Bölüm 11

280 49 19
                                    

Birinin koluma ikinci kez dokunduğunu hissetmemle, başımı yastıktan kaldırdım.

Kimin dokunduğuna bakmak için gözümü zorlukla araladığımda, karşımda tanıdık olmayan bir surat gördüm.

Kıyafetlerinden hemşire olduğu anlaşılıyordu. Yüzünde oldukça şaşkın ve endişeli bir ifade vardı, haklıydı da.

Odaya girdiğinde, koltukta birbirine sarılmış hâlde uyuyan iki kadını görmüştü, şaşırması normaldi.

Hiçbir şey yapmamış olsak da açıklama gereği duydum ve konuşmaya başladım.

"Ah, endişelenmeyin o iyi. Yatağında uyumak istemediği için beraber uyuduk."

Yüzündeki endişeli ifade söylediklerimi anlamasıyla kayboldu. Başını memnun bir ifadeyle salladı ve uyandığında Lisa'ya içirmem için birkaç ilaç bırakıp odadan çıktı.

Kapı kapandığında yanımda mışıl mışıl uyuyan kadına döndüm.

Kakülleri dağılmış, alnı terlemişti. Dudakları hafif aralıklıydı ve normalinden daha dolgun gözüküyordu.

Yüzümü saçlarına yaklaştırdım ve derin bir nefes aldım.

Tanıdık vanilya kokusu ve denizin hoş aroması... Bu gerçekten büyüleyiciydi.

Aldığım kokuyla beraber gözlerimi kapadım ve dudaklarımı narin siyah saçlarına bastırdım.

Bir kez daha derin bir nefes aldım ve bu kokuyu unutmamak üzere ciğerlerime işledim.

Kollarımı tekrardan bedenine sardığımda vücudu hareketlendi ve kaşlarını çattı. Böylesine güzel ve çekici bir kadın nasıl aynı anda bu kadar tatlı olabiliyordu aklım almıyordu.

Bu görünüşü, bedeninin sıcaklığını hissetmek istememe neden oluyordu. Bu yüzden aramızdaki anlamsız mesafeyi kapadım ve vücutlarımızı birleştirdim.

Bunu yapmamla yukarı kıvrılan dudaklarını araladı ve uykulu sesiyle konuşmaya başladı.

"Sana da günaydın meleğim."

Sıcacık nefesini yüzüme üfleyerek söylediği şeyden sonra kollarını bedenime sardı ve beni üstüne çekti.

Kucağına oturmamla beraber kasılan bedenimi rahat bir konuma getirdiğinde ellerini tuttum ve parmaklarımızı birbirine kenetledim. Ancak altımdaki kadın bununla yetinmedi ve belimi kavrayıp tamamen üstüne yatmamı sağladı.

Yaptığı şeyle beraber kıkırdadım ve neşeli bir sesle sordum.

"Koca bebeğim oyun mu istiyor?"

Başını çocukça aşağı yukarı salladı ve çevik bir hareketle üstündeki bedenimi altına aldı.

Arsız bir sırıtmanın ardından kulağıma yaklaştığında sıcak nefesi titrememe neden oluyordu.

"Peki, sende istiyor musun?"

İstiyor muydum? Evet, kesinlikle istiyordum.

Söylediği şeyi başımla onayladığımda üstümdeki kadının nefesimi kesen gülümsemelerinden biri dudaklarıma yayıldı ve araladığım bacaklarımın arasındaki yerini aldı.

Sıcaklığını kendiminkinin üzerinde hissetmem bile ölmek istememe neden olurken, kendini nazik hareketlerle bana sürtmeye başlaması aklımı kaçırmak üzere olduğumu hissettiriyordu.

heaven and back [jenlisa]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin