Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-
minho'yla o gün konuşmamızdan sonra kendimi o kadar da suçlu hissetmemeye başladım. bu küçük bir hoşlantıydı ve ben eminimki onların mutluluğu karşısında juyoen'dan gerçekten hoşlanmadığımın farkına varacaktım. yani böyle düşünüyordum.
ama eric ile aram bir türlü eskisi gibi olmamıştı. onunla olan eski yakınlığımızı hâlâ hissedemiyordum. nedenini ben de bilmiyorum ama olmuyordu işte.
tabii hâlâ birlikte takılmaya devam ediyorduk. eric bize hâlâ juyoen ile ilgili şeyler söylemeye devam ediyordu. daha önceden juyeon'la bir bağımız olduğu için bana sorular soruyordu. ben de ona cevaplar veriyordum. içimde garip duygular beliriyordu o sıra da. anlamıyordum ne olduğunu, ama minho benim durumumu fark edip her zaman bana destek veriyordu. ona minnettardım.
minho benim son zamanlardaki en yakınımdı. bugünde diğerlerine söylemeden buluşmuştuk.
"seonghwa tarih kursuna katılacakmış. bana da gelmek isteyip istemediğimi sordu."
minho'e nolmuş yani?' dercesine bir bakış attı.
"ben de tamam olur dedim. tarihim berbat biliyorsun."
"iyi yapmışsın abi." dedi 'bana ne abi bundan' imasında bulunarak.
sonunda başından beri aklımdan geçeni ona söyledim. "amına koyim insan bir der ben de seninle geleyim canım arkadaşım."
"niye geliyorum amına koyim?"
"minho gelsen ölmezsin, hadi be abi."
"yok, istemiyorum işte."
"gel. nolur abi nolur."
uzun yalvarmalarım sonucu, minho nefret ettiği tarih dersinin kursuna benimle gelmeyi kabul etmişti. canım arkadaşım işte.
"seonghwa'yla ne zamandır bu kadar yakınsınız siz?"
minho sormasını beklediğim soruyu sonunda sormuştu. bende hevesle cevapladım. "eskiden, yani bu yılın başlarında samimiydik aslında. sonradan aramıza mesafe girdi ama birkaç haftadır yine eskisi gibi olmaya başladık."
"anladım."
"sen de jungwoo ile yakın duruyorsun aslında, bazenleri konuştuğunuzu da görüyorum."
"aslında o kadar samimi değiliz, sadece sohbet ediyoruz. aynı sınıfta olduğumuz için doğal bir şey bu."
haklıydı aslında, aynı sınıftayız.
anladığımı belirtmek adına kafamı salladım.
cebimdeki telefonumun titremesi ile mesaj geldiğini anladım. hemen telefonumu çıkardım ve mesaja baktım. minho'da o sırada gelen mesaja bakıyordu sanırım.
×××
zorba misin cnm
eric arkadaslwr ben snirim birsey uaptim
hyunjin sanirim degil kanka yapmissin
eric sey evet 😃
hyunjin ne yaptin
eric digerleri de gelsin boyle keyfi cikmiyo
hyunjin uff @chanhee @sunwoo @minho @hyunjae gelin cabuk
[sunwoo çevrimiçi.]
sunwoo buyrun benim bişi mi dedin ben zirvedeyim
hyunjin hahaha mizah selaleside geldi cok gulduk demi beylrr
hyunjae noldu
minho geldim ne var
chanhee geldim beyler yetistim
hyunjin anlat eric
eric bennn ben bugun
sunwoo eee
eric ben saaptim
minho uzatacaksanız gidiyorum jisung ile konuşuyordum
eric ay durun surda bi eglenelim dedik bokunu ciksrmayin
hyunjae uzatmadan anlat o zaman sende eric
eric ben bugun juyeona acildim gibi oldu
chanhee NE NASIL
hyunjin Ne dogru mu duydum?
hyunjae axildin mi?
eric evet yani salak degilse anlamistir yurudum
hyunjin ya boyle olmuyo aw hemen bulusmamşz lazim her zaman bulustugumuz yere isinlanin hemen
eric evet boyle anlatamiyom
chanhee hemen geliyorum yani on bes dk sonra
sunwoo bende hazırlanıyorum hemen
hyunjae ben bugun biraz rahatsizim banada okulda anlatirsiniz ozur dilerim eric en mutlu anlarindan birinde yaninda olamiyorum
eric anladim sen dinlen istersen sorun yok ya
minho ben de jisung ile ciddi bir şey konuşuyorum, pek iyi değil bana da hyunjae'ye anlatırken anlatırsınız şimdi gitmem gerek
[minho çevrimdışı.]
eric hmm tamam sorun yok
hyunjin ben bes dakikaya sonra oradayim gelenler hemen gelsin
chanhee gelirim bende bes dk sonra
[hyunjin yazıyor...]
×××
elimdeki telefonumu sessize alıp cebime attım ve minho'ya dönüp gülümsedim, beni yalnız bırakmamıştı. ona minnettardım. "teşekkür ederim."
gülümsedi ve "teşekkür etme." dedi. ona tekrardan teşekkür etmek istedim o an ama dediğini yapıp vazgeçtim. onun yerine, "biliyor musun, kendime ne kadar yediremesemde artık eric ile kendimi yakın hissedemiyorum. hep suçlu hissediyorum ve bu geçmiyor." dedim. ona bunları söyleyebileceğimi hissediyordum. beni yargılamayacağını düşünüyordum.
"anlayabiliyorum hyunjae. bu inandırıcı gelmez, belki seni rahatlatmaz ama söylemek istedim. seni anlıyorum."
başkası olsa beni anladığına inanmazdım sanırım ama o minho'ydu. daha öncesinde benimle benzer duygular yaşamış ve sonrasında bunların geçeceğini gösteren bir örnekti. ve ben bu örneği fırsat bilip ona ne yapmam gerektiği konusunda bir sürü şey soracaktım.
-
ne kadarda uzun bölümler yazıyorum benn.
neyse bazı kararlar aldım hakkımızda hayırlısı diyorum.
bu bölümü salınca gidip yine bölüm yazmam lazım ilham gelsin lütfen.
