-
Saat geç değildi. Antreman için okula gitmek istiyordum. Belki izlerken karar verebilirdim bir şeylere. Takıma girme, ya da duygularım işte.
Odamdan çıkıp içeri geçtim. Annem ve babam içeride oturup, televizyon izliyorlardı. İzledikleri saçma sapan programın sonuna yaklaşmışlardı. Birazdan haberler başlardı ve onu izlerlerdi.
"Baba."
Tam karşısındaki koltuğa oturup göz teması kurmaya çalışmıştım. Babam televizyondan kafasını çekerse başaracaktım.
"He?" dedi sadece.
"Dışarı çıkıyorum?"
Ve babamın dikkatini çekecek şeyi söylemiştim. "Nereye?" dedi anında.
"Okula, basketbol antremanına."
"Sen basketbol mu oynuyon lan?"
"Yani birazcık oynuyorum diyelim."
"Tamam."
"Çıkıyorum o zaman."
"Anana sor?"
İçimden canım babama saydırırken bu sefer anneme döndüm. Başından beri bir kulağı bizde olduğu için küçük bir bakışımın yeteceğini düşünüp susmuştum. Garip bakışlar atan annemin cevabının ne olduğunu anlamaya çalışırken dayanamayıp sordum. "Anne?"
"İyi çık!"
Sinirle nefesimi verdim ve ayaklandım. "Merak etmeyin çok kalmam. En fazla iki saat kalıp gelirim."
Annem göz devirerek programını izlemeye devam ederken babam bizi pek takmıyordu. Ben de kulaklığımı ve telefonumu alarak dışarı çıktım. Okul eve uzaktı ama şanslıydım ki otobüs ile beş dakikada gidiliyordu.
Kısa otobüs yolculuğumdan sonra okula varmıştım. Spor salonuna giderken dışarıda birkaç kişiyi gördüm. Okulda hiç karşılaştığımı sanmıyordum ama yüksel ihtimalle bizim okuldalardı, ben tanımıyordum. Sosyal olmadığım için.
Spor salonunun kapısından içeri girerken heyecanlıydım. İçeri girince ve ilerleyince olmayan anksiyetemin tutuşuna şahit oldum. Sakin olmaya çalışarak göz gezdirdim etrafda. Cidden çok kalabalıktı. Younghoon ile ilk karşılaştığım gün gibi bomboş olmasını dilerdim ancak kalabalık ortamlara da alışmam gerekiyordu.
Gözlerim sonunda onu bulduğunda hızlıca oraya gittim. Kalabalıkla annesini kaybetmiş çocuklar gibiydim. Ortalıkla koşarak dolanıyordum. İnsanlar kim bilir hakkımda ne düşünüyorlardı?
Younghoon ve birkaç kişi karşılıklı paslaşırken yanlarına varmıştım. Yine sessiz sedasız geçtim tirbünde bir köşeye. Benim dışımda kimse oturmuyordu ve kesinlikle çoğu kişinin dikkatini çekecektim. Dikkatini çekeceğim ilk kişinin Juyeon olmasını istememiştim.
Bana bakıyordu. Bakışlarındaki anlamı anlayamıyordum, çok düz bakıyordu.
Kafamın içinde değişik düşünceler dönerken yanıma Younghoon'un oturduğunu fark edememiştim.
"Ödevlerini bitirmişssin bakıyorum?"
Dalga geçiyordu benimle. Arsız herif.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
false friend and small sensations ; bbangmil.
Fiksi Penggemar"Şaka yapıyorsun değil mi?" Sustum çünkü şaka değildi. ↪ bbangmil au, düzyazı, texting ↪ tw; kasıntı insanlar, cinsel imalar, küfür ve argo içerir [ tamamlandı. ] 040723 , 210524 2023 | ©flawderson