateş, ve Kerem şuan benim ısrarım üzerine evdeler. Aslında ilk kızları götüreyim dedim ama onların da başına birşey gelsin istemedim, o yüzden Kerem ve Ateş şuan onların yanında."