Baş belası Niki

491 48 11
                                    

" Ne zaman dersi biter Jungwon?"

" Birazdan çıkar hyung az kaldı da.. Jay nasıl yardım edecek ki? "

Sunghoon'un binmesi ile çalışan araba sesi arasında ki zaman çok uzun sürmemiş, araba ilerleyip kursun önünden gitmişti. Pencerenin önünden kalkıp Jungwon'un oturduğu sıranın masasına oturmuştum. Jungwon beni kapıda beklediği için beraber sınıfa geçerken her şeyi bir çırpıda anlatmıştım.

" Bu adamın babası ajansın hissedarı değil miydi? Sunghoon'un menajeriyle konuşur yada Sunghoon ile.. bilmiyorum. "

Jungwon aklına yeni gelmiş gibi kaşlarını havalandırırken arkasına yaslanmıştı. Biz bir kaç dakika daha öylece beklerken Jungwon'un mesajını gören Jay hyung sınıfa girmişti nihayet.

" Hoşgeldin Sunoo. "

Jungwon'un oturduğu sıranın masasından kalkmamla Jungwon'a yaklaşmış bir elini omzuna koymuş, yaslanmıştı.

" Hoşbuldum hyung. Ben şey diyecektim yani onun için geldim-"

Çok iletişim halinde bulunmadığım için mi söyleyeceğim şey için mi bilmiyorum gerilmiştim. Jay hyung sözümü kesip söyleyeceğimi tahmin edince de hem rahatlamış hem de meraklanmıştım.

" Haber ile ilgili konuşmamı istiyorsan Sunghoon haklı Sunoo kusura bakma lütfen. "

" Ama hyung sen sadece Sunghoon'un tarafından dinlemişsin.. Benim için sorun yok gerçekten işi ile ilgili sıkıntı yaşamasını istemiyorum. "

Elimi hayır anlamında sallayarak acelece konuştuğumda Jay hyung sakince durumu açıklıyordu.

" Sunoo, bu sadece haberle kalmayacak emin ol. Hayranlar daha fazlasını isteyecek. Çünkü onları gerçekten bir çift olarak görecekler. Kameralar karşısında temaslar eksik olmayacak ve biliyorsun ikisi de model. Bu da demek oluyor ki her ayın çekimleri bir çift çekimi olacak. Ne demek istediğimi anlıyorsundur umarım. "

Sadece haber de durmayacak mıydı yani? Biraz düşünüp gözümün önüne getirdiğim de içimde tarif edemediğim şeyler hissetmiştim. İki türlü düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum. İçim hiç rahat etmese de işinde sorun yaşayamazdı. Sunghoon nasıl üzülmemem için fedakarlık yapıyorsa ben önceden yapmalıydım. Hayatım boyunca diğerkamdım. Konu sevdiklerim olduğunda ise zaten önceden olurdu bu gösterge.

" Ne demek istediğini anladım hyung ama yinede hala aynı karardayım. Bana yardım edemez misin? Lütfen. "

Derin nefes verip gözlerini bir kaç saniye yerdeki mermerde gezdirdiğinde geri gözlerime çıkarmıştı.

"Sunoo.. gercekten sana yardım etmek istemediğimden veya bunu yapamayacağımdan değil sadece Sunghoon ile aranızın bozulmasını istemiyorum. Sunghoon işine karışılmasından hoşlanmaz, biliyorsundur. "

" İkazlarına saygı duyuyorum hyung ama beni doğrayacak hali yok ya.."

Yüzüme samimi olduğunu düşündüğüm kocaman gülümsememi ekleyip oturduğu yerden alttan alttan sevgilisine bakan Jungwon'a bakmıştım. Daha sonra da sevgilisine. Jungwon da bana destek çıkmış omzunda ki eli tutup ayağa kalkmıştı.

" Hadi sevgilim.. yardım et şu garibana. "

Bana sanki dilenciymişim gibi bakan Jungwon'a bir tane geçirdikten sonra şerefsiz, sevgilisinin arkasına sıvışmıştı.
Sonunda Jay hyung gönülsüz de olsa başını onaylarcasına sallamıştı.
Jungwon sevgilisinin yanağına öpücük bahşederken bende eğilip teşekkür etmiştim.

" Ben pastaneye geçeyim buradan. Akşam görüşürüz ne olduğu belirsiz yaratık. Ve ne olduğu belirsiz yaratığı nasıl sevdiğini anlamadığım koca yürekli yardımsever sevgilisi Jay hyung.. Tekrardan teşekkürler! "

Patisserie - sunsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin