Sabah 06.20'de kalktım ve elimi yüzümü yıkamak için tuvalete gittim. Üstümü giyinmek için dolabımı açtım.
Bana göre kamp için uygundu.
Saçımıda topladıktan sonra çantamı alıp evden çıktım.Saate baktım. Hass.... Geç kalıyorum. Koş İrem koş! Okulun önüne geldiğimde herkes otobüse biniyodu. Bu sefer daha hızlı koştum. Otobüse bir adım attım ve Gonca hoca (Coğrafya Hocası),"İrem nerde kaldın? Çabuk boş bi koltuğa geç."dedi. Başımla onayladım. Kafamı çevirip boş koltuk aradım. Aaaaa. E yoook. Boş koltuk yok! Koskoca otobüste boş koltuk kalmadı he. Gonca Hocaya döndüğümde beni anlamıştı bile. Gonca hoca,"İrem,boş koltuk yok. Mecburen ayakta yolculuk yapmak zorundasın."dedi. Başımla onayladım ve otobüs koltuğundan birisine tutundum. Belki hala bir şans vardır. Arkalara doğru göz gezdirdim. Boş. Boş koltuk. Vallaha boş. Bir boş koltuk için bukadar sevinceğim aklıma gelmezdi. Gonca hoca,"şansına bir boş koltuk varmış geç otur." Boş koltuk ama yanındaki kişide hiç hoş değil. Görkem ve arkadaşları en arkalarda oturuyordu. Ve okadar insan varken Görkem'in yanı boştu. Yapacak bişey yok tek çare oturmak. Arkaya doğru gidiyordum ki şoförün ani bir fren yapmasıyla yan koltukta oturan çocuğun kucağına düştüm. Belimi kavramıştı. Utancımdan kesin kıpkırmızı olmuştum. Çocuk ise şok olmuştu. Hemen kalktım." Şey...b-ben...ben özür dilerim." aptal ben bide kekeliyorum. "Önemli değil. Bu senin suçun değildi."dedi ve gülümsedi. Görkemin yanındaki boş koltuğa oturdum. Hala çok utanıyordum. Serhat ön koltuğumuzda oturuyordu. Arkasını dönerek "nasıldı bari rahatmıydı"dedi gülerek. Serhat'ın bu aptal kelimesine göz devirdim. Yanında oturan Oğuz ensesine vurdu. Serhat,"anını s.."devamını getirmeden sustu. Oğuz,"efendim?(!)"dedi sinirli bir şekilde. Serhat,"canım kardeşim ananı severim diyorum. Niye enseme vuruyosun ki. Hiç yakıştıramadım."dediğinde gülmemek için elimle ağzımı kapattım. Çok komik gözüküyorlardı. İçimden bir ses 'Görkem'e bak' dedi ama neden? Görkem'e doğru baktığımda üstüne düştüğüm çocağa doğru sinirle bakıyordu. Anlamadım? Niye öyle bakıyor ki. Üstüne düştüğüm için mi? Görkem'e tekrar baktım ve dudaklarını araladı."Niye tutunmadın biyere."dedi sinirle."tutundum. Şoför fren yapınca elim kaydı. Hem niye bukadar sinirleniyorsun ki?"dedim. Görkem,"o çocuğun sana dokunmasına izin verme! "dedi sinirle. Kafasını cama yaslayarak yolu seyretti. Merak ettim acaba neden öyle bişey dedi." Ama ne...."dememe kalmadan bir anda bana dönüp sinirle baktı. Ben hayatımda böyle çocuk görmedim. Niye bu kadar sinirlendiki. Hadi ama çek o gözlerini. Gözlerimi kaçırdım ve "tamam neden diye sormiycam."dedim başımı hafif eğerek.
Sonunda geldik şu kampa. Otobüsten indiğimde gözlerimi kapattım ve doğanın oksijenini içime çektim. Omzuma birisinin dokunmasıyla irkildim. Koraydı. "Sen korktunmu hee."dedi yanaklarımı 2 eliyle sıkarak. Evet tam şuan Koray tarafından bebek muamelesi görüyorum. "Tamam tamam daha fazla yanaklarını mıncıklamıycam."dedi ve yanağımı sıkmayı bıraktı. "Ee söyle bakalım yolculuk nasıl geçti"dedi. Utanç verici."güzel di."dedim. Gerçeği söylememe nedenim utanmak."senin nasıl geçti?"dediğimde yüzünde tebessüm oluştu. Allahım. Yanakları domates oldu resmen. Onun bu haline güldüğümde oda güldü. "Belli ki senin yolculuğun güzel geçmiş"dedim. Koray,"evet"dedi. Gene utandı. "Allah, Allaaaah noluyo sana."dedim bana baktı ve "ben aşık oldum."dedi. Şaşırdım. "Kim peki?"dedim. Koray,"onu söylemem" dedi. Sinir oldum yaa. Bide söylemiyo. Koluna vurarak "söyle. Söyle."dedim sahte bir sinirle. Koray tam konuşuyordu ki arkamdan birisinin omzuma dokunmasıyla arkama döndüm. Evet. Yüzüm yanmaya başlıyordu. Büyük ihtimalle kızarıyorum. Otobüste üstüne düştüğüm çocuk. Koray'a baktığımda sinirliydi. O çocuğa bakıyordu. Allah Allaaaaah. Noluyo yaa. Koray'a doğru döndüm. "Koray bize biraz müsade verirmisin?"dedim. Koray bana baktı ve "fazla durma gel!"dedi. Niye bu kadar sinirlendi anlamadım. "Tamam" dedim. O çocuğa sinirli bir bakış atarak yanımızdan ayrıldı. "Seninle tanışamadık. Ben Uğur."
Dedi ve elini uzattı. Elini tuttum. Oha!. Bune. Eli çok sert. Elini sıktım,bıraktım,sıktım,bıraktım. "Noldu." "Elin çok sert." Sırıtarak."öyledir."dedi." Senin ismin neydi?" "İrem" dedim ve gülümsedim. Etrafa baktığımda sağ tarafımızdan Görkem eli montunda,sinirli ve hızlı adımlarla yanımıza geldi. Bileğimden tuttu. Beni sürükleyerek götürüyordu ki Uğurda bileğimi tuttu. Allahım noluyo. Niye ikiside şuan bileğimi tutuyor. Neden Görkem sinirlenerek geldi. Uğur,"bırak kızı". Görkem,"sen bırak."dedi ve beni bir anda çekince Uğur bileğimi bıraktı. Beni sürükleyerek bir çadırın arkasına götürdü. "O çocukla görüşmiyceksin!" "Nedenmiş o? İstediğim kişiyle görüşürüm." "Bak....sana zarar verebilir." "Beni niye düşünüyorsun?" "Tamam peki kendin et kendin bul bişey yapmıyorum."dedi ve gitti. Acaba bu Uğur kim?
Hikâyemi beğendiyseniz oylamayı ve yorumlarda belirtmeyi unutmayın.
6.bölümde görüşürüz ❤️
zdeneylul ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❤️Okul Aşkı ❤️
RomanceOkulun ilk gününde karşılaştığım çocuğun ilk "okul aşkı"'m olacağını nereden bilebilirdim ki. /Kurgudur\