Küçükken ne kadar da rahat uyurdum. Hele ki babam yanımdaysa o kadar güvende hissediyordum ki anlatamam. Neden terk edildim bilmiyorum ama bir nedeni vardır... ya da yoktur. Fark etmez sonuç olarak bende tramva bırakmayan tek insan babam.
Korkunç bir kabustan uyandım. Sadece iki saat uyumuştum ama hâlâ kabusun etkisinde olduğum için hızlı hızlı soluklar alıyordum. Mutfağa doğru ilerledim ve sert bir kahve yaptım. Kahveyi yarıladığımda telefonuma bir mesaj geldi
Bilinmeyen numara: İyi misin?
Barış olduğunu anladım ve onu Serserim diye kaydettim.
Ben: Neden sordun?
Serserim: Odanın ışıklarını açtın çünkü.
Ne, iyice sapığa bağladın sen ha!
Ben: Sen neredesin de beni görüyorsun?
Serserim: Dışarıdayım çünkü. Sen de gelmek ister misin?
Acaba gitsem mi? Gitmesem mi? Gideyim, gideyim.
Ben: Gelirim ama neredesin ki?
Serserim: Aşağı in, geldiğinde uzun uzun incelediğin süs şelalesinnin önünde bekle beni.
Bordo bereli falan mı bu adam, nereden biliyordu benim süs şelalesini izlediğimi? Ama çok güzeldi ne yapabilirim.
Altıma siyah baldır kısmıda pencere olan bir tayt, üstüme gri arkasında Demeter'in resmi olan gri bir crop giydim ve ayakkabılarımı giyip merdivenlere adımladım.
Aşağı indiğimde Ayın önündeki Artemis heykeline, elindeki oka, önündeki geyiğe baktım.
"Bence bir Yunan tanrıçası olsan kesinlikle Artemis olursun. " demesiyle Barış'a döndüm.
"Sen de Hades olursun. " gülümsedi.
Gece utanmasan adama 'Ölünce gamzelerine göm beni! ' Diye haykıracaksın, bu kadar da düşme be!
"Arabaya bin de turlayalım Gececik."
Gececik dedi. Seni kabul etti. Karanlık tarafınla bile seni kabul etti.
Gayri ihtiyari gülümsedim ve gözlerim doldu,
sarılmak istedim. Bütün gücümle onu
sarmalamak istedim.Başımı onaylar anlamda salladım. Ufak ufak çiseleyen yağmur arttığında arabadaydık. Başımı cama yasladım dışarıyı seyrettim,
arabada bir anda ki kesin bilerek yaptı
Kupa Kızı Ve Sinek Valesi çalmaya başadı. "İyi misin Gececik?" omuz silktim, bilmiyorum çünkü, iyi miyim, kötü müyüm. Barış gelene kadar kötü bilirdim kendimi.
Ancak şuan kötü ya da iyi miyim bilmiyorum, bilemiyorum. Araba durdu ancak hareketimi değiştirmedim. Barış'ın elini şaçımda hissetmemle anlık korkuyla irkildim, hemen elini çekti.
"Korkutmak istememiştim, özür dilerim."
Ya senin düşünceni yeri- Bi' dakika NE?!
" Şey dalmışım bir anda dokununca şey oldu. "
Gülümsedi, Ay hep gül sen lütfen. Gülünce oluşan gamzeleri, kısılan gözleri beni git gide etkisi altına alıyordu.
"Seni ilk gördüğümde iki gözünde maviydi, neden lens kullanıyorsun?" bilmediğini söyler gibi omuz silkti. "Yanlış görmüşsün gözlük takmıştım."