1907

1.5K 78 64
                                    

İsmail
Milan'da yeni sezona bomba gibi bir başlangıç yapmıştım ama aklım İpek'teydi, üç aydır ondan haber alamamıştım, üç aydır ne aramış ne mesaj atmıştı, cevaplama gereği de duymamıştı, hattını değiştirmiş olmalıydı, o da şehri terk etmişti, zaman zaman bu kadar kaçmasına neyin sebep olabileceğinden şüphelenmiyor değildim. İtalya'ya taşındıktan sonra o kadar büyük bir boşluk hissettiğimi fark ettim ki bu içimde tarif edilemez bir duyguydu ve bazen o kadar ilerliyordu ki kafayı yiyordum.

Eve geldiğimde ne olursa olsun beni hoş karşılayan kimse yoktu, beni önemseyen kimse yoktu, benim üzüntümle üzülen, benim kahkahamla gülen kimse yoktu, güzel ve derin ama aynı zamanda kalbimi acıtacak kadar anlamlı gözler yoktu, beni tamamlayan hiçbir şey yoktu ve ben böyle olmasını istedim, bu seçeneği sundum ve pişman olan ben oldum.

Aylar önce mutlu olmamı dileyen kadın tek mutluluk kaynağımdı, kim derdi ki o zavallı kıza bu kadar bağlanacağım, birkaç yıl önce sorsalardı alayla gülerdim ama şimdi iç çekip ağlıyordum, yalnızdım ve sesini duymaya hasrettim, kokusuna hasrettim, bunlara ihtiyacım vardı, İpek'ime ihtiyacım vardı, o güven duygusuna, o rahat kollara, o huzur veren sese, her şeyine ihtiyacım vardı. İki gündür boğazımdan doğru düzgün bir şey geçmemişti, İpek olsaydı çok kızardı ama yoktu, vücudumdaki yara ve morluklar yoğun antrenman sebebiyle çoğalıyordu, üzerine halsizlik ve ağrılarda eklenince kendimi cidden ruh gibi hissediyordum. İpek olsaydı şu an çok farklı olabilirdi, ama o yoktu.

Kendime kızmalıydım, sadece benim hatamdı, şu an uğruna ağladığım kadının nerede olduğunu bile bilmiyorsam, böyle olmasını ben istemiştim ve cezamı ben çekiyordum, belki de başka biriyle tanışmış ve yeni bir hayat kurmak için adımlar atmıştı, bu yüzden beni hayatından tamamen çıkarmıştı, ne yapsa haklıydı, ipek sevgiyi sonuna kadar hak ediyordu ama ben ona yaptıklarımdan ve yaşattıklarımdan sonra o kadının ilgisini ve sevgisini hak etmiyordum. Ne olursa olsun, iki saniyeliğine bile olsa ona ulaşmalıydım. Onun iyi olduğunu bilmeye ihtiyacım var.

İpek
Denizli'ye iyice yerleşmiş ve bana ağır gelmeyen bir iş bulmuştum, 25 haftalık hamileydim ve artık tam anlamıyla mücadele ediyordum. İsmail'in yokluğu ve özlem duygusu bir yana bebeğim beni çok zorluyordu ama en azından onu hissetme duygusu güzeldi. Cinsiyetini öğrenmemek için büyük çaba sarf etmiştim çünkü merak etmek istiyordum, son güne kadar beklemek istiyordum, belki şu an İsmail'in yanında olabilirdim ama maalesef değildim, sevdiği ve gerçekten değer verdiği bir kadından bu duyguyu yaşamak onun hakkıydı.

" İpek, İsmail bugün yine beş kere aradı beni, bak bu çocuk seni merak ediyor, istersen sesini bir duyur, onun içide rahat olsun güzelim. "

" Yapamam, sesini duyarsam dayanamam, zaten zor ilerliyorum teyze, bu canımı yakacak, böylesi çok daha iyi. "

" Sen bilirsin İpek ama bil ki bu çocuk seni her an bulabilir ve bu girişimde bulunursa büyük bir hesap vermek zorunda kalacaksın tatlım ve ben senin böyle  bir şey yaşamanı  istemiyorum ne olursa olsun ben bu bebeği tek başına yapmadım ayrı ya da birlikte bu bebeği bilmeye hakkı var.

Teyzem haklıydı ve ben kiminle dans ettiğimin farkına varmalıydım, teyzem her gün ailesi tarafından aranıyordu ve arada bir teyzem cevap veriyordu ve benim hakkımda bir fikri olmadığını söylüyordu ama kim biliyordu ki beni o kadar merak ediyordu. Kapıya dayansalar ne yapacaktım, aklım sadece bebeğimdeydi, bu bir suçtu ama yine de ona söylemeyecektim, sonuna kadar saklamaya çalışacaktım. Teyzemin bir tanıdığıyla çalışıyordum, bir şirkette yardımcı oluyordum, iki yıllık üniversite deneyimim vardı, o yüzden biraz anlıyordum ve Lara genelde bana verilen işleri gösteriyordu, benim yaşımdaydı ama üniversite mezunuydu, aynı ofiste çalışıyorduk, yalnızdı, ailesi yurt dışındaydı ve cana yakın bir insandı. Bu akşam beni evine davet etti, teyzem birkaç günlüğüne şehir dışına çıkmıştı ve yalnız kalmaktansa bunu kabul ettim, aylar sonra tekrar biriyle sosyalleşmek iyi gelecekti.

