Yabancı

65 5 0
                                    


İyi okumalar dilerim..🖤

•Hatırlıyorum,hatırlıyorum. Bana ne söylediğini.•

--


Yabancı.

Her daim hissettiğim his kendime olan yabancılığımdı benim. Bana göre,herkes her zaman haklı olurdu. Ben ise haksız. Herkes her zaman iyi olurdu,masum olurdu. Ben ise kötü ve masum olmayan.

Bilmek istediğim,sormak istediğim öyle çok şey vardı ki; korku denen şeyi söküp atmak istiyordum kendimden. İnsanlara karşı cesurca konuşmak istiyordum. Onların karşısına geçtiğimde güçlü bir kadın görsünler istiyordum. Her aynaya baktığımda,güçlü bir ben görmek istiyordum.

Oturduğum sandalyede daha ne kadar küçülebilirdim onu da bilmiyordum. Daha ne kadar terden ıslanmış ellerimi ovuşturabilirdim. Daha ne kadar küçük yavru bir kedi gibi korkak olabilirdim.

Ne zaman dürüst ve güvenilir biri olabilirdim?

"Bana yalan söylüyorsun." Dedi karşımdaki adam. Gözlerinin her içine baktığımda o öfkeyi ve hayal kırıklığını gördüm. Yutkundum. Bakışlarımı ona sabitledim. Gözlerimi çekemedim. Onda bıraktığım bu yük zaten kötüyken,nasıl yüzüne bakmayıp daha da mahvedebilirdim her şeyi.

"Böyle söyleme," dedim kısık bir sesle."Moralin bozulsun istemedim. Bunu biliyorsun." Diyerek gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Yalandan nefret ederdi. İster küçük bir şey olsun,ister büyük.

O yalandan nefret ederdi.

"Ne olursa olsun," daha da geldi yanıma. Önümde eğildi. Şimdi aynı durumdaydık."Bana yalan söyledin."

Hızla silkelenerek başımı iki yana salladım.Ellerimi kaldırıp ona doğru uzattım ve ellerini tuttum."Sana asla yalan söylemeyeceğimi biliyorsun. Bu zamana kadar asla yalan söylemedim sana. Ama şimdi,öyle keyifliydin ki moralini bozmak istemedim."

Ellerini ellerimden çekmedi. Yüzüme bakmaya devam etti. "Ne dedi?"

Yutkundum. Başımı önüme eğip kucağımdaki ellerine baktım. Derin bir nefes verip gözlerimi yumdum ve gerçi açtım.

Her şey berbat olmuştu yine.

"Babam sabah beni görmeyince sinirlenmiş,annem beni aradı. Çok sinirliydi. Eve gelmemi istedi. Ona gelemeyeceğimi söyledim ama babamın çok sinirli olduğunu,eğer gelmezsem kavga çıkabileceğini söyledi," yutkundum."Sonra tekrar,gelemeyeceğimi söyleyip telefonu babama vermesini istedim. Verdi," Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Dikkatle beni dinliyordu."Onunla konuştum ve bir şekilde ikna ettim. Sizinle olduğumu bilmiyor,onu söylemedim. Ne olursa olsun biliyorsunuz,erkeklere güvenmiyor ve. Yanımda her erkek gördüğünde bana karşı kötü konuşuyor. Bunu sevmiyorum."

Derin bir nefes verip gözlerine baktım. Kaşları yavaş yavaş çatıldığında,kucağımdaki parmaklarının kasıldığını hissettim. Sinirleniyordu.

Hızla ellerini daha sıkı tuttum ve tek nefeste konuştum."Ama hallettim. Merak etme sen,konu kapandı."

hırıltılı nefesini duyduğumda kendini sakinleştirmek adına gözlerini yumdu ve öylece durdu.Bunu istemiyordum iste. Bunu istemiyordum.

Elimdeki ellerini daha sıkı tutup yüzüne doğru yaklaştım. Sıcak nefesi tenime dokunduğu an gözlerim kısıldı. Derin bir soluk verip sadece onun duyabileceği bir şekilde fısıldadım.

"Yoongi. Sakin ol.Lütfen."

Beni duyuyordu,bunu biliyordum. Ama gözlerini açmadı. Ona zaman verdim.

Ben her üzüldüğümde deliye dönerdi,her baskıda hissedip korktuğumda deliye dönerdi. Yalan söylendiğinde ise,gözü kararırdı.

Ve ben, ona ilk kez yalan söylemiştim.

Şu an bütün hepsi üst üste gelmişti ve bu yüzünden oldukça sinirliydi. Sakinleşmek için sessiz ortamlara kaçardı hep. Ben de sessiz oldum. Sessizce onu izledim. Bekledim ki sakinleşsin.

Aradan kaç dakika geçti bilmiyordum. Ama gözleri aralandı. Tam dibimde olan gözleri,gözlerimi buldu. Derin bir iç çekti. Kucağımdaki eli,tenimde yavaş yavaş gezindiğinde,alevlere düştüğümü hissettim.

Ama o alev yakmıyordu,boğmuyordu,can acıtmıyordu.

Keskin bir his bırakıyordu sadece.Keskin bir his.

Gözlerime baktı,bir şey söylemek için ağzını açtı,ama geri kapattı. Her ne söyleyecekse o şey onu rahatsız etmiş olacaktı ki yüzünü buruşturdu. Burnu burnuma değiyordu. Ve ben az önce,döktüğüm hiçbir teri şu anda dökmüyordum.Korkmuyordum da,kaçmıyordum da.

Kendimi yabancı gibi de hissetmiyordum. Ama sadece onun yanında. Sadece onun...


~

Hiç mi veremedim sana sevgi? Hiç mi dokunamadım sana? Hiç mi hissettiremedim sana bir şey?


Sevdiğim,ölürdüm ben senin için.


Ölürüm ben senin için.


Ama ben,bir kez daha fark ettim ki,sen benim sevgimi asla fark etmemişsin.


Sen,benim kalbimi de hak etmemişsin.

Sen aslında beni hak etmemişsin.

Hiçbir zaman hak etmemişsin.

Bizim hakkımızda yazdığım son yazı da bu olsun.

Akan göz yaşlarımın sebebi sensin. Ama acı çeken benim.

Olsun,çekeyim.

Acı senden geliyorsa,çekilmez mi hiç?

Çekilir.

biz artık iki yabancıyız.

Sen,ve ben diye bir şey yok.

Kendine iyi bak her şeyim.

Onun için benden vazgeçtiğin kişi,umarım benim bile veremediklerimi verir sana.

Ben yapamamışım. Olmamış.


Ama şunu bil ki,yemin ederim sana bir şeyler hissettirebilmek için her şeyi yaptım ben.

Denedim.

Olmadıysa suç senin değil elbet. Suç benim.

Bu kadar beceriksiz olduğum için affet beni.

Seni bu kadar sevdiğim için affet.

Aşıktın.Bir zamanlar.'

PAİN | Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin