Hesabı Verilemeyen Yıllar

387 46 18
                                    

Sunghoon'dan

Pişmanlıktan öldüğüm günün ardından neredeyse bir hafta geçerken, neyse ki öyle bir pişmanlık daha yaşamamıştım. Yaşamayacaktım da. Hayatımda ilk değildi belki ama Sunoo'ya karşı ilkti ve son olacaktı.

Şimdi ise izlediğimiz filmi beğenmeyip saatlerdir telefonuyla ilgilenen Sunoo, rahatsızca yerinde kıpırdanmış, kalçasını koltuğa yaslarken köşeye iyice sinmişti. 

" Uykun geldiyse yukarı çıkalım bebeğim. "

Cevap beklercesine ona baktığımda o da başını hafifçe sallamıştı. Koltukta gönülsüzce  doğrulurken, bana yaslanmış gözlerini kapatmıştı. Bende ne istediğini anlayıp onu kucağıma alacakken koltukta ki telefonunun çalmasıyla kapattığı gözlerini geri açmıştı.
Uzanıp telefonu aldığında ekranı bana göstermişti. Jungwon arıyordu. Bu saatte?

" Efendim Jungwon? "

Uykusunun bastırmasından dolayı çatlamış sesiyle yanıt veren Sunoo'ya karşılık, Jungwon'un sesi ağlamaklı gelince şaşırmıştım. Ne dediğini duyamıyordum ama kötü bir şeyler olduğu barizdi. Tabi bu tahmini Sunoo'nun anında ciddileşip uykulu halinden arınan ifadesi doğru kılıyordu.

" Nerdesin?...Tamam..Geliyorum hemen. Bekle beni. "

Telefonu kapatıp koltuktan kalktığında bende onunla beraber kalkmıştım.

" Jungwon ile ufak bir şey konuşmamız gerekte ben eve geçsem iyi olur. Haberleşiriz sevgilim. "

Yanağıma aceleci bir öpücük bırakıp gitmeye yeltendiğinde kolundan tutmuştum.

" Saat gecenin on ikisi. Seni ben bırakayım? "

" Tamam o halde. Hemen çıkalım. "

Sunoo telefonunu kavrayıp kapıya doğru ilerlediğinde birden bire olan şeyin ne olduğunu düşünmeden edememiştim. Gece soğuğuna aldanmayıp, ceketini bile almadan çıkan Sunoo'ya karşılık ikimizinde ceketini alıp kapıyı kapatmıştım. Arabanın yanına erkenden varıp beni bekleyen endişeli gözlere ceketini vermiş, sürücü koltuğuna geçerken konuşmuştum.

" Ceketini giy bebeğim. Üşürsün arabada hava soğuk. "

Arabayı açtığımda içerisine binmiş, verdiğim ceketi bir çırpıda giymişti. Bende daha fazla acelesine mani olmayıp arabayı çalıştırmış, hızımı artırmıştım.

" Ortada bir sorun var fakat ne denli olduğunu bilmiyorum. Jungwon umarım iyidir. Jay ile birliktelerdi en son. Jay'i aramadım da orada mıymış güzelim? "

Telefonuna gelen mesajı kontrol ettikten sonra bana dönmüş ellerini dizlerinde birleştirmişti.

" Anlatmak istiyorum ama önce Jungwon ile konuşmam lazım. Anlarsın ya..benim meselem olmadığı için hemen dökemiyorum. Jay hyung orada değil. Hem.. "

Canından sakındığı kişi iyi değilken Jay asla ortada bulunmamazlık yapmaz ki. Tartışsalar ve suçlu Jungwon olsa bile yanında durur, üzülüp ağlamasına müsade etmezdi.

" ..Orada olmaması şuanlık daha iyi sanki. "

Daha iyi mi? Demek ki onu ilgilendiren bir şeyler vardı. Üstelemek istemesemde sorunun ucu arkadaşıma dokunduğunda şüphelenmiştim. Sorma isteğimi biraz olsun bastıracak şey, eve yaklaşmam ve kapının orada Jay'i fark etmemdi. Arabayı durduğumda inen Sunoo ile beraber bende inmiştim. Kapıya doğru ilerlemiştik.

" Jungwon son kez nazikçe soruyorum bak! Şu kapıyı açar mısın? Sabrım kalmadı sinirleniyorum artık. Kendi istediğine göre çekip gidemezsin, ortadan kaybolamazsın. "

Patisserie - sunsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin