Yarım Kalan Yaşan(ma)mışlıklar

113 7 0
                                    

Merhabalarrr, bugün sizlerle yepyeni bomba gibi bir bölüm okuyacağız. Kitabı okurken sizlerden ricam hatalı bir yer olursa beni uyarmanız.. Şimdiden sizlere iyi heyecanlanmalar ve okumalar diyorum. :) 

HATIRLATMA!!

... Defne hemen rolünün senaryosunu yazıp 'ama bak ben üzülürüm ki hadi lüfen lüfen ya deyip dudağını büzüştürüp küçük Emrah moduna girdi.

Arkamızda ve önümüzde duran kişilerin bizleri dinlediğini biliyordum ama umursamıyordum.

 Gözlerimi kısıp 'Şirinlik halinin %90 oranını da kullanmış da olsan canım küs olduğum birini asla kolay kolay affetmem.!'

Arkamdan  ''Beni de bu yüzden affetmediğin gibi mi Kumsal?'' diye soru sordu tanıdık bir ses. 

 Arkamı döner dönmez onunla karşılaşmam bir oldu..

S-sen dedim sesimin titremesini önemsemeyerek.

 İçimdeki ses bugünkü kutuyu açmama istinaden 'Pandora kutusu açıldı büyü bozuldu diyerek tekrar ediyordu. Neden şimdi'

 Söylemek istediğim çok şey vardı ama ne kelimeleri bir araya getirebiliyordum, ne de ağzımı açıp cevap verebiliyordum. Hani derler ya boğazım düğümlendi diye işte şuanda o durumdaydım. 

Kendimi o bir kaç saniye de zor da olsa toparlayıp tam cevap vereceğim sırada Defne karşısındaki kişiye kötü bakışlarını atıp azarlarken beni arkasına doğru çekti. Bu kızın bu hareketine bayılıyordum. Küçüklüğümüzden beri beni bir kardeş edasıyla sahiplenme ve koruyucu bir yanı vardı fakat iş benim sinirli yapıma gelince kimseyi kolay kolay tanımazdım. 

Kaş göz işareti yaptım. 'Defne' 

Defne de biraz kem küm edip anlamış olacak ki 'of tamam ya geç hadi' deyip sıra da olan boşluğu doldurmak için arkasına dönüp ileri adım attı. 

 O esnada bende sırayı engellememek adına standların biraz ilerisinde kalabalık olmayan alana doğru ilerledim.

 Biliyordum onunda benim arkamdan geleceğini. Bir kaç dakika bile geçmeden yanımda belirivermişti. Teorimde yanılmamıştım. 

Kızgın bakışlarımı atıp konuşmasına bile fırsat vermeden kaşlarımı çatarak 'Sakın tek bir kelime dahi etme!!'  Bir kaç saniye sonra düşünerek gözlerimi kapatıp açtım. ''11 ay 13 gün!! Bu ne biliyor musun? Senin olmadığın zamanlarda benim mutlu olduğum günlerim.! 

Tek tek kelimeleri baskılı bir şekilde söyledim. Cümleme devam ederek ''ve ben seni hiçbir zaman affetmeyeceğim, bu sensiz geçen zamanlarımı asla mahvetmene de izin vermeyeceğim anladın mı'' kızgın bakışlarımla ona baktığımda karşımda üzgünmüş gibi durup konuşmaya çalışıyordu. 

Sakın tek kelime dahi konuşmanı istemiyorum. Söyleyeceklerimi bitirdiğimde konuşmasına fırsat dahi vermeden arkamı dönüp Defnenin yanına doğru tek parça halinde gitmeyi umdum.

Defnenin yanına gittim.  'Çıkalım mı?'  

Ama o kadar sıra bekledik hem az kişi de kaldı dese de sonrasında halimin kötü olduğunu görünce standların arasına bakarak onu ararcasına ''Kumsal'' dedi uyarıcı tonda. Sana bir şey yapmadı değil mi o?  Söylesene diyerek endişeli olarak bana bakmaya başladı.

 Bir kaç defa daha sordu. Cevap verecek durumda olmadığımı görünce de tamam tamam cevap verme deyip bir eliyle sol omzumu ovuşturup diğer eliyle de kolumu tutarak gel hadi tamam dışarı gidelim anlatırsın.

 Kendimizi o kalabalıktan zor bela dışarı attığımızda sanki yıllarca nefes almıyormuşum ve son kez alacakmışım gibi, derin bir şekilde içime çekebildiğim kadar havayı çektim. 

RÜZGARI SEVDİREN ADAM ( Yeni Varsayılan Başlangıçlara)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin