Kararsızlık

1.7K 74 73
                                    

- Arabada ne kadar uyandıysam da beni zorla hastaneye götürdüler, gelin ve damatla acilde bunun sebebini araştırıyorlardı, tabii inananlar vardır, ben şahsen kılımı bile kıpırdatmazdım ama insanlar farklı. Kan şekerim düştü ve bayıldım, iki dakika sonra uyandım, bütün bu yaygara ne için anlamıyorum, biraz kestirip geri gelecektim, ne dediğimi anlamıyorsun, seni en güzel gününde buraya getirdim, Sera, sizdende özür dilerim.

G- Deli misin kızım, seni gözümün önünde öyle görünce nasıl korktum ben biliyor musun ya, adam ağlayacaktı resmen korkudan eli ayağı titredi, bırak bari biraz içimizi rahatlatalım, izin ver.

- Eğer serum takmak için rahatlayacaksanız. Bu üstümdeki kimin, çok güzel kokuyor biliyor musun?

G- İsmail'in İpek?

- Ha, unutmuşum herhalde, İsmail yok mu?

G- Dikkatini dağıtmak için onu kantine götürdüler, o da bayağı korktu senin için.

- İsmail benim için endişelenecek mi? İnanmayın. Sabah  bende şaşırdım ama altında bir şey var, yoksa gözünün yaşına bakmaz o.

G- Çocuk seni seviyor, kör olma İpek?

- Gözde, bu konu hakkında seninle tartışamayız, aşmana gerek yok kendini.

G- Pekala İpek, susacağım. Sonra pişman olma.

...

İpek
Sabah gözlerimi açmadığımda tanıdık bir kokuyla uyandım. İsmail'le son günlerde, çok yakındık, izin günleri olduğu için birkaç gün evde kalacaktı , ancak o arkadaşlarıyla eğlenmek yerine benimle kalmayı tercih etmişti, ve bu da  beni düşündürüyordu. Başı göğsümde uyurken saçlarıyla oynamaya başladım ama çok terliyordu, normal olduğunu düşünüp biraz saçlarıyla ilgilenmeye devam ettim ama yüzünün kızardığını fark edince elimi yavaşça yüzüne bastırdım. Yanıyordu, hiç normal değildi, ilk defa böyle bir ateşle karşılaşmıştım ve bu durumdaki İsmail olunca panik başladı, olduğum yerden hızla hareket ettiğimde hiç kıpırdamadı bile, saçlarını yüzünden çektim ve yüzünün farklı yerlerine dokunmaya başladım ama ses yoktu ve bu beni iyice korkutuyordu. Ona döndüğümde aniden sesi kısık ve çatallı bir şekilde adımı sayıklamaya başladı.

İ- İpek, başım çok kötü...

- Emin ol İsmail iyi olmadığının çok iyi farkındayım ve buna bir şey yapmam gerekiyor, biraz kendine gelmeye çalış lütfen, tamam mı? N'olursun birine ulaşana kadar en azından...

İ- Kimseyle iletişime geçmeni istemiyorum, sadece bana biraz ilaç ver.

- İsmail, yanıyorsun. Yapma, yapma... Havale geçireceksin. Seni böyle görünce kendimi kötü hissediyorum, bu iğrenç duyguyu n'olursun yaşatma bana.

İ- Sana söylediğimi ya İpek.

- Yavaşça yanından temkinli bir şekilde kalkıp hızla mutfağa gittim, kendimi suçlu hissediyordum, İsmail'in şu an için kullanabileceği ilaçları çıkarsam bile fayda etmeyecekti, ateşi çok yüksekti, soğuk bir bez hazırlayıp yanına gittiğimde baygın bir şekilde yatıyordu, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum, yatağa oturdum, elimi yüzüne götürüp onu okşamaya başladım. İsmail kalk, sana ilaç getirdim... Birkaç denemeden sonra yavaş yavaş benim yardımımla kalkmaya çalıştı, bu halde neye inat ediyordu bilmiyorum, ilacını içtikten sonra tişörtünü çıkardım, terliyordu, yastığını çektim, hemen başka bir yastık koydum ve yavaş yavaş tekrar  yatırdım.

İ - İpek, gitme, yanımda kal.

- Yanındayım İsmail, merak etme, tamam mı?

İ- Yanımda yat.

- İsmail, sana çorba falan yapmam lazım. Gerçekten iyi değilsin.

İ- Seninle yatmak istiyorum, çorba değil.

