Kuralsız Lise

7 Bölüm

ULAN GÖTÜNÜ YEDIĞIMMMM ŞAHISLAR NASILSINIZ?

BEN IYIYIMMMMM. SIZDE IYI OLUN. ÇÜNKÜ IYI OLMANIZ LAZIM. EVET ÇOK MANTIKLI BID NEDEN EKXMDMDD

NEYSE BAŞLAYALIM

7 Bölüm

Şu an sınıfta nah yarışı yapıyorlar. Bildiğiniz NAH YARIŞI. Lan on sekiz yaşında insalarsınız. On sekiz! Beş yaşındaki kuzenim bile sizden akıllı be. Bunlar hala parmakla toplam ve çıkarma hesabı yapıyor, kuzenim aklından yapıyor.

Nah yarışı ne be! "Cart, curt, zort, pırt." artık hangi ses çıkıyorsa çok sinir bozucuydu. Başım ağrımaya başladı ve bunlara yapma desem inadına yaparlardı. Duvar bile laftan anlar, bunlar anlamazdı. Öyle bir sınıftaydım işte.

Pardon.

AHIR.

Bugün günlerden cuma idi. Açıkçası ben haftanın hiç bir gününü sevmiyordum. Çünkü hiç bir şekilde tatil yoktu. Hafta içinde okul ve dershane. Hafta sonunda dershane vardı. Allah'ın her günü ders. Allah'ın her günü test çözmek. Yok quiz yok bilmem SÜRPRIZ sözlü sınavı. Yok bilmem ne sürpriz deneme sınavları. On ikinci sınıfın Allah bin belasını versin. Hatta okulun Allah belasını versin. Gençliğim şu saçma sapan 4 duvar arasında geçti. Bir insanın hayatı bu kadar mı sıkıcı olur? Hiç adrenalinin yok. Her gün aynı rutin. Kalk okula git, test çöz, dershaneye git, eve gel tekrar yap, yemek ye ve sonra uyu. Birde şu Amerikan filirmleri yada dizilerine bak. Çok güzel hayat yaşıyorlar. Her gün bir şeyler oluyor. Her gün bir macera.

Yaşadığım en büyük adrenalin sabah saat 5'e kadar uyumamaktı. O da fizik sınavına çalışmak için. Siksinler fizik dersini. Kim bulduysa mezarından çıkarıp çıktığ- neyse sakin.

Az önce okula gelmiştim ve daha ilk derse başlamamıştık. Sabahın köründe iki ders fizik vardı. Hem fiziğim kötüydü hem fizik dersim kötüydü. Saçma sapan konular. Ivme mivme bir şeyler anlatılıyordu hoca ama, hiç oralı olmuyordum. En düşük dersim fizikti. Altmış beş almıştım sınavdan.

(Bu arada ben bu. Cidden lise hayatımda tek başarısızlığım fizikten 65 almamdı 11 sınıfta ಠ⁠ᴥ⁠ಠ)

Başımı sıraya koydum ve gözlerimi kapattım. Şu an o kadar çok uyumak istiyordum ki. Ama dersin başlamasına 10 dakika gibi bir süre olduğu için uyuyamyurdum. Eğer uyursam kimse beni uyandırmazdı. Çok ağır bir uykuya sahiptim. Kutup ayısı gibi kış uykusuna yatıyordum. Son zamanlarda ödevleri yetiştirmek amaçlı hiç uyuyamıyordum. Günde 3-4 saat arası uyuduğum oluyordu.

İnsan büyüdükçe sorumluluğu artıyordu. Dertleri artıyordu. Hayattan zevk almamaya başlıyordu. Çünkü daha da çok kısıtlanmalar geliyordu. Hayatta kalma mücadelesi veriyorduk bu yaşta. Bir yanda okul bir yandan aile sorunları ve bir yandan sosyal hayat. Ailem her zaman her şeyde başarılı olmamı bekliyordu. Ama benim gücüm artık tükeniyordu. Farkındalar mı değiller mi? Ya da görmezlikten mi geliyorla. Bilmiyorum, tek bildiğim artık dinlenmek istediğim.

Hayatın başındayım belki. Daha bu gördüklerim bir hiçte olabilirdi. Ama bu gördüklerim bile yordu. Bunalttı. Sabır etmekten başka çarem yok. Bunun farkındaydım.

Bir anda kapı dam diye açıldı. İçeriye müdür ve bir kaç hoca daha girmişti.

Hayda. Dedim noluyor.

Herkes ayağa kalınca bende kalktım. Ne diye geldi şu müdür? Acaba ne oldu? Okulda bir kız hamile kalmışsa hiç şaşırmam. Daha önce yaşandığı için.

( Bu arada gittiğim bir lisede yaşandı. Bir kız hamile kaldı.)

Müdür," Çocuklar! Size bir şey söylemem gerekiyor. Öncelikle sınıf arkadaşınız Lana Öztürk dün cesedi bulundu. Evet duyduğunuz gibi ölü cesedi bulundu!" dedi.