Hoseok diğer prensler ile oturuyordu, jin "of keşke biz de kılıçları iyi kullanabilseydik" dediğinde taehyung "ellerim kuru oluyor ama" dediğinde göz devirdiler, jimin "acaba nasıllar 1 ay oldu" dediğinde jungkook jimin'in omuzuna kolunu atarak "iyiler dir ya, ben onlara güveniyorum, sağlam şekilde geri gelicekler" dediğinde kafa salladılar.
Hoseok yoongi'yi çok özlemişti, acaba açmıydı ya da yaralandımı diyerek düşünmeden edemiyordu, çok korkuyordu, jin "ee hoseok senden de hiç ses çıkmıyor" dediğinde hoseok kafasını salladı "ne söyleye bilirim ki" dediğinde jungkook "endişe lenmiyormusun?" dediğinde hoseok "endişeleniyorum" diyerek kafasını eğdi.
Taehyung "yoongi ile aranızda bir şey varmı" diyerek sırıttı, hoseok'un yanakları kızarırken "hayır" dediğinde jimin "varmış, ee ne zamandan beri?" dediğinde hoseok "b-bir ay" dediğinde jungkook "vay be, tebrik ederiz" dediğinde hoseok kafasını salladı, jin "ya ben bir aydır namjoon'u tavlayamadım amk" dediğinde güldüler.
Taehyung "hoseok korkudan uyuyabiliyor musun?" dediğinde hoseok kafasını salladı "hayır" dediğinde jimin "yaaa , korkma yoongi sıkı çalıştı, eminim bir şey olmayacak" diyerek gülümsediğinde hoseok "umarım" diyerek kafasını eğdi.
Taehyung "bende uyuyamıyorum, balkonda çiğdem çitleyip resim yapıyorum, arada yanıma gel bari" dediğinde jin "oo bu gece taehyung'un yanındayız" dediğinde gülerek onayladılar.
_______________
Suga çadırda iken seokyun yaralı kolu sarıyordu "seni böyle görmek beni parçalıyor" dediğinde suga burnunu kiraz çeği kokan saçlara daldırdı, derin bir nefes aldı "üzgünüm ama kazanmalıyız bebeğim, ne olursa olsun" dediğinde seokyun geri çekildi, kanlı yanakları tutarak okşadı "lütfen ölme" dediğinde göz yaşları aktı, suga sıkıca sevgilisine sarıldı "ağlama, kendimi koruycam söz veriyorum" dediğinde seokyun alınlarını birleştirdi, suga dolgun dudakları öperek geri çekildi.
Kalkarak kılıcını alıp kaskını taktı "ne olur ne olmaz gizlen" dediğinde seokyun kafasını salladı "dikkatli ol" dediğinde sıkıca sarıldılar, suga gittiğinde seokyun arkasından yaşlı gözler ile baktı.
------------------
Namjoon ve yoongi seokyun'un verdiği yer tarifi ile saraya arkadan girmişlerdi, fazla asker olmadığı için rahatlardı.
Mutfaktan içeri girdiler, hizmetçiye "mahzen'e nasıl inebiliriz" dediğinde kadın "gösteriyim" diyerek ilerledi, mahzen kapısını gösterdi "içkiler için mi?" dediğinde onayladılar, kadın kapağı açtığında içeri girdiler.
Namjoon etrafa baktı, yere bakarak taşları raskele ittiriyordu, sonunda bir tanesi kıpırdadığında namjoon "buldum" dediğinde yoongi yanına geldi, kapağı kaldırdılar.
Yoongi "şerefsiz" diyerek aşşağı indi, ikili uzun koridorda ilerler iken sonda iki asker gördüler, kılıçlarını çıkartarak saldırdıklarında yoongi bir tanesini öldürdüğünde namjoon yaraladı "lazım olucak" dediğinde yoongi kapıyı açtı.
Kral kim korkarak onlara bakarken yoongi güldü "yakalandın" dediğinde kral kim kılıcını alarak saldırdı, yoongi geri çekilerek hamleyi savuşturduğunda kral kim ikinci halimlesinde sol gözü çizdiğinde namjoon kılıcını kral'ın bacağına soktu, çıkardığında kral yere düştü.
Namjoon kılıcı alarak yoongi'nin yanına gitti "iyimisin, yoongi" diyerek kafasını kaldırdığında yoongi "g-görüyorum" dediğinde namjoon "saralım" diyerek etrafa baktı, kenarıdaki kumaşı yırtarak sardı.
Yoongi acı ile "mektup" dediğinde namjoon kalktı, kralın önüne geçti "teslim mektubu yazıyorsun ve krallığı bize veriyorsun, yoksa kelleni alırım" diyerek eğilip siyah saçları çektiğinde kral kafasını salladı "t-tamam yazıcam" dediğinde namjoon güldü "aferin" diyerek kaldırıp masaya oturttu, kalem ve kağıt önüne koydu.
Kral mektubu bitirerek mühür bastığında namjoon alarak okudu "aferin" diyerek yaralı askerin yanına gitti "bunu komutanına götür" dediğinde asker kafasını salladı ve mektubu alarak gitti.
Yoongi kılıcı ile kralın kafasını gövdeden ayırdı "ölüceksin, ellerimde" dediğinde namjoon güldü "hadi gidelim" diyerek odadan çıktılar.
/