Namjoon sinirli olan suga'nın arkasından ilerler iken "kim krallığını alabiliriz suga bu kadar sinirlenme" dediğinde suga "sinirim savaşa değil namjoon, yoongi nasıl kendini koruycak" dediğinde namjoon "o küçük değil, bunu kabullen artık" dediğinde seokyun yanlarına geldi "sakin ol" dediğinde suga kafasını salladı "bir şey gördün mü?" diyerek masadaki haritaya baktı.
Seokyun "daha değil" dediğinde suga "kahin değilmisin, nasıl bir şey görmezsin" dediğinde seokyun "kahin olmam her şeyi görüceğim anlamına gelmiyor, ben tanrı değilim" diyerek sinirli kahve gözlere baktı.
Suga "O zaman bir işe yaramaz" diyerek haritaya bakıp strateji bulmaya çalışırken seokyun'un gözleri doldu "ne dedin" titreyen sesi ile sorduğunda suga "bir-" diyerek kafasını kaldırdığında dolu siyah gözler sözünü kesmişti.
Yutkundu "seokyun" dediğinde seokyun güldü "git kendine tanrı bul" diyerek odadan çıktığında suga arkasından gidecek iken namjoon "buna zaman yok" dediğinde suga anlını ovdu.
2 gün boyunca ideal stratejiyi bulduklarında seokyun "kral kim savaşa katılmayacak" dediğinde ona döndüler, yoongi "nasıl katılmayacak" dediğinde seokyun "ölüceğini biliyor, sarayda bir oda var, kimse bilmiyor, orada saklanıyor" diyerek geri yaslandı.
Suga "sen biliyorsun" dediğinde seokyun güldü "kahinim, tabi bilicem" diyerek iğneleyici bir tonda konuştuğunda namjoon "pelaka, bizden birine bir şey olucakmı?" dediğinde seokyun kafasını salladı "bir çok kayıp olucak ama yoongi, sol gözün, yaralanma ile biticek, dikkatli ol" dediğinde suga "yoongi gelmiyorsun" diyerek kalktı.
Yoongi "saçmalama, geliyorum" dediğinde namjoon "her şey hazır, suga yoongi gelicek, ayrıca saraya girmeliyiz" dediğinde suga anlını ovdu "sen ve yoongi saraya girin, ben askerlerin başında olucam,seokyun sen, sen geride dur" dediğinde seokyun "ben senin yardımcınım, ne geride durmasından bahsediyorsun" dediğinde diğerleri kalkarak odadan çıktı.
Suga "bak sinirlenmiştim, kalbini kırmak istemedim, özür dilerim" dediğinde seokyun "ne düşündüğünü de anlamış oldum" dediğinde suga seokyun'un elini tutarak öptü "lütfen, seni kıramayacağımı biliyorsun, seni çok sevdiğimi biliyorsun" dediğinde seokyun sıkıca suga'nın boynuna sarıldı "bende seni seviyorum" diyerek tombul yanağı öptü.
Yoongi hoseok ile odasına geldiğinde ince bileği tutarak kendine çekti, sıkıca sarıldı "senden ayrılmak istemiyorum" dediğinde hoseok "bende gelsem" dediğinde yoongi kafasını salladı "hayır dedim hoseok, seni tehlikeye atamam" dediğinde hoseok yoongi'nin yanağını öptü "dikkatli ol ama, lütfen" dediğinde yoongi güldü "olucam, söz veriyorum" diyerek kalp dudakları öptü, hoseok sıkıca sarılarak karşılık verdi.
Namjoon odasında hazırlanırken jin içeri girdi, namjoon "jin, bir şeymi oldu" dediğinde jin kafasını salladı "hayır, sadece seni görmeye geldim" dediğinde namjoon "otursana" diyerek kolluklarını taktı.
Jin namjoon'a bakarak "dikkatli ol lütfen" dediğinde namjoon güldü "olucam" dediğinde kaskını aldı ve hazırdı "hadi gidelim" dediğinde jin kalktı.
Herkes toplanmıştı, atlı askerler, okçular, ve diğerleri.
Yoongi, namjoon ve suga karşılarına geldiğinde jin namjoon'u kenarı çekti "yaralanayım deme" diyerek yanağını öpüp taehyung, jimin ve jungkook'un yanına gittiğinde namjoon kızarmış yüzü ile geri yerine geçti.
/