- Her şey iyi ve güzel, ama bu seni iyileştirmeyecek.

İ- Sen benim için en iyi şeylerden birisin ipek. Fazla uzatmadan dediğini yaptım ve yanına uzandım, yavaşça üstüme yerleştirdiği başı bedenime değdiğinde içim alev aldı, saçlarına bir öpücük kondurdum ve yavaşça oynamaya başladım, bu hali kesinlikle son tercihim bile olmayacak kadar kötüydü ve canımı yakıyordu.

...

İpek
Birinden gizli bir şeyler yapmak çok zordu, İsmail için de öyle ama ikimiz için de doğru olan buydu. Ona hamile olduğumu söylesem bile çok bir şey değişmeyecekti çünkü bu sadece aptalca bir hataydı ve bu yüzden farklı hissetmesini istemiyordum, bugün kürtaj yaptıracaktım,ve açıkçası kendimi çok kötü hissediyordum, çocuk sahibi olmak asla yanlış değildi ama ilişkimiz bir bebeği büyütecek kadar güçlü değildi, sorun da oydu. İsmail'in evde olacağını hesaba katmadan bugün için randevu almıştım doktorumdan, yaralanma ihtimalini pek düşünmemiştim, neyse ki çok zor bir süreç geçirmeyeceğimin farkındaydım, umarım en sağlıklısı yaşanır. İsmail ile aramız hiç kötü değildi, hatta bana karşı çok iyiydi ve sevmeyi deniyordu, bu maalesef bebek konusunda bir süre kafamı karıştırdı, ablasının sürekli bahsettiği çocuk konusunda asla aksini iddia etmezdi, yeğenleriyle ilişkileri de çok farklı ve güzeldi, o çok iyi bir baba olabilir ayrıca bunu istiyordu, ama mutlu bir aile tablosu olamayacağımıza çok eminim, denesek de başaramayacağız, ve bu her türlü zarar verir.

İ- İpek, nerelere daldın? Kahvaltı yapmayacak mısın?

- Aç değilim.

İ- Bak, bugün kendimi daha iyi hissediyorum ve yarın Ömer'in doğum günü, gidip ona bir hediye bakalım, ne dersin?

- Bu öğleden sonra meşgulüm.

İ- Neden, bir yere gideceğini bilmiyordum?

- Üniversiteden bir arkadaşımı görmeye gideceğim.

İ- Bugün kötü mü uyandın, İpek bir sorun mu var, benden bir şey saklamıyorsun değil mi?

- Sorun falan yok İsmail, sakladığım bir şey yok ayrıca neden olsun ki, sabah sabah insanın sinirini bozmayı bırak.

İ- Pekala, çok özür dilerim, öğlen gideceğini söyledin, birazdan çıkmak ister misin?

- Tamam.

...

İpek
Bunu yapmak istediğimden emin miyim? Daha yarım saat önce bana açıkça ve heyecanla çocuk sevgisinden ve bebek arzusundan bahseden adamın çocuğunu ondan saklamalı ve ondan kurtulmalı mıyım? Bu gerçekten bizim için en iyisi olur muydu? Sonuçta bugün o dükkânda yaşadıklarımızdan sonra düşüncelerim değişmemiş miydi, bu kadar basit birimiydim ben? Ona söylesem ne olacaktı, o bebeğe bir şekilde bakacaktık, belki kız olacaktı ve İsmail kızımızın saçlarını örecek, onunla en güzel sevgisini yaşayacaktı, belki erkek olacaktı ve bu kez benim yanımdan ayrılmayacaktı, ama bizim için kötü mü olacaktı, küçücük bir hayattan bahsediyoruz, ikimizden bir şey, bizden bir parça ve ben bir hikayenin sadece on dakika içinde silinmesini istiyor muydum? Açıkça söylemek gerekirse, bu çocuğu ben de istiyordum ve aldığım saçma karardan yeni vazgeçmiştim, zor olacaktı ama yaşamasına izin vermeliydim çünkü İsmail ne olursa olsun bu duyguyu yaşamayı hak ediyordu, bunun hayalini kuruyordu, bunu düşünmeliydim. Ama bunu ona nasıl açıklayacaktım ve en önemlisi, istese bile bu riski alır mıydı?

——————————

Aklıma gelenleri yazıyorum, umarım iyi gidiyordur aşkolar, sanırım biraz hüzünlü bir son yazacağım, hazır olun, ama emin değilim, bakarım daha.

Farklı dünyalar | İsmail YüksekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin