Bazen siz de benim gibi kendinizi bu dünyaya ait hissetmiyor musunuz? Siz de bu dünyada bir yerinizin olmadığını mı düşünüyorsunuz?.
Bir gün bu yaşadığımız dünyada aslında bambaşka bir Evren olduğunu öğrendim.Hani şu Yunan tanrıları var ya kimsenin...
Bu şarkıyı buraya Axel ve Olivia, için bırakıyorum.
Bölüm on dokuz.
Silahın bilinmeyen gücü.
Evet, piramitlere doğru ilerliyorduk, kısa bir zaman geçti Ve sonunda piramitlerin önünde durduk ama piramitlerin önünde çok yoğun bir kalabalık vardı Bunlar buraya turistik ziyaret yapmak için gelen turistlerdi.
Axel:Evet, bu kadar insanın içinde piramitlerin içine girince ne yapacağız?.
Aleksandra:Mecburen akşam olmasını bekleyeceğiz böylelikle bu turistler de buradan gitmiş olur. O zamana kadar buradan uzaklaşsak iyi olur eğer william, gelirse bizi burada bulabilir.
Elizabeth:Onun burasını bulacağını pek sanmıyorum çünkü onda o zeka yok.
Aleksandra:Biz yine de işimizi garantiye alsak iyi olur. Hepiniz akşam için hazırlanın güneş battığında piramidin içine gireceğiz.
****
Okul müdürü merlin, anlatıma geçiyor.
Sonunda o karanlık zindandan çıktım yüce tanrı apollon,sayesinde beni buldu ve kurtardı ona minnet borçluyum.
Şimdi de okul müdürü olarak okulumun başındayım zeus'un emriyle olimpos'a sadık olan herkes yarı tanrılar okuluna gelmişti.
Okulun giriş kapısında tanrıça athena, ile birlikte okula gelen herkesi okulun içine almakla meşguldük yanımızda da tanrı hermes'te vardı. Elinde oldukça büyük bir kağıt vardı ve okula giren herkesin ismini tek, tek. Yazıyordu bu nedenden dolayı okulun kapısında çok uzun kuyruklar oluştu. Aklınıza gelebilecek her canlı buradaydı, yarı tanrılar, sentorlar, satirler, minatörler, su perileri, dağ perileri, orman perileri, cehennem tazıları. Yani anlayacağınız olimpos'a sadık olan herkes buradaydı.
Sadık olmayanlarda çoktan poseidon'un oğlu william'a katılmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hermes:Evet, sayın sentor, nereden geldiniz?.
"Ta kanada'dan buraya kadar yürüyerek geldim."
Hermes: Güzel acaba gelirken tuhaf bir şeyler gördünüz mü veya birileri sizi takip etti mi?.
"Pek emin değilim?. Tüm yol boyunca yol tanrısına dua etmekle meşguldüm maalesef. Çünkü o kadar yolu bizden bir buçuk günde gelmemizi istediler ben de yetişebilmek için yol tanrısına dua ettim ama maalesef bir karşılık göremedim!."
Hermes:Aaa şey tamam, geçebilirsin belli ki yorulmuşsun biraz. Sıradaki.
Athena:Bu daha ne kadar sürecek hermes?.
Hermes:Görüyorsun ki hala bir sürü insan var ne yapayım yani?.
Athena: Bir de hız tanrısı olacaksın biraz elini acele tut daha yapacak çok işimiz var.
