bölüm şarkısı 1: SYML - where's my love
bölüm şarkısı 2: zayn- dusk till dawn********************************************
1982, Kore.
kulaklarıma dolan uğultu sesleri kesilmezken, ellerimin bağlı olmasından dolayı örtemiyordum kulaklarımı duymamak adına. her şeyi duymama zorluyorlardı.
herkes çığlık çığlığa isyan ederken, bağıranların başlarında duran eli silahlı düşmanlar orada olduklarını hatırlatıp kısaca tehdit ediyorlardı.
fakat esir alınan vatandaşlar, düşman bölgesine köle olarak satılmaktansa ölmeyi göze alıp feryat ediyorlardı korkusuzca.
derin bir nefes vererek başımı arkadaki ahşap desteğe yasladığımda gelen silah sesiyle yumdum gözümü.
ölmek istemiyordum, vedasızca gitmek istemiyordum.
yutkunduğumda gelen "bırakın beni!" sesiyle açtım gözlerimi, gemiye yeni birini getirmişlerdi. benim yaşlarımda duran bu kişiye baktığımda gördüm uzun kahverengi saçlarını.
aniden yere doğru fırlatıldığında kendini sıkmış, canı acısa dahi bunu belli etmemek adına kendini kasmıştı. önüne gelen iki saç tutamını geriye doğru ittirmeye dahi yönelmezken ayaklandı.
cesaretle bir düşmanın önüne gidip yüzüne yumruğunu geçirdiğinde gözlerimi kırpıştırdım. bazılarının sesi kesilmiş, bazılarının ise yükselmişti. çoğu asker ellerindeki silahı çocuğa doğrulturken korkusuzca bakıyordu onlara.
bir asker gelip hızlıca kollarından tuttuğunda "dokunma bana!" diye bağırmasına rağmen dinlemiyorlardı karşılarındaki bu oğlanı. tıpkı bana yaptıkları gibi hemen yanıma ittirmişlerdi, bakışlarım oraya kayarken kaşlarım çatıldı.
ellerinde iplerle gelen diğer asker ise ayaklarını ve ellerini bağlamıştı bu gencin. her ne kadar dirense bile karşı koyamıyordu karşısındaki bu güce karşı, en sonunda ise direnişini bozdu.
bağlandığında ise oflayarak geriye doğru vurdu kafasını, gözlerini yummuştu sinirle. isyankar olan bu gencin direnmek için yaptıkları kısa sürmüştü.
bakışlarımı üzerinden çekmezken, yumduğu gözlerini açtı ve bakışlarını bana kaydırdı. göz göze geldiğimizde ise bakışlarımda ne gördü bilmiyorum fakat gözlerinin dolmasına izin vererek burnunu çekti.
kaşlarım anında havaya kalktığında ise "onlara satılmak istemiyorum." diye mırıldandı. bakışlarım sabitliğini korurken devam etti, "ölürüm gerekirse, onlara satılamam."
"satılmayacağız." dedim usulca, omuzlarını düşürdüğünde ise bakışlarımı karşıya diktim, tüm ihtişamıyla duran til gemisi uzağımdaydı.
ilk defa bu kadar uzaktım ona.
derin nefeslerim eşliğinde bana bakan çocuğa döndüm, "gerekirse öleceğiz. fakat satılmayacağız." dedim kararlılıkla.
gözlerimde gördüğü şeyle birlikte dudağının bir tarafı usulca kıvrıldı yukarı doğru, "korkuyorsun." diye mırıldandı. yutkunduğumda ise duygularımı dışarı vurmamın endişesiyle doğrulmaya çalıştım yerimde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
this i love, taegyu
Fanfiction"aşk?" diye sordum rüzgarın dağıttığı saçlarına tebessümle bakarken. başını salladı olumlu anlamda, "aşk." burnumdan güler gibi bir ses çıkarttım, tozlu üstümü ve gemideki çuvalları işaret ettim. "ülke bu haldeyken?" -angst- kapak: atyunia