Komutanım / Taennie

22

Jennie

'Bismillahirrahmanirrahim' fal bakan kadının bir anda bağırmasıyla Taehyung'un elini tuttum. Altı üstü fal bakacaksın abla ne bu cin çağırışımı mı yapıyorsun? 

Sol elini belime atıp sağ eliyle elimi tuttu. Tedirginliğimi üzerimden alma amaçlı saçlarımı öptüğünde mayışmaya başlamıştım. 

'İkiniz yaklaşık altı aydır çıkıyorsunuz.' 

Gözlerim Taehyung'a kaydığında doğrulamak istermiş gibi onunda gözleri bana kaymıştı. Ama sorun şu ki ikimizde ne zaman,nerede ve nasıl sevgili olduğumuzu bilmiyorduk. Açıkçası ben teklif bile almamıştım. Almama da gerek yoktu zaten.

'Değil mi?' dedi falcı kadın tek kaşını kaldırarak. 

Orasını sen bilicen abla be. Dememek için kendimi zor tuttuğum sırada Taehyung içimden geçeni biliyormuşcasına harfi  harfine kadının yüzüne yapıştırmıştı.

'O ne demek?' dedi kadın ciddiyetle. Yemin ediyorum cinlerini çağırtıp musallat edebilirdi bize. 

'Başka ne görüyorsunuz?' dedim konuyu dağıtmaya çalışarak. 

'Çok fazla sevişmişe benziyorsunuz' dedi fala bakmadan. 

'Hadi ya? Aslında sevişme sayılmaz. Hepsi yarım kaldı' Taehyung'un karnına küçük bir yumruk atarak onu susturduğumda kadının bize bakışları değişmeye başlamıştı bile. 

Evlenmeden olmaz diyecekken kadın tek elini kaldırdı ve konuşmamı engelledi. 

'Euzü billah' dedi tekrardan. 

'Aşkım' dedi Taehyung fısıltıyla. 

'Falcı dedin hocaya gelmiş olmayalım? Kadın cinlerini besmele çekerek gönderiyor. Böyle falcı olmaz' 

'Nasıl falcı olur?' 

'Ne bileyim. Garip bir ortam. Baksana' dedi gözleriyle etrafı incelerken. Gerçekten de garipti. Çok istediğimden değil öylesine kafa dağıtmak için girmiştik. 

'Gideriz birazdan' dedim gözlerimi sevgilimden çekip kadının gözleriyle buluştuğunda bizi incelediğini farkettim. 

'İkinizinde birbirine söylemediği sırları var' 

'Bu sırlar öyle iki sohbet arası söylenecek sırlar değil' 

'Özellikle sen küçük hanım' dedi parmağıyla beni işaret ederek. 

'Senin sırrın var' 

Yanımdaki bedenin kasıldığını hissettiğimde doğruldum. Taehyung ise bu sırada belimde ki elini daha çok sıklaştırmış sahip çıkma amaçlı tenimi okşamıştı. 

'Biz gidelim artık' dedi 

***

'Kadın fal bakarken besmele çekti aşkım' dedim kahkahamı bastırmaya çalışarak.    

'Yallah cinler yallah demediği kaldı bir tek.'

'Neymiş sırlarımız varmış' dedim tepkisini ölçer biçimde. Yüzünde biraz durgunluk olduktan sonra gözlerini gözlerime dikti. 

'Sahiden' dedi gülmeye çalışarak. 

'Var mı sırrın falan?' 

'Öyle büyük bir sırrım yok. Senin var mı?' 

Bakışları yüzümde gezinmeye başladığında dudaklarımı yaladım. Sahiden sırrım var mıydı? 

'Yok' dedi kestirip atarak. Önünde duran kahvesinden bir yudum alıp geriye yaslandı. 

'Falcının dediklerine inanmıyorsun değil mi? Bismillah çekiyordu fal bakarken. Yani hayatımda gördüğüm en trajik şey-'

'İnanıyorum' dedi lafımı keserek. Oldukça ciddi çıkan sesine aldırış etmeyip gülümsememi yüzümde sürdürdüm. 

'Pekala' dedim doğrularak. 

'Uzun süredir bir ilişkimiz var. Ve senin hakkında çoğu şeyi bilmiyorum Jennie' dedi kafasını sallayarak. 

'Konuşalım o zaman' 

'Konuşalım' dedi ağzının içinden. 

Konuşalım bakalım. 

.

.

.

Uzun bir aradan sonra yb geldii

İyi okumalar