Kayboldum...

155 21 99
                                    


Selamlarr biricik okurlarımm.

Aylar sonra yine buradayım.

Herkesin 23 Nisan'ını kutluyorum. Bazıları artık çocuk olmasa bile onlarında içinde bir çocuk olduğunu biliyor ve onlarınkini daha da kutluyorum.

Hâla buradaysanız benden ve bu hikayeden ümidinizi kesmediyseniz size çok teşekkür ediyorum. Hepinizi çok seviyorum. Ve bu hikayenin devam etmesindeki en büyük etken olduğunuzu söylüyorum.

Siz olmasanız yapamazdım.

Umarım seversiniz bölümü.

Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen beni çok mutlu ediyor ve gaza getiriyor.

İyi okumalarr. 🫶🏻💕🤍⭐️

.
.
.

Bu çılgın bir gündü. Peter uzun zaman sonra kendini bu kadar çılgın hissetmişti. Yana doğru bir ağ attı ve pratik hareketlerle ona doğru gelen silah atışlarından kaçtı.

"Hey, çocuk orada!"

"İlgileniyorum."

Peter'ın çılgınlıktan kastı savaşmak ve biraz Hydra kıçı tekmelemek değildi elbette. Sadece Hydra olsaydı ne iyi olurdu!

Bu sefer Avengers da işin içindeydi. Hani şu dünyanın en kudretli kahramanları olan.

Avengers hem Hydra ile savaşıyor hem de Peter'ı yakalamaya çalışıyordu. Hydra hem Peter'a ilgi duyuyor -nedenini Peter da bilmiyordu- hem de Avengers ile savaşıyordu. Peter ise hem Hydra ile savaşıyor hem de bu kudretli kahramanlardan kaçınıyordu. Zor işti kısacası.

Hydra'yı kısa bir süreliğine de olsa etkisiz hale getirmeyi başardılar. Ve Peter rahat bir nefes aldı.

Peter, örümcek hissi ona hareket etmesi için bağırmaya başlayana kadar biraz dinlenebildi. Peter hızla havaya sıçradı, geriye doğru takla attı ve ona yaklaşan kişinin arkasına indi.

Ve şok oldu. Tüm Avengers oradaydı - yani Doktor Banner ve Thor dışında - Daha önce de onları bir arada görmüştü ama... Yıllar sonra tekrar yakından görmek farklı bir şeydi. Çok farklı.

Belki Peter'ın aşırı derecede yetersiz beslenmesi yüzündendi ya da belki de sadece delilikti ama önünde duran hepsine bakmak Peter'ın kıkırdamasına neden oldu. Hayır, sadece kıkırdamak değil, psikotik kahkahalarla dolu.

Karşısında duran grubun pek eğlendiğini söylemeye gerek yok. Black Widow, gözleri kısılmış bir şekilde ona bakıyordu, açıkça kavgaya hazırdı. Kaptan Amerika kalkanını daha sıkı kavradı. Hawkeye yayını ve oklarını ateş etmeye hazırlamış, kaşlarını kaldırmıştı. Wanda Maximoff ve Vision birbirlerine yakın durmuştu ve Peter'a şüpheyle bakıyorlardı.

Falcon rahatsız görünüyordu, kollarını kavuşturmuştu ve dudakları gergin bir çizgideydi. War Machine eğleniyor gibi görünüyordu. Ve hepsinin tam ortasında, takım elbisesinden dolayı okunması pek de kolay olmayan Iron Man duruyordu. Ancak kolunu Peter'a doğru kaldırmıştı, gerekirse onu patlatmaya hazır olduğu açıktı.

Peter derin bir nefes aldı ve gözlerini sildi. "Üzgünüm, bu sadece..." Tekrar kahkaha atmadan önce nefes aldı. Daha sonra kahkahası sönerken tekrar yukarıya baktı ama yüzündeki sırıtışı hâlâ koruyordu. "Tüm Yenilmezler'in peşime düşmesine göre gerçekten kötü bir şey yapmış olmalıyım. Ama ironi şu ki silahlarınızı bana tutmanıza gerek yok. Ben size yardım ettim!"

Peter durumu neden bu kadar komik bulduğunu kendisi de bilmiyordu. Belki de bu hissettiği tedirginliği gizlemek içindi; ne de olsa lanet Yenilmezler'le savaşabilecek durumda değildi ve neden onun peşine düştüklerine dair hiçbir fikri yoktu. Onlara gerçekten yardım etmişti.

If I only could I'd make a deal with God~ 𝑃𝑒𝑡𝑒𝑟 𝑃𝑎𝑟𝑘𝑒𝑟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin