Sadece üç saat uyumuştum çünkü bugün yeni bir görevimiz vardı ve hepimizin tam şuan hazır olması lazımdı. Normalde daha erken çıkacaktık fakat başıma gelenler yüzünden ertelemiştik.
"Neden gece birde hazır olmak zorundayız?" Ateş isyanlardaydı.
"En temiz saatler o saatler çünkü. Neden diye sorarsan korumaların değişim saati."
Diye yanıtladım.
"Plan ne?" Mantıklı soru Gonca'dan geldi.
"Şahin Urdağ isimli bir adamın peşindeyiz. Kendisi kadın pazarlıyor..." Herkes gerildi Gonca'nın özellikle çekildiğini gördüm. Ah be kuzum. Keşke hiçbirimiz yaşamasaydık. Kimse yaşamasaydı. Keşke başka hayatlarda olsaydık.
"Anıl sen adamı bulmakla urğraş, Sıla sen adamın parasının çeyreğini bize, geri kalanını ihtiyaç sahiplerine bağışla." Sıla'nın yüzünde buruk bir tebessüm oluştu. Anıl ise kurnaz bir ifade takındı.
"Ateş adam bir genelevin başında ve sen bizim içeriye rahatça girebilmemiz için koruma olacaksın."
Ateş başını olumlu anlamda salladı.
"Bu gece bir eğlence olacak. Ben misafir listesine adımı yazdırdım fakat olur da adam gariplik falan sezer o zaman Ateş devreye girecek. Barış sen şarkı söyleyeceksin. Fakat adın Barış değil Van Kedisi olacak, sahne adı olarak birşey bulamadım ve aceleye geldin. Üzgünüm canım."
Gonca ile bakıştık ve onun görevini anlatmaya başladım.
"Gonca, zor bir görev senden başkası bunu yapamazdı. Gonca sen silahları içeriye sokacaksın ama bu kolay olmayacak çünkü havalandırmada bile kamera var. Adamın gönül eğlencesi için kız hazırlamanı istiyorum bir tek kostüm odasında kamera yok ve sen çantada kostüm varmış gibi yaparak silahları içeri sokmalısın. Silahlar ağır ama belli etmemen lazım rahat ve vicdan azabı çekmiyormuş gibi görünmelisin."
Gonca bana emin olmak ister gibi bakarak;
"Kız derken?"
Dedi. Gözlerimi kaçırdım. Evet kız çocuklarını istiyordu. Lanet uçkurunu tatmin etmek için küçücük çocuklarını istiyordu! Kimse gık çıkarmıyordu! O kızcağızları kimse düşünmüyordu.
"Evet. Çocuklar. " Dedim gözlerim dolan yaşlarla bulanıklaşırken.
"Kerem." Dedim titreyen sesimle.
"Sen adamın işbirliği yapacağı bir uyuşturucu baronunun sahibisin. Benim yakınlarımda olman lazım çünkü ben sadece saçımda bir silah bulunduracağım, ayrıca olarak Barış'la el aksesuarımızı takacağız, her ihtimale karşı dolu bir silah bulundurmalısın. "
Kerem bana soru sorar gibi bakarak,
"Sen kimi olacaksın?"
Hızla yanıtladım.
"Kızları veren sahte vakfın sahibiyim."
Kerem tepki vermeden Barış'a baktım.
"Barış ölümcül bir yara almadığımız sürece susma ve şarkıya devam et."
Onay aldım ve hazırlanmaları için odalarına yolladım.
Ne gitmeliyim ki. Siyah her zaman seksidir. Siyah kolsuz dar dizüstü bir elbise giydim. Adamı etkilemeliyim. Sol bacağıma dikkat çekmesi için gümüş, taşlı bir zincir geçirdim, el aksesuarlarımı taktım, omzumun biraz altına sarmaşık desenli bir demir aksesuar ve ucu kalp şekilnde yakut bir kolye taktım. Siyah stiletto ayakkabılar bu gece iyi can yakardı. Yanlış anlaşılmasın canı yanacak kişi topuklarım ve ben oluyoruz. Aşağıya inmeden önce saçlarımı düzleştirip siyah ruj sürdüm ve kömür göz makyajı yaptım. Saçlarıma genelde japonlarda gördüğüm saç tokasını biraz değiştirip siyah süsledim ve onunla saçıma sıkı bir topuz yaptım.
