TAMAMLANDI
Songül sabah kalktığında evinin kapısında en sevdiği çiçek olan beyaz zambaklardan oluşmuş bir buket bulur. Şehir dışındaki ailesinden geldiğini düşünür ama aslında yıllar önce sebepsiz yere onu terk eden kocası Sadi Payaslı göndermiştir...
Songül her zaman olduğu gibi sabah erkenden kalktı. Minik kızı Busenaz daha kalkmamıştı. Kızının ve kendi izini kaybettirmek için polisliği bırakmak zorunda kalmıştı. İzini kaybettirmesi gereken kişi ise, yıllar önce onu sebepsiz yere terk eden eski kocası Sadi Payaslıydı...
Flashback -5 yıl önce-
Songül dün sabah canından çok sevdiği kocası Sadi Payaslı tarafından sadece bir mektup ve fotoğrafla terk edilmişti. Fotoğrafın yanındaki mektupta şöyle yazıyordu.
'' Sana helal olsun komiserim. Aynı anda iki adam idare etmek büyük yetenek ister. Aylarca beni kandırdın, aşık ettin beni kendine sen beni kalbinden söküp attın derdim ama ben meğer senin kalbine hiç girmemişim, size mutluluklar dilerim. SAHTE kocan.'' Songül'ün gözünden akan yaş kağıda düştü. Songül 1 hafta sonra hamile olduğunu öğrendi. Sadi'nin bebeğini taşıyordu karnında...
Sadi terk ettiği Son gülünü aslında bir yanlış anlaşılma yüzünden terk ettiğini öğrendiğinin de yıkılmıştı. Songül'ü her yerde aradı, HTS kayıtlarından bulmaya çalıştı ama telefon numarasını değiştirmişti. Görev yerini bulmaya çalıştı ama polisliği bırakmıştı. En sonunda Muğla'ya yerleştiğini öğrendi ama bilmiyordu ki Songül Muğla'ya minik bir bebekle taşınmıştı, onun bebeğiyle...
Flashback Son - Günümüz -
Haziran 2023
Songül çalan kapıyı açtığında kimse yoktu, sadece bir beyaz zambak buketi ve not vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Notu okuyana kadar Adana'daki annesi ve babasından geldiğini düşünmüştü ama notu okuyunca şok oldu. Notta şöyle yazıyordu. ; '' Özür Dilerim''
Songül; Kimden geldi ki b- Yok ya değildir, Sadi değildir olamaz.
O sırada Busenaz uyanır ve annesinin yanına gelir.
Songül; Prensesim, günaydın.
Busenaz; Günaydın annecim.
Songül; İyi misin ateşin ( elini alnına koyar) yok. Benim şimdi iş yapmam lazım, sen istersen buruda da kalabilirsin benimle de gelebilirsin.
Busenaz; Otelin bahçesinde oynayabilir miyim?( Songül polisliği bıraktıktan sonra peyzaj mimarı oldu, butik bir otelin peyzajını yapıyor onlarda otele yakın bir yerde yaşıyorlar.).
Songül; Fazla uzaklaşmazsan oynayabilirsin.
Busenaz; Teşekkür ederim annecim.
Songül; Hadi git üstünü değiştir.
Busenaz üstünü değiştirmeye gider.
Songül; ( Çiçeklere bakar) Ben sana nasıl söyleyeceğim kızın olduğunu Sadi Payaslı , nasıl.
***
Meltem; Ne diyorsun sen Büge abla, şimdi busenaz Songül'ün kızımı?
Büge; Evet Meltem. Bak sakın Yaver'e söyleme. Vallaha biteriz.
Meltem; Yok yok söylem- Aha Songül ile Busenaz geliyor.
Büge; Sus çaktırma. Hoşgeldiniz.
Songül; Hoşbulduk ablam.
Meltem; Hoşgeldin Busenaz'cım
Busenaz; Hoşbuldum Meltem Abla.
Songül; Busenaz'cım sen gidebilirsin oynam-
Meltem; Songül sen daha fazla kıvranma ben herşeyi biliyorum.
Büge; Özür dilerim kardeşim ben söyledim
Songül; İyi ki söyledin ablam. ( Busenaz'a döner) Annecim artık bana dışarıda anne diyebilirsin. Oyun bitti. Hadi git kuzenlerinle oynamaya.
Busenaz; Teşekkür ederim annecim.( gider )
Songül; Sadi galiba izimi bulmuş.
Meltem-Büge; NE NASIL?
Songül; Bilmiyorum. Sabah beyaz zambak göndermiş.
Büge; O olduğunu nasıl anladın?
Songül; ''Özür dilerim'' diye not yazmış.
Meltem; Songül acaba bir şans.
Songül; ASLA! O beni bir mektupla terk etti. Bir daha karşıma çıkmaz inşallah.
***
Busenaz ormanda dolaşıyordu. Sadi'de oradan arabayla geçiyordu. Muğla'ya atamasını yaptırmıştı. Hakan ve Zeynep'te başkomiserlerini yalnız bırakmayıp onlarda Muğla'ya tayin aldırmışlardı. Busenaz otele dönüyordu ki Sadi'nin arabası ile göz göze geldi. Sadi telefonda Hakan ile konuşuyordu. Aniden frene batı ve durdu.
Sadi; Hakan ben seni sonra arayacağım.
Hakan; Peki başkomiserim.
Sadi arabadan iner ve Busenaz'ın yanına gelir.
Sadi; İyi misin ?
Busenaz; İyiyim.
Sadi; Peki yolun ortasında ne işin var? Az kalsın sana çarpıyordum.
Busenaz; Telefona değilde yola baksaydın görürdün.
Sadi; Şöyle yapıcaz. Benim otelde işim var. Bin arabaya sende geliyorsun.
Busenaz; Peki, annemde otelde zaten.
Sadi; Harika.
İkiside arabaya binerler.
Busenaz; Adın ne senin?
Sadi; Sadi Payaslı. Senin?
Busenaz; ( Sadi'nin belindeki silah bakar ve korkar)
