BÖLÜM ON DÖRT
BIR FIL TARAFINDAN KACIRILIYORUM
5 Gün sonra.
Okul tatile girdi. Ben de maalesef aleksandra, ve olivia'la,yunanistan, atina şehrine geldim iki gündür buradayız.
Sığınaktan çıktıktan sonra topladık ve ne yapmamız gerektiğini konuştuk.
Konuştuk dediğime bakmayın, aleksandra, elizabeth'e çok sinirliydi bu yüz den daha çok aleksandra'yı sakinleştirmekle uğraştık. Aleksandra, bir karar aldı ve elizabeth'in bizimle göreve gelmemesi kararını verdi. Elizabeth, çok üzüldü ama ne yaptıysak aleksandra'yı ikna edemedik.Elizabeth,faransa ya annesinin yanına döndü.
Kevin ve batuhan'da kendi evlerine gitti.
Olivia okuldan ayrılmadan önce müdür merlin'e "dünyayı görmek istediğini ve özelikle yunanistan'a gitmek istediğini söyledi... Aleksandra'nın onu seve seve misafir edeceğini söyledi."
Müdür merlin, ona izin verdi her ne kadar inanmak istemese de. Çünkü o da biliyordu aleksandra'nın,olivia'yı sevmediğini. Ama tatil zamanı öğrencilerin nereye gideceğine karışamazdı.
Tabii aleksandra'da olivia'yı bayılarak misafir etmiyordu ama mecburdu çünkü oliva'nın da benim gibi okuldan başka gidecek bir yeri yoktu.
Kısa bir zaman içinde buluşma noktasına üçümüz de gideceğiz.
O zamana kadar aleksandra, bize katlanmak zorunda kalacak.
Aleksandra'nın annesi, oldukça varlıklı bir kadındı. Uzun yıllar amerika'da okumuştu ve holding sahibiydi zeus'la orada tanişmişti. Evleri iki katlı bir malikaneydi,havuzları bile vardı.
Annesi hiç aleksandra gibi sinirli,gıcık, kumandacı. Biri değildi oldukça gülecen,neşeli, sakin,sevimli. Biriydi.
İsmi Dina'di.
Günün çoğunu holding de geçiriyordu arta kalan zamanlarda bizimle ilgileniyordu.
Hepimiz kahvaltı için salona geçtik.
Dina'da bizimleydi aleksandra, annesinin sağ tarafında ben de sol tarafında oturuyordum olivia'da benim yanımda oturuyordu evin hizmetçisi meyve sularımızı omletlerimizi ve diğer kahvaltılıkları hazırlamıştı.
Dina, gülümseyerek bize baktı ve şöyle dedi.
Dina:Evet, çocuklar ne zaman hindistana gidiyorsunuz?.
Evet,hindistan duydunuz. Çünkü görevimiz hindistan'dan başlıyordu.
Aleksandra, annesine dönerek şöyle dedi.
Aleksandra:Bir kaç güne gideriz kardeşime ve arkadaşıma kendi vatanı mı tanıtmak istiyorum.
Dina:Evet, iyi düşün musun canım kızım. Ama şu hindistan meselesi kafama takıldı neden hindistan? Da Avrupa değil?. Yani orada ne yapacaksınız?.
Olivia, portakal suyunu içerken aleksandra "Olivia, hindistanı çok merak ediyor" dedi.
Olivia, neredeyse boğuluyordu dina şöyle dedi.
Dina:Öyle mi?. Olivia neyi merak ediyorsun?.
Ahh! Aleksandra olivia'nın daha önce hiç okuldan dışarı cikmadini bilmiyor musun?.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrılar Okulu
FantasyBazen siz de benim gibi kendinizi bu dünyaya ait hissetmiyor musunuz? Siz de bu dünyada bir yerinizin olmadığını mı düşünüyorsunuz?. Bir gün bu yaşadığımız dünyada aslında bambaşka bir Evren olduğunu öğrendim.Hani şu Yunan tanrıları var ya kimsenin...