Helloooo falan filan.2 Bölüm; Baş ağrısı
0534 *** ** **; Kalp doktoru olsam ne olur, seni kalbimden söküp atamadıktan sonra:D
Whatt dedin gülüm!
Allah'ım bu kez hangi ergen benle uğraşıyor. Kesin şu, Şerife ve yandaşları. Yada yanlarında hiç ayrılmayan, Demirhan gil olabilirdi. Hiç şaşırmazım. Şerefsizin önüne gidenleriydi.
Siz; Eee, kanka bu ergenliğin kaçıncı seviyesi.
0534 *** ** **; Kanka?
Siz; Cidden buna mı takıldın?
0534 *** ** **; Sevgilim deseydin daha mutlu olurdum be güzelim:)
Siz; Sen ciddi misin?
Siz; Niye sana öyle diyeyim.
Siz; Ayy ben neden uğraşıyorum ki?
Siz; Güzel ve narin ellerimi senin gibi biri için yoramam hakaret olur.
Siz; Hadi kanka uğraşacak başka birini bul.
0534 *** ** ** numarasını engellediniz.
0534 *** ** **; Lan!
( Mesaj iletilmiyor.)0534 *** ** **; Ama öyle olmaz.
( Mesaj iletilmiyor. )0534 *** ** **; Olsun bakalım. Ben o engeli KALDIRIRIM güzelim:D
( Mesaj iletilmiyor. )Onu engellemiştim. Çünkü ergen kişilerle uğraşmak istemiyordum. Içimde kötü bir duygu belirmişti, kalbimde bir ağrı oluşmuştu. Nedenini, bilmiyordum. Ama onu dinledim, her zaman haklı çıkardı. Mantığım ise,' Devam et! Eğlence çıkar bize. Eğlenmek bizimde hakkımız.' diyordu.
Iki Gün Sonra
Bugün günlerden Pazar. Her pazar olduğu gibi, bugün deneme sınavı vardı. VE SABAH SAAT 09.00'DA! O SAATE HANGI GERIZEKALI DENEME KOYAR! Çok sinir bozucu bir durumdu.
Neys!
Alarm sesi ile değil, hiç uyumadığım için, uyanma gereği duymadım. Evet, dün akşamdan beri test çözüyordum. Kafam Leyla olmuştu. O kadar çok ağrıyor ki şuan, tüm formüller yüklenmişti içine.
Tuvalete gidip her insan gibi ihtiyaçlarımı karşıladım. Yüzümü buz gibi su ile yıkamaya ihmal etmedim. Odamda ki makyaj masasına yöneldim. Her gün olmazsa olmazı, eyeliner ve rimelimi sürdüm, göz altı kapatıcı da sürdüm. Çünkü şu an tam mumya gibi gözüküyordum aynadan.
Saçlarımı taradım. Ama pek bir şey fark etmemişti bende. Kızıl saçlarım düzdü. Herkes boya zannederdi, çakma kızıl değildim. Babam kızıl, annem ise simsiyah saçları vardı. Ben anladığımız gibi babam çekmiştim. Ve ben babamı çok sevdiğim için, hiç şikayetçi değildim bu durumdan. Sadece bizim okuldaki hayvan arkadaşlar, Real kızıl olduğumu inanmıyor,"Kaç günde bir saçlarını boyatıyorsun!" yada,"Hala dibi gelmedi mi saçının?" diyip kahkaha atıyorlardı. Bence komik bir şey değildi. Havuç diyenler oluyordu. Onları öldürmek istiyordum. Havuç kafası onların bir yerlerine girsin.
Saat 8.12 geçiyordu. Evden çıktım. Annem ve babam büyük ihtimalle uyuyordu hâlâ. Dün babamda, haftalık harçlığımı almıştım. Hatta canım babam hatırlamış," Al, 400 TL. Onlarla yemek ye. Sağlın çok önemli güzel kızım." demiş ve gece saçımla oynamıştı. Babam çok seviyorum. Bunu her dakika başı söyleyebilirdim.
Çantam, çok ağırdı. Içinde 5 tane kitap vardı. Şu okul ve dershane yüzünden yakında bel fıtığı olacaktım. Bir kitap 500 sayfa olmak zorunda mıydı. Cidden dolap yapmak çok mu zordu. Evet okulda vardı ama can hocalarımız günde bin tane ödev verdikleri için eve götürmek zorunda kalıyordum. Okulun Allah belasını si- sevsin. Tobe tobe.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuralsız Lise
Fiksi Remaja1 ay boyunca okul hiç bir kural olmadan nasıl ilerler? Okulun bir anda 1 ay boyunca kurallar olmadan, öğrencileri serbest bırakacağını söyledi. En fazla ne olabilir ki! Aklınıza ucuna dahi gelmeyecek olan olaylar okumaya hazır mısınız? Hayal Naz G...