Bölüm .VI.

10 1 0
                                    


   Eve geleli saatler olmuştu. Ben ise olduğum yerde voltalar atıyordum.

"Nasıl ya? Nasıl! Delirmek üzereyim. Ben kaçtıkça oradan nasıl beni içine çekiyor?"

   Murat oturduğu koltuktan adeta fırladı.

"Ece yeter. Bir işe yaramayacak bu yaptığın. En azından oğlunu düşün."

   Elim karnıma gitti bir an ve durdum. Derin bir nefes alırken gözlerimin dolmasına engel olamıyordum. Murat sakince kolumdan tutup beni Rosalie'nin yanına oturttu. Rosalie sıkıca elimi tutarken konuşmaya başladı:

"Calmez vous s'il vous plait. (Sakin ol lütfen.)"

   Ardından sıkıca sarıldı bana. Onun sarılması ağlamamı şiddetlendirdi. Durmadan telefonlarımız çalıyordu. Annem, babam, arkadaşlarım... Bir kişi hariç. Görkem Kara. Tanrı'ya yalvarıyordum doktoru bulmuş olmaması için.

"Murat doktor! Ya doktor itiraf ederse? Görkem bırakmaz peşimi."

   Murat'ın yüzü tamamen gerildi. O da en az benim kadar endişeliydi. Görkem'in sessiz kalması hepimizi ürkütüyordu. Ancak beklemekten başka yapacak bir şeyimiz yoktu.

   Bu korkularla günler geçti. Türkiye'den gelen birçok magazin habercisi evimi bile bulmuştu. Bu yüzden Rosalie beni evinde misafir etmişti. Daha fazla kaçamayacağımı biliyordum. Bu yüzden en kısa sürede bir açıklama yapmak mantıklı olandı. Haberi sızdıranı da bulmuştum. AVM'de karşıma çıkan küçük kızın annesi birçok Türk medya kanalına çektiği fotoğrafları ulaştırmıştı. Bununla birlikte bir de dava süreci söz konusu olmuştu. 

    Bu süreçte birçok yalan haber de medyada dolaşmaya başlamıştı. Görkem'i aldattığımı ve hamile kalınca kaçtığımı bile iddia etmişlerdi. Bu süreçte ne ben ne de Görkem bir açıklama yapmadığı için fazlaca ilgi görmüştü. 

   Diğer taraftan Legrand ailesi de çıkan haberlerden rahatsız olmuş, aile dostları olarak saydıkları Murat'a yardım teklif etmişlerdi. Özellikle Lenard fazlaca yarımcı olmuştu. Henüz tanışamadığım abileri ve babası ile ortak bir çalışma yürütüm Fransız medyasındaki gücünü kullanmış ve çoğu haberi ortadan kaldırtmıştı. Eşi Jolie'de fazlasıyla yardımcı olmuştu bu süreçte. 

   Bu düşünceler ile kalktım yataktan. Telefonuma baktığımda saat 12.45'i gösteriyordu. Legrand ailesi ile bir yemek düzenlenmişti ve bu yüzden hazırlık yapmalıydım. Ancak yataktan kalmak ölüm gibi geliyordu. Yine de yemeğe elim boş gitmek istemiyordum. Yataktan destek alarak doğruldum ve kalktım. Bonyoya girip ihtiyaçlarımı karşıladıktan sonra mutfağa geçtim. Rosalie'nin adını birkaç kez tekrarladım. Evde değildi. Büyük ihtimalle bugün çalışıyordu. Dolabı açıp bir göz gezdirdim. Tatlı yapmak istiyordum. Dolaptan bir elma alıp ısırdım. Dolabı kapatıp elmayı yerken düşündüm. Sonunda en meşhur olan Türk tatlısını yapmaya karar verdim. Baklava. Ancak malzemelerin çoğu evde yoktu bu yüzden odaya dönüp telefonumu aldım. Bir servis uygulamasını açtım ve gerekli olan; baklava yufkası, fıstık, tereyağı gibi gerekli malzemelerin siparişini verdim. Siparişler gelene kadar kendime hafif bir sandviç hazırladım.

   Saat 16.30 gibi baklava hazırdı. Murat'a gelirken dondurma almasını da tembihlemiştim. Yarım saat kadar sonra da Rosalie gelmişti. Onun gelmesiyle hazırlanmaya koyulduk. Biraz uzun süren bir duşa girdim. kendimi rahatlatmak için biraz bakım yapıp oyalandım. Ardından çıkıp odama geri döndüm. Rosalie evimden eşyalarımı da getirmişti. Sadece bir sırt çantası alabilmiştim ama o eşyalarımı toplayıp evi boşaltmıştı. Odamdaki birkaç valizi açıp biraz kurcaladım. Dyson kutusunu çıkarıp hızla banyoya döndüm. Misafir odasında ayna olmadığı için hızla banyoda saçlarımı kuruttum ve içe doğru hafif fön çektim. Ardından hafif bir makyaj yapıp odama döndüm. Valizleri karıştırırken kapım çaldı. Gel komutundan sonra içeri Murat girmişti.

Günahkâr'ın PapatyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin