Yoongi~
Hayatımda,her daim sevip,her daim kollarımı açabileceğim bir insan bekledim.Her daim verdiğim değeri hak eden,her daim iyi ve saf olan birisini.Bu zamana kadar hep bunun duasını ederek gözlerimi yummuştum yarına ümit ederek.Ellerimi açarak kalbimin en temiz haliyle dua etmiştim Allah'a.
Ve bir gün oldu ki, dualarım kabul oldu.
Vanessa,o geldi bana.
Benim güzeller güzeli bebeğim,her şeyim.Çekingen ama bir o kadar da cesur ve güçlü kızım.Saçlarının her bir tutamına hayatımı astığım.Canımın sahibi,yüreğimin ta kendisi.
O kadar güzel,o kadar temizdi ki...Ama bunu bir o kadar da öyle görmek istemiyordu ki,bu canımı yakıyordu.
Üstelik,son mesajlaşmamızın üzerine,ben hiç iyi değildim.
Hayal kırıklığım varla yok arasıydı, sevgim ise zehirli bir sarmaşık gibi,bütün bedenimi ele geçirmiş, sıktıkça sıkıyordu.
yerimde duramıyordum.Kalbim ağzımda atıyor,dar,ufak tefek insanın geçtiği sokakta bir sağa bir sola dönüyordum.Kafayı yiyecektim.Ciddi ciddi beynimi üşütecektim.
"Açmıyor,açmıyor işte."
"Yoongi,önce bir sakin olur musun? Demek ki iyi hissetmiyor.Emin ol biraz toparlansın açacaktır sana kapıyı."
"Bekleyemem,"
Ensemdeki ellerimi oradan çekmeden yaşlı gözlerimle ona baktığımda, sesim yükseldi.Kontrol edemedim.
"Bekleyemem anlıyor musun? Ya kendine zarar verirse,ya bir şey yaparsa!"
Söylediğim şeyler bile titretirken bedenimi, tenim buz kesti.Kesik kesik nefeslerle kendime gelmeye çalışıyor,nefes almaya gayret ediyordum.
"Ya,ya içtim dedi bana.Bana,bana beni sevme dedi.İnanabiliyor musunuz? Vanessa,bana bunları söyledi,"
Öyle hızlı konuşuyordum ki ne yaptığımın,ne söylediğimin farkında bile değildim. Kelimeler ağzıma sıkışıyordu.
Tek düşündüğüm,içeride ki güzel kızımın kendisine bir şey yapmamış olmasıydı.
Tek dua'm buydu.
"Sakin ol,hadi gel otur şöyle."
Elini omzuma atan Jimin,hafif bir baskı uygulayarak oturttu beni.Yerimde duramıyor,adeta sallanıyordum.
Hala kabullenemiyor,ve hala yazdığı sözleri kalbime geçiremiyordum.
O... nasıl düşünürdü bütün bunları?
Nasıl...nasıl yazardı onları?
Hiç mi kıymadı güzel elleriyle onları yazarken,hiç mi acımadı canı?
Sormak istiyordum.Deli gibi sormak istiyordum ona.
Ama almıyordu ki beni içeri,izin vermiyordu ki.
"Lan,"
Seokjin hyung'un sesiyle kafamı ona çevirirken yüzüne baktım.Elimin tersiyle gözlerimi sildiğimde gelen kişiye bakmak adına acıyan gözlerimi hafif kıstım.
"Lan,lan bu?"
"Aha top kafada geldi,"
Namjoon hafif bir kıkırtıyla Soobin'in yanına gitti ve sarıldı.