...

"Sanırım bekarsın, yani teyzenle kaldığın ve eşinden hiç bahsetmediğin için bunu çıkardım, yani sonuçta hamilesin."

"Ben boşandım, bebeğin babası eski eşim ama onun haberi yok, Denizli'ye bunun için geldim, saklanmak gibi düşün."

"O kadar kötü birisi miydi eski eşin, bebeği saklayacak kadar ne yaşamış olmalısın?"

"Bu uzun bir hikaye, özetle bir aşk evliliği olmadı ve bitti, o da gitti ve ben onu daha fazla zorlamak istemedim, böyle bir dönemde etkilenmesine izin veremezdim."

"Onu çok seviyorsun İpek, seni nasıl terk edebildiğini anlamıyorum, çok temiz kalpli birine benziyorsun."

"O benim hayatımdaki tek güvencemdi Lara biliyor musun, ailem oldu, onun için okulumu bıraktım, tüm hayatımı değiştirdi, onu sevmesem bile değeri kalbimi doldurdu ama sonunda o evden güle güle gitti."

"Sen bunları hak etmemişsin İpek..."

"Ondan sonra  mutlu olmayı hak ettiğimi, unutulmaz olduğumu söyledi ve ben dakikalarca boş boş yüzüne baktım, sonra gülerek o belgeleri imzaladım, ne acı ama değil mi?"

"Aramadı mı hiç?"

"Hattımı değiştirdim, isterse şimdi bile beni bulabilir, ama içimdeki düşünceyle hareket ediyorum."

"Sen kendi bildiğini yapıyorsun, İpek. Ne olursa olsun seninleyim."

"Teşekkürler, ya sen?"

"Aşk, ilişki  gibi şeylerle ilgilenmiyorum, kariyerim tek hedefim."

"Yalnızlık çok zor"

"Doğru olanı yapıyorsun."

"İlk başta sorgulamadım değil, ama şimdi buradaysam, bu kalbimin değil aklımın yolunu izlediğimin bir işareti."

"Sanırım biri vardı, doğru mu anladım?"

"20 yaşındaydım bana evlenme teklif ettiğinde, ya çekip gideceğini ve unutmamı ya da onunla birlikte gidip hayatımı kuracağımı söyledi."

"O çekip gitti ama unutamadın."

"Unutmanın kolay olmadığını en iyi sen biliyorsun, beni bir takım uğruna kaybetti ama bu kariyerinin önemli bir noktasıydı, şu anda çok iyi bir yerde olduğunu biliyorum ve bu en azından beni mutlu ediyor."

"Onunla gitmeyi hiç düşünmedin mi?"

"Çok düşündüm ama bana ihtiyacım olan zamanı vermedi."

"Lara, korkuyorum biliyor musun?"

"Neyden korkuyorsun?"

"İşsiz halimle tek başıma bir bebek büyütmekten, ona bu kadar yakın olup ondan bu kadar uzak olmaktan, çocuğuma iyi bir anne olamamaktan ve onun da benim gibi büyümesinden korkuyorum."

"İpek, senin duyguların çok karışık. Bak, neden biraz daha iyi düşünmüyorsun?"

"Beş aylık hamile olarak karşısına çıksam benim hakkımda ne düşünürdü, belki de kalbinde başka biri vardı artık, ayrıca performansı bu kadar iyi giderken benimle ne yapacak, Lara o beni isteseydi her şeye rağmen onunla gitmemi isterdi ama o kendine yeni bir sayfa açmayı seçti, bunu yine kirletemem ki."

"İpek, sen yanlış bir şey yapmadın, bebeğin babasız büyüyeceğine, bırak kirlensin o kitap, böyle ilerleyemezsin, sana da karnındakine de yazık olur, ona ihtiyacın var, düşün."

Ellerimi yüzüme götürdüm ve tutamadığım gözyaşlarımı serbest bıraktım, hamilelikle birlikte çok daha fazla duygusallaşmıştım ve her şeyden öte, söyledikleri acı verici bir şekilde doğruydu, bir şekilde ben ve bebeğim varlığı için bile ona ihtiyacımız olacaktı. Lara kollarını boynuma doladığında ona sıkıca sarıldım ve son üç ayı düşündüm, eğer şimdi böyleysem gelecekte ne olacaktı?

————————

Bu gece uyku yok, en azından bir şeyler yazalım...

Farklı dünyalar | İsmail YüksekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin